Yaşatacağız Platformu İBB'yi uyardı

14.10.2024 - 15:42

Hayvan hakları savunucuları, belediye başkanı Ekrem İmamoğlu'na seslendi: 'Sözünü tut, katliam yasasını uygulama.'

Yaşatacağız Platformu'nun çağrısıyla düzenlenen eylem Saraçhane Parkı'nda yapıldı.

Protestocular "Hayvanların katili, AKP'nin yasası", "CHP elini hayvanlardan çek", "İmamoğlu yasayı uygulama", "AYM yasayı hemen iptal et", "Ümraniye'de katliam var", "Gebze'nin hesabı sorulacak", "Yaşam hakkı oylanamaz", "Hayvana şiddete hapis cezası" sloganlarını attı.

"İBB elini hayvanlardan çek", "Barınak değil ölüm kampı" diyen protestocular sokak hayvanlarının toplanmamasını talep etti.

Yaşatacağız Platformu açıklamasının tam metni:

"İktidarın katliam yasasının vahşetinin boyutları gün geçtikçe daha fazla açığa çıkıyor. Bütün bu katliamlar ise olacak olanların sadece bir provası. Son 4 ayda yüzlerce köpeğe yaptıklarını, milyonlarcasına uygulamak, türkırım yapmak istiyorlar.

Ancak biz ilk gün söylediklerimizden bir adım geri atmıyor, yasal olan her şeyin meşru olmadığını ve yaşam hakkının oylamaya açık olmadığını söylüyoruz! Biz biliyoruz ki ne güvenlik sorununun kaynağı köpekler, ne de var olan güvenlik sorununun çözümü köpekleri ölüm kamplarına hapsetmek ve katletmek. 20 yıldır görevini yapmayan belediyelerin; her gün çocuklar ve kadınlar katledilirken, şiddete maruz kalırken failleri cezasızlık politikalarıyla ödüllendiren devletin; sokakları, yaşam alanlarımızı rant için yaşanamaz hale getirenlerin sorumluluğunu köpeklermiş gibi gösterenlere karşı sesimizi çıkarıyoruz.

Burdan AYM’ye bir kez daha sesleniyoruz! Neyi bekliyorsunuz? Katliam yasasını iptal etmediğiniz her saniye, hayvanların katledilmesinden ve hapsedilmesinden siz de sorumlusunuz! Yasayı hemen iptal edin!

Daha dün Ümraniye'de onlarca kedi ve köpek yine ölü bulundu. Yine diyoruz çünkü bu son iki yılda aynı barınağın açığa çıkan ikinci katliamı. Ne belediye başkanı İsmet Yıldırım,  ne veteriner işleri müdürü Muhammet Nuri Coşkun görevlerini kötüye kullandıklarını kabul ediyor. Daha önce yaptıkları gibi katlettikleri hayvanları ve onları korumak kurtarmak isteyen gönüllüleri suçluyorlar!

Tarım Orman Bakanlığı’na, yargı organlarına, AYM’ye sesleniyoruz, tüm Türkiye sizin yüzünüzden katliam yeri! Üç gün önceki Gebze katliamından da siz sorumlusunuz! Gebze Veteriner İşleri Müdürü Muhammet Zahit Sarı, belediye başkanı Zinnur Büyükgöz’ün talimatı olmadan onlarca kedi ve köpeği rahatlıkla öldüremeyeceklerini biliyoruz. Hayvanların hapsedilmek istendiği ölüm kampları artık hiç olmadığı kadar gözünüzün önünde, gözlerinizi bu suça kapatamazsınız!

CHP’li vekillerin 17 - 23 Temmuz tarihlerindeki Tarım, Orman ve Köyişleri Komisyonu görüşmelerinde sokakta yaşayan hayvanların hakları için gece yarılarına kadar saatlerce mücadele ettiklerini, hayvanların ve biz yaşam savunucularının sözlerini komisyona taşıdıklarını biliyoruz. Yine 30 Temmuz’da katliam yasası TBMM genel kurulunda oylamaya sunulduğunda, hayır oyu vermek için mecliste tam kadro yer aldıklarını biliyoruz. Kendilerine ve diğer partilerden milletvekillere verdikleri bu mücadele için tekrar teşekkür ediyoruz.

