Hayvan hakları savunucuları hedef gösteriliyor

Üç şehirden seslendiler: AYM yasayı iptal et!

Sokak hayvanlarını katletmeyi içeren yasanın iptali için başlatılan imza kampanyasının ardından 24 Kasım günü İstanbul, Ankara ve Antalya'da eş zamanlı eylemler yapıldı. İstanbul'da Yaşatacağız Platformu'nun çağrısıyla Kadıköy İskele Meydanı'nda yapılan eylemde yasanın çıkması ile birlikte yapılan hayvan katliamlarına dikkat çekilerek şunlar söylendi: "Tarihin doğru tarafında durmayı, insan onuruna yakışır şekilde davranmayı seçiyoruz. 6 aydır olduğu gibi, bugün de sokaklarda hayvanların özgürce yaşaması için mücadele ediyoruz. Ankara, Antalya ve İstanbul’daki hayvan hakkı savunucuları olarak bu ortak açıklamayla Anayasa Mahkemesi'ne 'katliam yasasını iptal et, hayvanları yaşat' diye sesleniyoruz. Anayasa Mahkemesi’nin başkan ve üyelerine sesleniyoruz: Hepimiz biliyoruz ki 5199 sayılı Hayvanları Koruma Kanunu artık sokakta yaşayan hayvanları katletme yasasına dönüştü. Değişiklikler yürürlüğe girdikten hemen sonra Türkiye’nin dört bir yanından art arda hayvan katliamı haberleri gelmeye başladı. Pek çok hayvanın işkence ve kötü muameleye maruz bırakıldığını gösteren fotoğraf ve videoları; Altındağ, Niğde, İstanbul Kalamış, Kocaeli Gebze, İstanbul Ümraniye kıyımlarını hepimiz gördük. Siz de gördünüz! Yasayı bir an önce iptal ederek bu sonu gelmez katliamı, işkenceyi, şiddeti sona erdirebilirsiniz. Yasanın iptalini görüşmek için daha kaç Gebze, kaç Niğde gerekiyor?" Ankara'daki eylem ise Sakarya Caddesi'nde gerçekleşti. Hayvan, Yaşam, Özgürlük İnisiyatifi herkesi ortak imza kampanyasına katılmaya çağırdı. Yaşatacağız Platformu'nun başlattığı imza kampanyasına katılmak için tıklayın.

350 sanatçı ve aktivistten Anayasa Mahkemesine açık mektup

Sokak hayvanlarının katledilmesini içeren yasanın Anayasa Mahkemesi (AYM) tarafından bir önce iptal edilmesini talep  eden imza kampanyası başladı. Kampanyanın ilk imzacıları bir açık mektupla AYM'ye ilk çağrıyı yaptı. Yasanın iptal edilmesini talep eden tüm kişi ve kurumlar, ilk imzacıları aşağıda yer alan açık mektubu imzalamaya davet ediliyor: İmza vermek için tıklayın.

