Kanada merkezli Telus şirketinin Türkiye faaliyetlerinde çalışan hizmet emekçileri Çağrı-İş Sendikası'nda örgütlendi. İşçi düşmanı şirket, kötü çalışma koşullarına karşı mücadele eden sendika temsilcilerini işten attı.
Bunun üzerine UNI Glolabal Sendikası, Kanada Çelik İşçileri Sendikası, Çağrı-İş ve Sosyal-İş sendikalarının çağrısıyla uluslararası imza kampanyası başladı..
İmza metni şöyle:
"Kanadalı teknoloji şirketi Telus, Türkiye’deki faaliyetlerinde TikTok ve diğer büyük firmalara hizmet sağlıyor. Ancak, bu "karlı" işte çalışan işçiler, düşük ücretler ve psikolojik olarak yıpratıcı çalışma koşulları altında eziliyor. Performans hedefleri sürekli artıyor, iş güvencesi yok ve keyfi işten çıkarmalar yaşanıyor.
TikTok işçileri, toplu sözleşmeli bir çalışma düzeni talep etmek için Çağrı-İş Sendikası’na üye oldu. Şirketin yanıtı sendika temsilcilerini işten çıkartarak ve ticari statüsünü değiştirerek sendikal faaliyetleri engellemek oldu.
İzmir'de bulunan ofisin önünde nöbet tutan işçiler, daha iyi çalışma koşulları, sendikal haklarının tanınmasını ve işten çıkarılan arkadaşlarının geri alınmasını istiyor.
Telus işçileri, hepimizin daha iyi koşullarda çalışması için mücadele ediyor.
TikTok videolarına seyirci kalmayın, dayanışma gösterin!"
Kampanyaya katılmak için tıklayın.
Çağrı Merkezi, Posta, Telefon, Telgraf, Telekomünikasyon, İnternet ve İletişim İşçileri Sendikası'nın mücadelesini bu adresten takip edebilirsiniz.
Düşük ücret dayatmasına karşı günlerdir mücadele eden tekstil işçilerinin basın açıklaması engellendi. BİRTEK-SEN Başkanı Mehmet Türkmen gözaltına alındı. İşçiler direnişlerini sürdürüyor.
Gaziantep'in Başpınar ilçesinde kurulu çok sayıda fabrikada grev devam ediyor.
Valilik, 15 gün eylem yasağı getirmişti.
Demokrasi Meydanı'nda toplanan işçilerin eylemine polis müdahale etti.
Eylem öncesi işçilerin örgütlü olduğu sendika BİRTEK-SEN'in başkanı gözaltına alındı. İfadesi alındıktan sonra serbest bırakıldı.
İşçiler direnişte kararlı.
Emek Çalışma Topluluğu raporlarına göre, 2015'te 151, 2016'da 80, 2017'de 99, 2018'de 122, 2019'da 89 ve 2020'de 93 grev yasa dışı ilan edildi. AKP, 2016'daki darbe girişiminin ardından 2 yıl sürecek OHAL ilan etti. AKP, 2003 ile 2016 arasında yaklaşık 40 bin kişinin katılacağı 8 grevi yasaklamışken, 2017 ile 2018 arasında 150 bin işçinin katılacağı 7 grevi yasakladı.
Artan grev yasakları ve sendikalara yapılan baskı, ITUC'un yıllık sendikal hak raporlarında 2016'dan beri Türkiye'yi işçi hakları açısından en kötü 10 ülke arasına soktu.
Bu bağlamda, 2015 yılındaki metal grevi ve 2017 yılındaki sayacı ustalarının yasa dışı grevi öne çıkıyor. Metal grevi, Türkiye ekonomisinin en önemli sektörlerinden birinde gerçekleşirken; saya grevi, büyük markalara fason üretim yapan Türk, Kürt ve Suriyeli işçilerin ortak mücadelesinin bir örneğiydi.
