Kocaeli'nde bir fabrikada kimyasal madde sebebi ile zehirlenen iki işçi baygın bir şekilde bulundu. İki vatandaş yapılan tüm müdahalelere rağmen hayatını kaybetti.
İşçilerin öldüğü olayla ilgili olarak soruşturma başlatıldı.
Dilovası’ndaki fabrikada zehirlenmenin nedeni fabrikada kimyasal madde sızıntısı.
Jandarma ve AFAD ekipleri inceleme başlatsa da iki işçinin hayatını kaybetmesinin nedeninin şiddetli emek sömürüsü ve patronların işçileri canı çektiği gibi sömürebileceği rejim olduğu ortada.
Patronların vahşi emek sömürüsünün ve işçileri hakları olan bir toplumsal kesim olarak değil kendi köleleri gibi gördüğünün kanıtı ise Barutçu Tekstil’de dün yaşananlar. 106 gündür direnen işçilerin eylemini kırmak isteyen patron işçileri zehirledi. “Direniş alanına ağzı açık asit varilleri taşıyan kamyonu yanaştırıp 106 gündür direnen işçilerin tamamı zehirlendiği için hastaneye kaldırıldı.
2022 yılında en az bin 844 işçinin iş cinayetleri nedeniyle hayatını kaybettiğini hatırladığımızda sermayenin işçilere karşı açtığı iç savaşı andıran bir görüntüyle karşı karşıya olduğumuzu görürüz.
Kimi anketler ve yorumcular, Erdoğan'ın oylarının ekonomik iyimserlikle birlikte arttığını iddia ediyor. Bir ayda açlık sınırının asgari ücretin üstüne çıkması ile birlikte, milyonlarca işçi için durum bambaşka.
Türk-İş, 2023 Ocak ayı açlık ve yoksulluk sınırı araştırmasını açıkladı. Ankara ay boyunca geçerli olan temel ürün fiyatları ve faturaları esas alarak saptanan ortalama rakama göre:
Dört kişilik bir ailenin sağlıklı, dengeli ve yeterli beslenebilmesi için yapması gereken aylık gıda harcaması tutarı (açlık sınırı) 8.864,48 TL’ye,
Gıda harcaması ile giyim, konut (kira, elektrik, su, yakıt), ulaşım, eğitim, sağlık ve benzeri ihtiyaçlar için yapılması zorunlu diğer aylık harcamalarının toplam tutarı (yoksulluk sınırı) 28.874,55 TL’ye,
Bekâr bir çalışanın ‘yaşama maliyeti’ ise aylık 11.556,56 TL’ye yükseldi.
Türk-İş'in değerlendirmesinde şu saptama yer aldı:
“Net asgari ücret işveren ve hükümet oy çokluğuyla aylık net 8 bin 506 TL olurken yıllık temelde yüzde 100'lük bir artış yapılmış oldu. Ancak açlık sınırı bu süreçte yüzde 108'lik bir artış gösterdi ve aslında bu zam 2022 yılı içinde aylarca sürmüş olan alım gücü kayıplarını ortadan kaldırmış olmadı. İçerisinde olduğumuz yeni yıl yeni alım gücü kayıpları ile başlamış oldu.”
Yani asgari ücretle çalışan işçiler 1 ayda eski durumlarına geri döndü. Şimdi ücretleri iyileştirmek için bir ara zammın yapıp yapılmayacağı tartışılıyor. Dışarıda ise aşırı zamlanan temel ürünlerle ve katlanan faturalarla daha da zorlaşmış yaşam koşulları hakimiyetini sürdürüyor.
Şişecam’da örgütlü Kristal-İş Sendikası ile patron arasında süren ücretlere ek zam görüşmeleri anlaşmayla sonuçlandı. Şişecam işçileri eylemlere başlamadan ek ödeme almayı başardı.
Anlaşmaya göre ödemeler saat ücretine yansımayacak, çalışılan süre hesaba katılarak ek ödeme adı altında verilecek. Bu nedenle fazla mesai ücretlerinde artış olmayacak.
İşçilere aylık ortalama 5 - 6 bin lira arasında brüt ek ödeme yapılacak. 5 ve üzeri kıdeme sahip işçilere her yıl için brüt 25 kuruş kıdem zammı yapılacak.