Gelelim bugün neden burada olduğumuza! Birkaç onurlu vekilin ve hayvansever siyasetçinin dışında, katliam yasasına dair anket sonuçları gelene kadar, yani halkın çoğunluğunun yasa karşıtı olduğundan emin olana kadar sessiz kalmayı seçen ve bizim uzun mücadelemiz sonrasında “bu yasayı hiçbir belediyemiz uygulamayacak” diyen CHP’ye sesleniyoruz. Halkın katliam yasasına karşı kararlılığı ve mücadelesi sizlerin rahatça faydalanacağınız  “oy deposu” değildir. Bir yandan “yasaya karşıyız” derken, bazı belediyelerinizin AKP’nin gölgesinde nasıl iş pişirdiğini, hatta bazı belediyelerinizin AKP belediyelerinden önce sokaktaki köpekleri toplama kamplarına hapsettiğini biliyoruz. Sözde “cumhur” için adaylık yarışına giren Mansur Yavaş ve Ekrem İmamoğlu gibi bazı  başkanlarınızın mevcut iktidarın adımlarını nasıl itinayla takip ettiğini biliyoruz. Şunu bilin; iktidarın bayrağını sallamaya hevesli olan, hayvanlara tecridi ve ölümü reva gören bu belediyeler halkın öfkesinden payına düşeni alacaktır!

CHP’li vekiller TBMM’de katliam yasasına karşı mücadele vermiş olsa da, CHP belediyeleri yasayı uyguluyor! Oysa CHP genel başkanı Özgür Özel üç ay önce hiçbir CHP belediyesinin elini kana bulamayacağını, katliam yasasını uygulamayacağını söylemişti. Oysa CHP genel başkan yardımcısı Gökan Zeybek, iki ay önce CHP belediyelerinin kedi ve köpekleri kısırlaştırıp, aşılayıp, yerinde yaşatacağını, hiçbir CHP’li belediye başkanının aksini yapamayacağını söylemişti. Ama aksini yapıyorlar, yasayı uyguluyorlar! Bu iki yüzlü ve çirkin bir siyaset değil de nedir! 

Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş, kendi inşa ettirdiği dev ölüm kampı barınağı köpeklerle doldurdu bile! İstanbul Büyükşehir Belediye başkanı Ekrem İmamoğlu, inşası sırasında çok tepki gösterilen Kısırkaya Barınağı’na köpekleri hapsediyor!

İstanbul Büyükşehir Belediyesi, katliam yasası kabul edildikten hemen sonra, kısırlaştırdıkları köpekleri artık gönüllülere geri vermeyeceklerini söyledi. Köpekleri geri almalarının ancak köpekleri sahiplenirlerse mümkün olabileceğini, aksi halde köpeklerin ölüm kampı barınaklarda hapsolacaklarını söyledi. Gönüllüler köpekleri ölüm kampına göndermek istemedikleri için, bu 2.5 aylık sürede kısırlaşabilecek çok sayıda köpek kısırlaşamamış oldu. Bu apaçık “kısırlaştır, aşılat, yerinde yaşat” modelinin ihlali, yani katliam yasasının uygulanması demektir! Yani CHP her ne kadar hiçbir belediyemiz yasayı uygulamayacak, yerinde yaşatacağız dediyse de, İBB daha ilk haftadan hayvanları hapsetmeye başladı.

İBB’nin bu dolaylı görünen toplaması, özellikle son bir ayda doğrudan toplamaya dönüştü. CHP’li Sarıyer belediyesi sınırları içindeki köpekler, İBB aracı ve çalışanlarıyla toplanıp Sarıyer Barınağı’na götürüldü ve hapsedildi. Sarıyer Gönüllüleri bunu fark etti ve hapsedilen köpekleri barınaktan kurtarıp yaşadıkları yere geri götürdü. Ayazağa’da yaşadıkları yerden İBB işçileri tarafından alınan köpekler İBB barınağına hapsedildi.

Fatih gönüllüleri Gülhane Parkı’ndaki köpeklerin İBB çalışanları tarafından alındığını ve Fatih Belediyesi barınağına hapsedildiğini iddia ediyor. Bu iddialara açıklama istiyoruz, eğer doğruysa bu apaçık CHP’li İBB’nin, AKP’li Fatih Belediyesi'yle birlikte çalışarak katliam yasasını uyguladığının göstergesi değil midir?

Gördüğünüz gibi CHP’li belediyelerin katliam yasası uygulamaları saymakla bitmiyor. Şişli ilçesi Kurtuluş Mahallesi’nde de İBB’nin yaptığı toplamalar ve hapsetmeler bitmiyor. İBB çalışanları Şişli Feriköy Mezarlığı ve Kurtuluş Son Durak’ta yaşayan köpekleri gizlice topladı ve barınağa hapsetti. CHP’li Kadıköy belediyesi, gönüllülerin baktığı Simone adlı köpeği yaşadığı yerden aldı ve barınağa hapsetti. Gönüllüler Simone’u ölüm kampından çıkarmak için ona yuva bulmak zorunda bırakıldı.