2024 yılında, Birleşik Metal-İş'e bağlı 4 şehirde 9 fabrikada başlayan grev de aynı şekilde yasa dışı ilan edildi. Ancak işçiler, yasağı tanımayarak mücadelelerini sürdürdü ve sonuçta kazanım elde etti. Bu başarı, işçi mücadelesinin 2025 yılına hızlı ve moralli bir başlangıç yapmasını sağladı.
Gaziantep'teki tekstil sektöründe ise günlerdir fiili grevler yaşanıyor. En son valiliğin, her türlü açık ve kapalı toplantıyı, gösteri yürüyüşlerini ve grev benzeri demokratik hakları yasaklayan kararı, aslında işçilerin birden fazla fabrikada patronlarla ücret pazarlığı yapmasını engelleme amacını taşıyor. Bölgede süregelen fiili grevler, işçilerin tabandan birleşme ve ortak hareket etme yeteneklerini ve deneyimlerini artırdı.
Şu anda süren grevler, işçilerin kazandıkları deneyimlerle patronlara karşı birlikte hareket ettiklerinde kazanabileceklerini gösteren bir yönelime girdi. Bu örgütlü saldırıya verilecek en iyi yanıt, yine örgütlü mücadeledir.
TİM raporlarına göre, tekstil sektörü 15 ülkede pazar kaybı yaşadı. Tekstil patronları, kaybettikleri pazarları ve kârları telafi etmek için işçileri sefalet ücretleriyle çalıştırmak istiyor.
Valiliğin yasak kararının ardından, Çelikaslan Tekstil Fabrikası'ndaki grev çadırlarına polis müdahale etti. Buna karşılık, BİR TEK-SEN'in yaptığı açıklama ve işçilerin kararlılığı, mücadelenin süreceğini gösteriyor.
Arka arkaya gelen yasaklamalara karşı işçi sınıfının verdiği yanıt, korkunun yer değiştirmeye başladığının önemli bir göstergesi.
Recep Aykın
Keyfi ve haksız bir şekilde işten çıkarılan İzmir'in Karşıyaka Belediyesi Kent A.Ş. işçileri direnişlerinin 185. gününde bir duyuru yaptı.
İşçileri kendilerine verilen sözlerin tutulmadığını belirterek seslerini duyurmak ve haklarını kazanmak için Ankara'ya yürüme kararı aldı.
Yürüyüş kararı şöyle duyuruldu:
"Bizler, Karşıyaka Belediyesi Kent A.Ş bünyesinde yıllardır emek veren, alın teriyle geçimini sağlayan çalışanlardık. Ancak hiçbir haklı gerekçe olmaksızın haksız ve hukuksuz bir şekilde İş Kanunu 25/2 maddesi gerekçe gösterilerek SGK KODU 26 ve 46 ile işten çıkarıldık. Yani işverenimiz olan Karşıyaka Belediyesi bize güveni kötüye kullanma, hırsızlık yapma veya meslek sırlarını açıklama gibi suçlamalar yöneltti. Bu sebeple işten çıkarılmamızın ağır sonuçları oldu: Kıdem ve ihbar tazminatımızı alamadık, işsizlik maaşına başvurma hakkımızdan olduk ve SGK kayıtlarımıza "ahlak ve iyi niyet kurallarına aykırı davranış" nedeniyle işten çıkarıldığımız işlendi. Bu durum, yeni bir iş bulmamızı da zorlaştırıyor.
Bu karar keyfi ve haksız bir şekilde alınmıştır.