İşveren sözleşmede yer alan ve 2023 yılı için 14 bin lira olarak ödenecek yakacak yardımından ayrı olarak, her ay ödediği aylık bin lira tutarındaki ısınma yardımına Haziran ayı sonuna kadar devam edecek.
Sosyal haklarda 2023 yılı için yüzde 70,70 artış olacak. Gıda yardımı yüzde 77,87 oranında arttırılacak.
Antep'te Şubat ayı yaklaşırken fabrikalarda asgari ücretin çok az üzerinde ücret alan işçilere yapılacak zam oranı da belli olacak.
Birleşik Tekstil Dokuma ve Deri İşçileri Sendikası (BİRTEK-SEN) Başpınar'da bulunan halı, iplik ve çuval sektöründeki 27 fabrikada çalışan işçilerle yaptığı toplantılar sonucu zam dönemi için işçilerin taleplerini belirlediğini duyurdu. Ücretlere en az yüzde 70 zam, iki bayram ikramiyesi ve banka promosyonlarının işçilere ödenmesi gerektiği ifade edilen açıklamada, işçilere BİRTEK-SEN çatısı altında birleşme çağrısı yapıldı.
İşçiler henüz zam açıklayan fabrikanın olmadığını söylerken, bu durumun patronlar açısından bir taktik olduğunu düşünüyor. "Piyasayı görelim" diyen patronlar aslında hem işçiyi oyalıyor hem de patronların birlikte karar alma mekanizmalarını güçlendiriyor.
BİRTEK-SEN geçen sene Mayıs ayında başlayan işten çıkarmalar sonucu Antep'te 30 bine yakın işçinin işten çıkarıldığını açıklamıştı.
İşçiler Şubat ayı yaklaşırken nasıl bir yol izleyeceklerini tartışıyorlar. İşçilerin zam talebinin ne olacağı, nasıl müdahale edileceği tartışmaları toplantıların esas gündemi.
Yaşanan işten çıkarmalar, işsizlik tehditleri patronların elinde önemli bir koz olsa da işçiler deneyimlerinden öğrenerek ilerliyor.
Geçen sene yine Şubat ayında 35 fabrikada iş bırakma eylemleri sonucu işçiler önemli kazanımlar elde etmişlerdi.
Geçen sene iş bırakmaların ortasında kuruluşunu gerçekleştiren BİRTEK-SEN işçilerin kazanımlar elde etmesinde önemli roller oynamıştı. BİRTEK-SEN'in son dönem 27 fabrikadan işçilerle yaptığı toplantılar sonucu açıkladığı ve işçilere mücadele çağrısı yaptığı talepler şu şekilde:
Bütün ücretlere (mavi-beyaz yaka ayrımı olmadan) en az yüzde 70 zam
Her yıl bir aylık ücret tutarında 2 bayram ikramiyesi
Zaten işçilerin hakkı olan banka promosyonlarının (son bir yıl içinde yapılan anlaşmaları da kapsamak üzere) işçilere ödenmesi.
BİRTEK-SEN'in son çağrısı ise şöyle: "Başpınar OSB'deki bütün işçi kardeşlerimizi bu üç talep etrafında birleşmeye çağırıyoruz. Bu zam döneminde taleplerimizi elde etmek için sendikamız BİRTEK-SEN çatısı altında birleşelim"
TÜPRAŞ İzmit rafinerisinde ek zam eylemleri devam ediyor. Koç Holding’in yüzde 9,6 ek zam oranına gelen tepkiler sonrası işveren temsilcileri ve Petrol-İş arasında gerçekleşen görüşmelerden bir sonuç çıkmamış ve eylem kararı alınmıştı.
Temsilcilik odasına geçinemiyoruz pankartının asıldığı TÜPRAŞ’ta dünden bu yana bakım bölümünde iş yavaşlatma eylemi sürüyor. Bugün de işçiler vardiya değişiminde alkışlarla eylemlerini sürdürdü.