Kadıköy Belediyesi’ne bağlı Kalamış’ta geçen yıl yaşanan katliam tekrarlandı. Bu yıl 1 değil 2 kez, 1 ve 4 Eylül tarihlerinde onlarca kedi, kirpi ve martı zehirlenerek katledildi. Kadıköy belediyesi geçen yıl olduğu gibi, bu yıl da aslında kendi sorumluluğunda olan katledilen hayvanların katillerini bulmak için neredeyse hiç çaba göstermedi. Ne yazık ki katliamları bu kadarla bitmiyor. Şuanki CHP-İBB eylemimizin Instagram'daki afişinin altındaki yorumlara bir bakın. Türkiye'nin dört bir yanındaki CHP’li belediyelerin hayvan hakkı ihlalleriyle ilgili halkın nasıl isyan ettiğini görün!

Özgür Özel, 3 gün önce kendisine Gebze Katliamı’yla ilgili sorulan soruya, katliam yasası daha tasarıyken verdiği yanıtın neredeyse aynısıyla cevap verdi. Özel, asla asla cana kıymamak lazım dedi, ama kendileri hayvanları ölüm kamplarına hapsederek cana kıyıyorlar! Erdoğan’ın hayvan savunucularını “elit” diye yaftalaması gibi, Özel de bizim güvenlikli sitelerde yaşayan, işe okula arabayla giden insanlar olduğumuzu söylüyor. Gerçekte var  olmayan “köpek sorununun” sınıfsal olduğunu, biz “üst” sınıftan insanlar olduğumuz için bu sorunu görmediğimizi söylüyor. Soruyoruz; Erdoğan’ın sözlerini ağzında geveleyen Özel’in iktidardan farkı nedir? Karnından konuşması mı? Ana muhalefet partisi olduğunu söyleyen CHP’nin halktan bu kadar kopuk olması, Mayıs ayından beri katliam yasasına karşı sokakta olan kişileri hiç görmemiş, dinlememiş ve bizden öğrenmemiş olması içler acısı bir durum. Hayır, biz elit değiliz, “beyaz Türk” değiliz, güvenlikli lüks sitelerde yaşamıyoruz! Biz toplumun çeşitli katmanlarından insanlarız, bu katliam yasasına karşı çıkan milyonlarız, halkız! Biz ya işsiz ya da  kirasını ödeyemeyip geçinemeyen yine de sokağındaki hayvanları cebindeki son kuruşla besleyen hayvan savunucularıyız! Biz hayvanları ölüm kampı barınaklara göndermemek için yettiremediğimiz asgari ücretle, emekli maaşıyla tedavi ettiren gönüllüleriz, hayvan savunucularıyız!

Olmayan köpek sorununa sınıfsaldır diyen Özel’e tek bir konuda katılıyoruz! Evet, sınıfsal olan bir sorun var! Nitekim barınak dedikleri ölüm kampı ihaleleriyle, hayvanlar için zehir ve işkence aleti ihaleleriyle milyonlar kazanacak olanların, hayvanlar ölsün ki pet piyasası, inşaat rantları büyüsün diye ellerini ovuşturarak bekleyen canilerin oluşturduğu “kapitalist egemen” sınıfın yarattığı bir sorun var! Biz bu kapitalist egemen sınıfın uydurduğu köpek sorunu yalanına inanmıyoruz! Biz bu sınıfı karşısına alanlarız, biz sürekli ötekileştirmeye çalıştığınız hayvanseverler, gönüllüler, yaşam savunucularıyız!

AKP’nin, MHP’nin, CHP’nin, katliam yasasını savunan herkesin karşısındayız! Her şeyin bittiğini söyleyenlere ufak bir mesajımız var; biz daha yolun başındayız ve biz bitti demeden bitmeyecek! Sokaklarımızda yaşayan hayvanları bizden koparmak isteyen yasaya karşı, öfkemizi ve bilincimizi daha gür ve daha güçlü örgütlemeye devam edeceğiz! Biz yarattığınız bu çirkinliğin içinden, yaşam için, hayvanlar için, tüm türler için, özgür bir dünya için güzellik çıkarmaya kararlıyız.

Sizin nefretiniz ve kanlı yasanız kaybedecek, bizim yaşam kararlığımız ve mücadele azmimiz kazanacak.

Siz öldürmek istiyorsunuz, biz özgür yaşatacağız, yaşatacağız, yaşatacağız!"



Bültene kayıt ol