Ailelerimizin geçimi ve yıllarca verdiğimiz emeğin karşılığı hiçe sayılmış, geleceğimiz belirsizliğe sürüklenmiştir. Direnişimizin 132. gününde yani 53 gün önce uğradığımız bu haksızlığı dile getirdiğimiz CHP Genel Başkanı Sayın Özgür Özel, konunun çözüme kavuşturulması ile ilgili CHP İzmir İl Başkanlığından çalışma yapılmasını istemiş, 10 Ocak tarihinde ise çalışmanın olumlu sonuçlandığını ve çözüldüğünü Konak' ta yaptığı bir konuşmada kamuoyuyla paylaşmıştır. Maalesef bugün direnişimizin 185. günü ve çözüm için hiçbir somut adım atılmış değildir.
Aylarca sürdürdüğümüz mücadelenin sonucunu aldığımızı ve işlerimize döneceğimizi düşündüğümüzden ara verdiğimiz eylemlerimiz için geldiğimiz noktada yeni bir yol haritası çizmek zorunda bırakıldık.
Verilen sözler bu hafta içinde tutulmaz ve işlerimize dönemezsek, ekmeğimizi ve onurumuzu savunmak için Ankara'ya yürüme kararı aldık.
Bu yürüyüşün, yalnızca bizim değil, ülkemizde iş güvencesi elinden alınan, emeği değersizleştirilen tüm çalışanların sesi olacağına inanıyoruz.
Biz, sadece hakkımız olanı istiyoruz: Adalet, iş güvencesi ve emeğe saygı! Yetkilileri, işverenleri ve kamuoyunu bu haksızlığa karşı duyarlı olmaya çağırıyoruz. Mücadelemizden vazgeçmeyeceğiz!
Yürüyüş tarihimiz için yeniden bir basın açıklaması yapacağımızı duyuruyor ve tüm basın mensuplarını, emek örgütlerini ve duyarlı vatandaşları mücadelemize güç katmaya davet ediyoruz.
Birleşe birleşe, direne direne kazanacağız!"
Başpınar'da sefalet ücreti dayatmasına karşı tekstil işçilerinin fiili grevi sürerken, Gaziantep Valiliği şehirdeki eylemleri 15 günlüğüne yasakladı. AKP milletvekilinin sahibi olduğu Çelikhan Tekstil fabrikası önünde kurulan direniş çadırı, polis tarafından söküldü.
20'den fazla fabrikada çalışan binlerce tekstil işçisi yüzde 30 zam dayatmasına karşı mücadele ediyor.
Direnişteki fabrikaların önleri polis ablukasına alındı.
İşçileri temsil eden BİR TEK-SEN sendikası valilik kararının hukuksuz olduğunu belirterek yasağı tanımayacaklarını duyurdu.
KFC ve Pizza Hut'ın Türkiye'deki şubelerinin kapanması sonucu işsiz kalan 7 bin işçi protesto edip maaşlarının ve tazminatlarının ödenmesi için mücadele ediyor.
ABD merkezli fast food zinciri, Türkiye'de franchise anlaşmasını İş Gıda ile yapmıştı.
Fast food devi Yum! Brands, yükümlülüklerin yerine getirildimeği ve belirlediği standartlara uyum sağlanmadığı gerekçesiyle bu anlaşmayı fesh etti.
Bunun üzerine İş Gıda, 7,7 milyar TL borçla konkordato ilan etti. Türkiye genelinde faaliyet gösteren 537 KFC ve Pizza Hut restoranı kapandı.
İş Gıda'nın sahibi sahibi İlkem Aslan, birikmiş maaşları ve tazminatları yatırmazken lüks villa aldı ve servetini korudu.
Çalışanlar, İş Gıda patronunun maddi ve mali varlıklarını sahibi olduğu başka şirketlere kaydırdığını, maaşlarının ise üç ay sonra Garanti Fonu tarafından ödeneceğinin söylendiğini belirterek buna isyan ediyor.
KFC ve Pizza Hut çalışanları Bursa, Eskişehir, Ankara'da ve İzmir'de sokağa çıktı. 13 Şubat Perşembe günü İstanbul'da Kadıköy İskelesinde protesto eylemi yapacaklar.