Eylemlere ilişkin konuşan bir TÜPRAŞ işçisi de “5 senedir enflasyon harici hiçbir şey almadık. Benzinle gazla tehlikeyle burun buruna çalışıyoruz bu havayı soluyoruz. İyi bir yaşam herkesin hakkı biz de hakkımız olanı istiyoruz. Genel müdürümüz bir önceki sözleşme döneminde TÜPRAŞ işçisi asgari ücretin 5,2 katı maaş alıyor diye açıklama yapmıştı. Şu anda biz yine bu oranı istiyoruz. Paranın alım gücü düştü, her şeyin fiyatı arttı, bizim emeğimizin bir karşılığının da olması gerekiyor” diye konuştu.
Dört listenin yarıştığı DİSK Genel İş 1. No.lu. Şube Genel Kurulu’nda, üç dönem toplu sözleşme sürecinde sefalet ücretlerine işçilerin itirazlarına rağmen imza atan, işçilerin ek zam taleplerini görmezden gelen, seçilmiş temsilcileri görevden alan şube yönetimi kaybetti. 696 sayılı KHK ile belediye şirketlerinde çalışan işçilerin norm kadro, kadro, eşit iş eşit ücret, zorunlu emekliliğin kaldırılması taleplerinin yanı sıra sendikal demokrasi için mücadele eden işçileri temsil eden Nazan Gevher Çam Ay’ın yeşil listesi kazandı.
Nazan Gevher Çam Ay daha önce de DİSK Genel-İş Sendikası Anadolu Yakası 1 No’lu Şube seçimlerinde şube yönetimine aday olan Mor Liste’de yer almıştı. Ayrıca DİSK’in Şubat 2022’deki eyleminde ek protokol talebini dile getirdikleri, DİSK yönetimini eleştirdikleri için şube temsilciliği görevinden alınan işçilerden biri.
Uzun süredir hem hakları için hem de sendikal hakların önündeki bürokratlara karşı mücadele eden işçilerle konuştuk.
“İşçiler baskılara boyun eğmedi”
Kadim Fırat:
DİSK Genel İş Anadolu Yakası 1 No’lu Şube’nin 9. Olağan Kongresi dün yapıldı. 4 Listenin yarıştığı seçimde yeşil liste birinci oldu. Yeşil Listenin Başkan adayı Nazan Gevher Çam Ay ve yol arkadaşları önümüzdeki dönemde 6000’e yakın işçinin hakları için mücadele edecek.
Uzun zamandır hem sendika işçilerin hakları için mücadele eden hem de belediye şirket işçilerinin kadro hakkı için çıtayı yükselten Ay ve arkadaşlarının mücadelesi Genel İş ve belediye işçileri için yeni bir dönemin başladığına işaret ediyor.
Yeşil liste kampanya boyunca sadece delegeler ile değil bütün işçiler ile görüştü, sorunlarını dinledi ve çözüm önerilerini sundu. Taban örgütlenmesi, şeffaflık, eşit temsil, sendika içi demokrasi ve işçi demokrasisi gibi temaları önen çıkaran yeşil liste işçiler arasında heyecan yarattı.
Listede yer alan işçilerin bir kısmı daha önce temsilcilik görevinden alınmış, disipline sevk edilmiş, mobbinge uğramış, ücretleri düşürülmüş işçilerden oluşuyor. Baskılara boyun eğmeden işveren ve sendika genel merkezine rağmen kazandılar.
Şubede örgütlü Kadıköy, Kartal ve İETT işçileri, bu tercihle baskıya boyun eğmeyeceklerini, yoksulluğa razı olmayacaklarını net bir şekilde ortaya koydular.
“İşçilerin sendikaya inancı yeniden yeşerdi”
Özge Çehreli Özcan:
DİSK Genel İş Anadolu Yakası 1. No.lu şube üyesiyim. Kadıköy Belediyesi’nde çalışıyorum. Aynı zamanda şube içinde daha önce kadınlardan oluşan bir liste çıkaran, toplumsal cinsiyet eşitliğine dayalı kadın çalışması yürüten Mor Liste ekibinin bir parçasıyım.