İspanya'da sel felaketi onlarca kişinin ölümüne yol açtı: 'Sorumlu politikacılar

İspanya'daki Sevilla Üniversitesi'nde ekoloji profesörü olan Jesus M Castillo, İngiltere'de yayınlanan Socialist Worker gazetesine konuştu. Çeviriyi paylaşıyoruz. İspanya'nın Valensiya bölgesinde meydana gelen sel felaketi en az 95 kişinin ölümüne neden oldu ve bunun sorumlusu politikacıların iklim değişikliği konusundaki eylemsizliği. 29 Ekim günü başlayan aşırı şiddetli yağışların ardından bazı bölgelere bir gün içinde bir yıllık yağmur yağdı. Valensiya sakinleri, köprülerin ve yolların tamamen tahrip olduğu ve insanların arabalarında mahsur kaldığı distopik "kıyamete" benzeyen manzaralar tarif etti. Jesus M Castillo, İspanya eyaletindeki Sevilla Üniversitesi'nde ekoloji profesörü. Sel felaketinin öngörülebilir olduğunu fakat yetkililerin çok yavaş hareket ettiğini söylüyor: “İklim değişikliğini araştırıyorum, bu yüzden Akdeniz'in normalden daha sıcak olduğunu biliyorum.  Bu durum çok riskliydi. Soğuk bir hava kütlesi buraya inip Akdeniz'den gelen sıcak havayla buluşacak ve çok şiddetli yağmurlara yol açacaktı. 1980'lerde de benzer bir şey vardı ama şimdiki kadar kapsamlı değildi. Sadece bir ya da iki köyü değil, çok geniş bir alanı kapsadı." Isınan iklim, havada daha fazla su olmasına yol açıyor ve bu yağış olaylarını “daha yoğun, daha sık ve daha kapsamlı” hale getiriyor.  "Dört gün önce Devlet Meteoroloji Ajansı da bunun çok riskli olduğunu söyledi” dedi ve ekledi: “Bilim çok açık." Castillo, şunları söylüyor: “İklim kriziyle başa çıkması gereken bölgesel hükümet ve iktidar partisi muhafazakar PP. Bu felaketin olabileceğini biliyorlardı ama okulları kapatmadılar ya da insanlara işe gitmemelerini söylemediler. 29 Ekim'de sanki bu normal bir günmüş gibi davrandılar. İşverenler, çalışanlarına işe gitmelerini söyledi. Hükümet, insanlara bulundukları yerde kalmalarını söylemek için cep telefonlarından bir uyarı yayınladı. Ancak bu uyarı çok geç, akşam 6 sularında yapıldı. Bölgesel hükümet 'Ekonomiyi durdurmayın, her zamanki gibi işinize devam edin' diyordu.” PP bu yılın Temmuz ayına kadar aşırı sağcı Vox partisi ile koalisyon halindeydi. Vox iklim değişikliğinin var olmadığını söylüyor. Partinin lideri Santiago Abascal iklim düzenlemelerini “ulusal sanayimizden geriye kalanları yok etmek için bir bahane” olarak değerlendirdi. Vox'un seçim bildirgesinde İspanyol devletinin iklim değişikliği yasasının yürürlükten kaldırılması; 2035 yılına kadar dizel ve benzinli araçların satışına getirilen yasağın sona erdirilmesinden bahsediliyordu. Koalisyon, İşçi Partili bir önceki PSOE hükümetinin kurduğu acil müdahale servisini kapattı. Özellikle sel felaketinin öncelikle vurduğu küçük kasabalarda sağlık ve eğitim hizmetlerinde kesintilere gitti. İşletmeler de sel vurduğunda açık kalmaya ve kârlarını korumaya çalıştı.  Jesus M Castillo, bu durumu şöyle anlatıyor: “Ikea en büyük alışveriş merkezlerinden birini işletiyor,” dedi. “Dükkanları kapatmadı ve işçiler orada uyumak zorunda kaldı. Başka bir alışveriş merkezinde 700 kişi içeride uyumak zorunda kaldı. Birçok işçi binaların çatılarına çıkmak zorunda bırakıldı; muhtemelen ölenler arasında onlar da var. Kamyon şoförleri de selin ortasında kaldı. Sosyal medyada, en büyük süpermarketlerden biri olan Mercadona'ya ait bir kamyonetin selde mahsur kaldığı ve itfaiyecilerin sürücüyü kurtarmaya çalıştığı bir görüntü var. Bu havanın ortasında teslimat yapmak zorundaydı. Videoyu yayınladıklarında görüntüyü bulanıklaştırmaya çalıştılar ama insanlar fark etti.” Mercado'nun sahibi Juan Roig Valencia'lı. İnsanlar, işçileri her türlü hava koşulunda dışarı çıkarken onun milyarları cebe indirmesine öfkeli. Jesus, “İklim değişikliğiyle birlikte bu felaket tekrar ve daha sık yaşanacak. Modeller bunun olacağını söylüyor ve gerçekleşen de bu. Kuraklık var. Ekinler için yeterli su yok ve şimdi de seller var. Burada, güneyde beş yıldır kuraklık yaşıyoruz. Sistemi değiştirmek zorundayız. Kirletmeyi durdurmalı ve güvenli alanlarda inşaat yapmalıyız. “Ani iklim değişikliği uçurumunun kenarındayız ve eğer zenginler yaptıklarını durdurmazlarsa aşağı düşeceğiz.”

