Hatay Defne'de sağlık emekçilerinin koordinasyon merkezi ve birçok dayanışma grubunun yer aldığı Sevgi Parkı, depremden 25 gün sonra devlet zoruyla tahliye ediliyor.
Büyük yıkımın yaşandığı Defne'ye ilk günlerde gelip, sağlık hizmeti sunan Türk Tabipleri Birliği ile Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası aktivistleri taşınmaya hazırlanırken yeni çadır alanı Dursun Mahallesi olarak gösteriliyor.
Parktaki çadır kentte yaşayan depremzedelerin kurdukları düzen tekrar bozulurken, sağlık emekçileri ilçenin merkezinde yürüttükleri sağlık hizmetlerinin erişimin merkeze uzak yeni bölgede zorlaşacağını söylüyor.
Türk Tabipleri Birliği (TTB) İkinci Başkanı Dr. Ali İhsan Ökten'in değerlendirmesi:
“Vatandaş sağlık hizmetinin büyük bir kısmını buradan alıyor. Bu nedenle buranın önemi var. Bizi buradan çıkarmak istiyorlar. Bununla ilgili yazılı bir tebliğ yapılmadı. Biz bununla ilgili olarak Hatay Valiliği’ne resmi bir yazı yolladık. Buna herhangi bir yanıt da gelmedi."
“Vatandaşın oraya ulaşması ya da bizim orada sağlık hizmeti vermemiz çok zor.”
“Görevlendirme yapmalarını istedik. Yine aynı şeyi söylüyoruz. Sağlık Bakanlığı ile ya da Hatay Sağlık İl Müdürlüğü ile ortak bir çalışma yapılabilir. Onlar yine görevlendirmeyi yapsın ancak sağlık hizmetini gerçekten burada vatandaşın ihtiyaçları doğrultusunda ortaklaştırmak gerekiyor. Veya yapabiliyorsa İl Sağlık Müdürlüğü baştan itibaren kendisi yapsın. Ancak Sağlık Müdürlüğü’nün yaptığı bir hizmet yok burada. ASM’lerin neredeyse tamamı kapalı. Burada bundan sonra önemli olan bulaşıcı hastalıkların yayılmaması için koruyucu sağlık hizmetlerini geliştirmek olmalı. O yönde de bir çaba görmüyoruz. Üstüne var olan sağlık hizmetini de ortadan kaldırmak istiyorlar. Bu geciken arama kurtarma çalışmalarından sonra Hatay halkına yapılacak en büyük ceza diye düşünüyorum.”
KESK Eş Genel Başkanı Mehmet Bozgeyik ise şunları söyledi:
“Sağlık emekçilerine, emek ve meslek örgütlerine yönelik, toplumsal dayanışmayı yükseltmek isteyen tüm kesimlere yönelik baskı süreci ile karşı karşıyayız.”
“Alanda olmayan, halka kamusal hizmetleri götüremeyen tek adam rejimi, uyguladığı otoriter politikalarla bu hizmetleri engellemeye çalışıyor.”
Antikapitalist Çalışanların duyurusu:
Depremde can kayıplarımız 50 bini geçti, AKP-MHP iktidarı depremi felakete dönüştürdü.
Haftalardır çadır ulaşmayan yerler var. Depremde bölgeye çadır göndermesi gereken Kızılay, çadırları parayla satmış.
20 yıldır ülkeyi yönetenler, deprem felaketinin sorumluluğunu asla üstlenmiyor. “99 öncesi yapılar yıkıldı” yalanına sarılıyor.
Yıkılan binaların yarısından fazlası bu iktidar döneminde yapıldı. Yıkılan rezidanslar, oteller, siteler AKP’li müteahhitler tarafından yapıldı. Ayrıca binalar daha önce de yapılmış olsa AKP-MHP iktidarı bütün insanların can güvenliğinden sorumludur.
Bu iktidar, binaların depreme dayanıklı yapılmasını sağlamamıştır.
Bu iktidar deprem sonrası arama – kurtarma – barınma çalışmalarını organize edememiştir.
Yaşanan büyük felaketin ve devasa sorunların asıl sorumlusu bu iktidardır.
Depremzedelere bir çadır temin edemeyen iktidar, yandaşlarına para kazandırmak için şimdi konut yapım ihaleleri vermeye başladı.
Bu iktidarın yaptıracağı hiçbir inşaata güvenmiyoruz. Meslek odalarının, bilim insanlarının sesine kulak verilsin. Bütün ihaleler durdurulsun. İnşaat yapım süreci bilimsel olarak yeniden ele alınsın.
AKP-MHP iktidarı depremin faturasını halka ödetmek için şimdiden girişimlerine başladı. Sağlık ve eğitim konusunda önemli kısıntılar yaşanacak. Okullara artık bu yıl her hangi bir para verilmeyeceği ilan edildi. Toplu sözleşmeler, yüzde 200’e varan gerçek enflasyona rağmen çok düşük artışlarla imzalanmaya başlandı. Ek zam talepleri patronlar tarafından bastırılıyor. Bir yetkili “işçi ve memurlar bir maaşlarını depremzedelere bağışlasın” diye konuşuyor.
Depremin faturasını zaten yoksullaşan işçiler ve memurlar değil, gelirleri her yıl katlanarak artan kapitalistler ödemelidir. Bunun için acilen servet vergisi çıkarılmalıdır.
2000 yılından beri milyarlarca lira deprem vergisi toplandı, bunlar nereye gitti, hükümet bunun hesabını vermelidir.
Deprem konusunda olağanüstü beceriksiz ve vurdumduymaz olan bu iktidara öfkeliyiz. Sorumluların hesap vermesini istiyoruz. Hükümete güvenmiyoruz, bir an önce gitmesini istiyoruz.