9. Olağan Genel Kurul’da şube seçimini kazanan Nazan Gevher Çam Ay Mor Liste ekibinin de öncü kadınlarından biridir. Dört yıldır ilmek ilmek mücadelelerini ören bu ekibin seçimi kazanması elbette bir tesadüf değil. Sahadan asla çekilmediler ve işçiler ile birebir görüşmeler yaparak ilkelerini anlattılar Ulaşabildikleri her platformda sendikanın tek adam rejimiyle değil, işçi demokrasisiyle yönetilmesi gerektiğini vurguladılar. Bu ekibin seçime girmesi ve kazanması işçilerin sendikaya olan inancını ve umutlarını yeniden yeşertti. Elbette şube yönetmek o kadar kolay olmayacak. Ama yeni yönetimin üzerine basa basa belirttiği ilkeler doğrultusunda şubeyi en şeffaf bir biçimde yöneteceğini ilişkin inancımız tam.
“Sendika bürokrasisi kaybetti”
Binali Ağar:
Sendikal demokrasi ilkeleri çerçevesinde Kartal ve Kadıköy Belediyesinde çalışan işçiler bir araya geldik. Sadece delegeler değil, Kültür, Sağlık Merkezlerine, Dış Temizlik Şantiyelerinde, Park ve Bahçelerde, Veterinerlik birimlerinde ve sokakta dış temizlikte çalışan işçilerin kulübelerinde görüşmeler yaptık. Temaslarda sendika bürokrasisine karşı büyük tepki olduğunu gördük. Sık sık bir araya geldik. Birlikte çay içtik, dertleştik, sohbet ettik. Parti, işveren ve sendika genel merkezi arasındaki iç içe geçmiş ilişkilerden rahatsızlık vardı. İşçiler, özellikle bir kadın başkan olması ve belediyelerde hâkim olan mevcut sendikal anlayışın değişmesi gerektiğini belirterek, sınıf sendikacılığı ilkeleri etrafında birleşen Yeşil Listeyi destekleyeceklerini söylediler. Sendika genel merkezi seçim sonuçlarını değiştirmek için, kongre öncesinde İSFALT ve İEET şoförlerini şubeye bağlayan bir hamle yaptı. Aramıza yeni katılan arkadaşlarla iletişim kurmak için çok az zamanımız oldu. Buna rağmen arkadaşlarımızın desteğini de aldık. Seçilen Başkan adayımız Nazan Gevher Çam Ay, konuşmasında İETT ve İSFALT’da çalışan şoförlerin sorunlarının çözümü için mücadele edeceklerini söyledi.
Genel kurul ve seçimler işveren, parti, sendika genel merkezinin çabalarına rağmen, işçi cephesi lehine sonuçlandı. İşçi demokrasisini işleten, tüm süreci eşit temsiliyet ve şeffaf yürüten, sendikaları zenginleşme aracı olmaktan çıkarıp, işçilerin örgütü haline getiren sendikal anlayış inşası, öncelikle tüm belediye işçileri başta olmak üzere işçi sınıfının tüm kesimleri için önemli bir kazanım oldu. Ayrıca, mücadelemiz diğer sendikalarda da örnek olacaktır. Bu daha başlangıç mücadeleye devam.
(Sosyalist İşçi)
İnsanca ücret için mücadele eden ve haklarını isteyen işçilerin sayısı çoğalıyor. Antikapitalist Çalışanlar, birleşik mücadeleyi savunuyor.
Antikapitalist Çalışanların "Birleşik mücadeleyi örmeliyiz" başlıklı çağrısı şöyle:
AKP-MHP koalisyonunun her türlü baskı, şiddet ve sindirme politikasına karşı işçilerin, emekçilerin eylemleri artarak devam ediyor. Krizle birlikte çalışanlar bir yılda yüzde otuz kırk oranında yoksullaştı. Çalışanlarda önemli ölçüde artan bir öfke var, ancak bu birleşik bir mücadeleye dönüşemiyor.
Mücadelenin birleşmesinin kendisi için ne kadar tehlikeli olacağının farkında olan iktidar, mücadeleyi bölmeye ve engellemeye çalışıyor. Basın açıklamalarına izin vermiyor, meydanları yasaklıyor.
Mücadelenin birleşmesinin önündeki önemli bir engel de sendika yönetimlerinin tavırları. Farklı sendikal örgütlenmeler içerisinde olsak da amacımız işçi sınıfının çıkarlarıdır. İşçi sınıfının mücadelesi, tabandan gelen ortak mücadele ile büyür. İktidarın, krizin faturasını emekçilere yüklediği şu dönemde birleşik mücadelenin önemi yadsınamaz.