Ankara'da direniş devam ediyor: 'Susma haykır katliama hayır'

Sokak hayvanlarının katledilmesini içeren yasaya karşı mücadele sürüyor. Hayvan, Yaşam, Özgürlük İnisiyatifi tüm yaşam savunucularını eyleme çağırıyor. 1 Kasım Cuma 18:30 Sakarya Meydanı'nda.

Yaşatacağız Platformu İBB'yi uyardı

Hayvan hakları savunucuları, belediye başkanı Ekrem İmamoğlu'na seslendi: 'Sözünü tut, katliam yasasını uygulama.' Yaşatacağız Platformu'nun çağrısıyla düzenlenen eylem Saraçhane Parkı'nda yapıldı. Protestocular "Hayvanların katili, AKP'nin yasası", "CHP elini hayvanlardan çek", "İmamoğlu yasayı uygulama", "AYM yasayı hemen iptal et", "Ümraniye'de katliam var", "Gebze'nin hesabı sorulacak", "Yaşam hakkı oylanamaz", "Hayvana şiddete hapis cezası" sloganlarını attı. "İBB elini hayvanlardan çek", "Barınak değil ölüm kampı" diyen protestocular sokak hayvanlarının toplanmamasını talep etti.

Bu kez de Ümraniye'de kedi katliamı

Gebze'deki hayvan katliamı büyük protestolarla karşılanırken, AKP'li Ümraniye Belediyesi'nin barınağında ölmüş ya da ölüme terk edilmiş kediler ve son kullanma tarihi geçmiş mamalar bulundu. Ümraniye Belediyesi Hekimbaşı barınağını ziyaret eden gönüllüler, birden fazla kedinin öldüğünü görüntülerle tespit etti. Görüntülerde kulübelerin içinde ya da çevresinde bazı kedilerin öldüğü, bazılarınınsa yaşadığı görülüyor. Ve boş mama kapları var. Kapları kontrol eden gönüllüler mamanın tarihinin geçmiş olduğu ve kedilerin zehirlenmiş olabileceğini söylüyor. İstanbul'un çeşitli semtlerinde aktivistlere barınağa doğru yola çıkarken, gönüllüler avukatları ve polisi çağırırark oradan ayrılmıyor. Gelişmeleri aktarmaya devam edeceğiz...

Derdi katliam değil görüntülenmesi: Gebze belediye başkanı istifa etmeli

AKP'li Gebze Belediye Başkanı Zinnur Büyükgöz, katliamı örtbas etmek istiyor. Hayvan hakları savunucularını suçluyor. Fakat gerçekler tam tersini söylüyor. Ve belgelenerek delillendirilmiş haldeler. Belediye başkanı diyor ki: Bunlar trafik kazalarında ölenlerin bedenleri ve barınakta hasta hayvanları öldürdük, topluca gömüleceklerdi, oraya gelenler çöpleri boşaltıp sosyal medyaya yansıyan görüntüleri yarattılar. 11 Ekim Cuma sabahı barınağa giden  gönüllüler çöp konteynerlerine siyah poşetler içinde atılmış hayvan ölüleriyle karşılaştı. Zehirli iğne henüz yeni vurulduğu için iki köpeğin can çekiştiğini fark ederek, başka canlılar varsa kurtarmak için çöp poşetlerini çıkartıp tek tek açtılar. Bununla da kalmadı, gönüllüler katliam anını da görüntüledi: Bir ekip hayvanlara iğne yaparken, diğer ekip de poşetleyip çöp konteynerlerine atıyor. Bunun üzerine çöp konteynerlerine yöneldiler. Ve vahim katliamı ortaya çıkardılar.  Bir video ile açıklama yapan belediye başkanı üzüldüklerini söylüyor. Barınakta suç işleyen kişilerin soruşturma nedeniyle açığa alındığını belirtiyor. Fakat dönüp katliam görüntülerini çekenleri suçluyor ve bizzat savcılığa başvurup görüntüler hakkında suç duyurusunda bulundu. Öte yandan zehirli iğneyle öldürüldükleri tespit edilen çok sayıda hayvanın hasta olup olmadığı da soruşturma sürecinde - eğer bir engelleme olmazsa - ortaya çıkabilir. Veterinerler ve baro, bunun için mücadele ediyor. Üstelik bir gün önce çekilmiş olan söz konusu hayvanların sağlıklı halde görüntüleri de mevcut Yalanlara, örtbas etme ve çarpıtma girişimlerine rağmen olası bir katliam davası gerçeklerin konuşulduğu bir yere dönüşebilir.