Çayırhan Termik Santralinin özelleştirme ihalesinin iptal edilmemesi üzerine tekrar yürüyüşe geçen işçileri Sincan'ın Yenikent mahallesine vardı. Ankara merkezine 61 kilometre kaldı.
Geçen yıl yapılan ve 10 gün süren eylemlerin ardından iktidar varlık satışını 5 Mart 2025 tarihine ertelemişti.
Bunun üzerine Ankara'ya yürüyüşü durduran işçilerin örgütlü olduğu Türkiye Maden-İş ve Tes-İş sendikaları hakların korunması için müzakere çağrısı yapmıştı.
Geçen sürede AKP iktidarı herhangi bir görüşme ya da müzakereye geçmezken, ihalede iptal edilmedi.
Bunun üzerine 10 Şubat günü tekrar Ankara yürüyüşü başladı. Hedefleri, Özelleştirme Dairesi Başkanlığı'na yürümek. Nallıhan'da yola çıkan işçiler 161 kilometrenin 100'ünü soğuk havaya rağmen kararlılıkla aştı.
Ankara'ya vardıkları taktirde Türk-İş bağlı sendikalar başta olmak üzere emekten yana birçok kurumun maden işçilerine destek vermesi bekleniyor.
Başpınar'da bulunan Gaziantep Organize Sanayi Bölgesi'ndeki altı tekstil fabrikasında işçiler düşük ücret dayatmasına karşı fiili grevde. İki fabrikadaki grevler ise kazanımla sonuçlandı.
Şubat ayının başından bu yana 2 binden fazla tekstil işçisi greve çıktı. Grevlerin sebebi patronların asgari ücret üzerinden yüzde 30 ya da 35 maaş artışının kabul edilmemesi.
Ufuk Halı, Yalçın Kardeşler Dokuma, Şireci Tekstil, Çelikaslan Tekstil, Özkaplan Halı, Kaplanser Halı, Bulut Tekstil ve Sırma Halı'da üretim durduruldu.
Patronlar işten atma tehdidinde bulundu. Buna rağmen işçiler kararlı tutum aldı.
Ufuk Halı işçileri bir günlük grevin ardından yüzde 40 oranında artışı kazandı
Özkaplan fabrikasında iki saatlik fiili grevin ardından yüzde 40 oranında artışla anlaşma sağlandı. İşçilerin örgütlü olduğu BİR TEK-SEN şu duyuruyu yaptı:
"Yüzde 30 zammı kabul etmeyen işçilerin iş bırakma eylemi kısa sürede sonuçlandı. Ücretlere yüzde 40 zam yapıldı. Kota üstü üretim primlerine ve diğer yan ödemelere yapılan zamlarla ücretlere yapılan zam ortalama yüzde 45 oldu. Buna göre dokuma operatörlerinin ortalama aylık ücretleri, mesaisiz minimum 50 bin TL oldu."
Altı fabrikada ise grevler devam ediyor. Bunlardan biri de AKP Gaziantep Milletvekili İrfan Çelikaslan'ın sahibi olduğu Çelikaslan Tekstil.
İrfan Çelikaslan greve çıkıp fabrikada önünde direnişe geçen işçileri işten atmakla tehdit ederek, zorla içeri sokmaya çalıştı. Fakat gerek BİR TEK-SEN gerekse işçiler AKP'li vekilin toplamda dört fabrika sahibi bir zengin olduğunu belirterek reva görülen sefalet ücretine 'hayır' dediler.
Tazminat hakları gasp edilerek işten çıkarılan 93 işçi günlerce direndikten sonra işe geri dönüş sözü almıştı. Fakat hala bu sözün yerine getirilmediğini söylüyorlar.
Mücadelelerinin 185. gününde CHP İzmir il binasının önünde basın açıklaması yapan işçiler, işe geri dönüşleri sağlanmadığı takdirde Ankara'ya yürüyeceklerini duyurdu.