Eğitim iş kolunda ÖMK (Öğretmenlik Meslek Kanunu) ile birlikte ortak mücadele hattı örülmeye başlanmıştı. Ortak kararlar alındı, bir dizi eylem gerçekleştirildi. Bu birlikteliğin zayıflaması ve ayrışmaların başlaması işçi sınıfının aleyhinedir.
Geçtiğimiz günlerde Kamu İş öncülüğünde 7 konfederasyon bir araya gelerek iş bırakma eylemi gerçekleştireceğini açıkladı. KESK ‘’karar alma sürecinde olmadığımız eyleme katımayız“ dedi. Sonuçta başarısız bir iş bırakma eylemi yapıldı.
Konfederasyonlar arası iç çekişmeler nedeniyle, işçi sınıfının en önemli silahlarından biri olan iş bırakma, etkili bir şekilde kullanılamadı.
Kamu-İş’in, Türkiye işçi sınıfının en mücadeleci sendikalarından biri olan KESK’i sürecin dışında bırakan tavrı kabul edilemez.
KESK özellikle toplu sözleşme dönemlerinde etkili ve kazandıracak eylem takvimini, iş yerinden sendikalara kadar en geniş birlikteliği kurarak hazırlamalı, her zamanki lokomotif rolünü üstlenmeli, grevlerin örgütleyicisi olmalıdır.
Farklı sendikalarda olsak da sorunlarımız ortak. Ortak çözümler bulmak için; iş yeri merkezli, birlikte konuşan ve kazanana kadar grev perspektifiyle hareket eden bir mücadele çizgisine ihtiyacımız var.
Bu nedenle sendikalar ayrı ayrı eylem çağrıları değil, birleşik mücadele çağrısı yapmalıdır. Her iş yerinde iş yeri temsilcileri üzerinden, işçilerin aşağıdan birlikte karar alabileceği mekanizmalar oluşturulmalıdır. Bu mekanizmalar mücadelenin her aşamasında harekete geçirilmelidir.
Yaşasın tüm işçilerin, emekçilerin, kamu çalışanlarının birleşik mücadelesi.
Antikapitalist Çalışanlar
Grevdeki Schneider Enerji'de anlaşma sağlandı. Toplu iş sözleşmesinde (TİS) anlaşma sağlanamayan Schneider Enerji işçilerinin grevi, greve çıktıkları günün gecesinde milli güvenliği bozucu nitelikte olduğu gerekçesiyle Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından yasaklanmıştı. Yasak kararını tanımadıklarını açıklayan Birleşik Metal-İş üyesi işçiler ise grevlerine devam etmişti.
Birleşik Metal-İş Sendikasından yapılan duyuruya göre anlaşma sağlandı.
Sendikanın sosyal medya hesabından yapılan paylaşıma göre ücret zammı; birinci 6 ay için 31 Ağustos’taki saat ücretlerine yüzde 46,3 oranına ilaveten seyyanen 20 TL ikinci 6 ay için 28 Şubat 2023 tarihindeki saat ücretlerine yüzde 18 zam şeklinde oldu. Ancak Mart ayındaki son altı aylık enflasyon oranının yüzde 18’i aşması halinde, aşan kısmın tamamı 28 Şubat’taki ücretlere yansıtılacak. Böylece ilk yıl için alınan zam yüzde 130’a yaklaştı.
Üçüncü 6 ay için 6 aylık enflasyon oranının üzerine saat ücretlerine 5,04 TL eklenecek, dördüncü 6 ay için ise 6 aylık enflasyon oranında zam yapılacak.
TrendyolGo’da kuryelik yapan işçiler geçen hafta itibariyle Ankara, İstanbul ve İzmir’de yakıt giderlerinin karşılanması, paket başı ücret artışı, mola hakkı gibi talepleri için eylem başlatmıştı.
İşçilerin ses getiren eylemi dün akşam saatlerinde kazanımla sonuçlandı. Trendyol yönetimi ile yeniden bir araya gelen işçi temsilcileri, görüşmelerde fikir birliğine varıldığını duyurdu.
Dün akşam gerçekleşen görüşmeler sonrasında yapılan yüzde 60 artışla birlikte, günde ortalama 8 saat faaliyet gösteren bir kuryenin aylık net kazancı 11 bin 400 TL’ye yükselmiş oldu.