Fuara boykot: Yayınevleri katliama sessiz kalmadı

AKP'li Gebze Belediyesi barınağında 45 hayvanın zehirle katledilip çöpe atılması üzerine çok sayıda yayınevi belediyenin düzenlediği kitap fuarından çekildi. 18-27 Ekim tarihilerinde yapılacağı duyurulan Gebze Kitap Fuarı, büyük oranda boş geçecek. Katliamın ardından 12 Ekim'de yayınevleri sosyal medya hesaplarından "Gebze Kitap Fuarı'na mesajları paylaşmaya başladı. Kısa sürede ülkenin en büyük ve en saygın yayınevleri geniş katılımlı bir boykota girişti. 13 Ekim itibarıyla aralarında Metis, İletişim, Can, Everest, Alfa Kitap gibi kuruluşların bulunduğu 40'tan fazla yayınevi fuara katılmayacağını duyurdu. Sayılarının artması bekleniyor.

Gebze katliamı barınak önünde ve üç şehirde protesto edildi

AKP'li Gebze Belediyesi barınağındaki hayvan katliamı, bir dizi protestoyla karşılandı. Katliam haberi duyulur duyulmaz onlarca aktivist çeşitli şehirlerden Gebze'ye gitti. Yerel hayvan hakları derneklerinin gönüllüleri ile barınak önünde protesto eylemi yaptılar. Akşam İstanbul Kadıköy'de Yaşatacağız Platformu'nun basın açıklaması gerçekleşti. Rıhtımda toplanan yüzlerce protestocu açıklama sonrası oturma eylemi yaptı. Oturma eyleminin ardından yürüyüş yapıldı. Polis, Kadıköy Postanesi önünde yürüyüşü durdurdu. İzmir'de hayvan hakları savunucuları 20:00'da Alsancak'ta toplandı. Buradan AKP İl binasına yürümek isteyen protestocular, polis ablukasına alındı. "Halka değil katillere barikat", "Katil AKP işbirlikçi MHP" sloganları atarak bir saat abluka altında protesto devam etti. Nihayet polis barikatı kalktı ve İzmir Barosu'na yürüyüş yapıldı. Ankara'da Kocatepe'de buluşan Hayvan, Yaşam, Özgürlük İnisiyatifi ve Sokaktayım Yanındayım İnisiyatifi aktivistleri AKP İl binası önünde basın açıklaması yapmak istedi. Polis eylemcilere müdahale etti. 10 kişi gözaltına alındı. Gecenin ilerleyen saatlerinde serbest bırakıldılar. Belediyeden geri adım Niğde ve Altındağ belediyelerinin ardından Gebze belediyeside köpek ve kedi katliamını önce "hastalıklı hayvanlar uyutuldu" diye gerekçelendirdi. Fakat ortaya çıkan görüntülerde katliam o kadar açıktı ki belediye başkanı kabul etmek zorunda kaldı. Gebze Belediye Başkanı Zinnur Büyükgöz kurum içinde bu işe karışanlardan hesap soracaklarını duyurdu.

1 2 3 4 5 6 İleri

Bültene kayıt ol