Taleplerimiz:
• Tüm kaynaklar deprem için seferber edilmelidir.
• Sağlık eğitim ücretsiz olmalıdır.
• Olağanüstü Hal uygulaması (OHAL) kaldırılsın.
• Depremzedelerin başta barınma ve enerji olmak üzere temel ihtiyaçlarına ulaşımı ücretsiz sağlansın.
• İfade, örgütlenme ve gösteri özgürlüğü önündeki tüm engeller kaldırılsın.
• Depremin vurduğu tüm göçmenlerle dayanışmalıdır.
İşçiler, emekçiler bu iktidarın bir an önce gitmesi için harekete geçmelidir.
İşçi ve memur sendikalarına, emek ve meslek örgütlerine çağrımızdır. Emek Forumunu oluşturun.
Başka bir dünya mümkün!
Antikapitalist Çalışanlar
Deprem olur olmaz yola çıktılar. Ankara'da bekletildiler. Seslerini duyurdular ve yardıma koştular. İPSOS anketine göre depremin vurduğu 10 il dışında yaşayanların arama kurtarma çalışmalarında en başarılı buldukları maden işçileri oldu.
Türk-İş'e bağlı Genel Maden-İş sendikası üyesi maden işçilerini, AFAD ve AHBAP izliyor.
İpsos araştırmasına buradan ulaşabilirsiniz:
Türk-İş Başkanı Ergün Atalay, 10 bine yakın maden işçisinin bölgeye gittiğini, yüzlerce kişinin hayatını kurtardığını söyledi.
Maraş'ın Dulkadiroğlu ilçesine bağlı Karaziyaret mahallesinde depremde hasar gören metal fabrikasına işveren tarafından sokulan işçiler, Malatya merkezli 5,6’lık deprem sonucu göçük altında kaldı, bir işçi öldü, dört işçi yaralandı.
Mata otomotiv işçileri ek zam talebiyle başlattıkları eylemi gece saatlerinde fabrika dışında sürdürüyor. Birleşik Metal İş Sendikasının örgütlü olduğu Valfsan fabrikasında çalışan işçiler ve AKS Otomotiv işçileri Mata işçilerini ziyaret etti.
Elif Plastik’te Lastik-İş üyesi 8 işçi işten atıldı. Lastik-İş üyeleri işçilerin işten atılmasını ve sendikadan istifaya zorlanmasına karşı basın açıklaması yaptı.
İstanbul Esenyurt’ta bulunan Elif Plastik’te Lastik-İş üyesi 8 işçi işten atıldı. Fabrika önünde açıklama yapan Lastik-İş üyeleri işçilerin işten atılmasını ve sendikadan istifaya zorlamasını protesto etti.
Esenyurt’taki Elif Plastik önünde toplanan Lastik-İş yöneticileri ve üyeleri işten atılan işçilerin işe iade edilmesini istedi. Düzenlenen basın açıklamasında Elif Plastik işçilerinin daha iyi çalışma koşulları için sendikalaştığını ancak Elif Plastik patronunun işçileri sendikadan istifaya zorladığı belirtildi.
Fabrika önünde gerçekleştirilen basın açıklamasını Lastik-İş İstanbul Şube Başkanı Tolga Toker okudu. İşçilerin anayasadaki en temel hakkını kullanarak sendikalaştığını söyleyen Toker, “Ancak Elif Plastik patronu haksız yere işçileri işten çıkarmış, birçok işçiyi sendikadan istifaya işten atmaya zorlamıştır. Elif Plastik patronu yıllardır işçilerin insanca çalışma koşullarına ulaşmasını engelliyor. İşçilerin hafta tatili ücretlerine el koyuluyor. İşçiler Elif Plastik patronuna kazandırıyor ancak patron işçilerin hakkını vermiyor” dedi. İşçilerin geleceğe daha güvenli bakabilmek için sendikalaştığını belirten Toker, “Sendikalaşma demek daha iyi ücret, daha onurlu bir yaşam, daha güvenli bir çalışma ortamı, çoluk çocuğuyla daha iyi bir hayat demektir. Elif Plastik işçileri toplu iş sözleşmesi hakkını kavuşmak istiyor. İşten atılan işçilerin haklarını savunacağız. Sendikal haklara saldıranlar için suç duyurusu dahil tüm girişimler gerçekleştirilecektir” diye konuştu.
Emek güçlerinin, sivil toplum güçlerinin depremin olduğu kentlerdeki depremzedelerle yardımlaşmak ve dayanışmak için gösterdiği çaba çok önemliydi. Eğitim-Sen’de bu örgütlenmeyi ilmek ilmek ören bir dayanışma ağı oluşturdu. Birazcık da olsa acıların iyileştiğini görmek, bir araya gelip neler yapabileceğimizi konuşmak, bu felakete yol açan ihmaller zincirini sorgulamak, taleplerimizi tartışmak, aslında bu yıkımın nedeninin ve sonucunun siyasi bir karşılığı olduğunu paylaşmak önemliydi. Özellikle böyle dönemlerde örgütlü olmanın değerli olduğunu bir kez daha gösterdik.
Bütün Eğitim-Sen şubeleri depremin olduğu günün hemen arkasından önemli bir yardım merkezi oldu. Birçok eğitim emekçisi kolilerce giysi, temizlik, kuru gıda vs yardım malzemesi hazırladı. Koliler insan zinciriyle kamyonlara yüklendi. Halen bölgede en önemli ihtiyaç barınma. Çadır, ısıtıcı, kuru gıda, iç çamaşırı en çok duyulan ihtiyaçlar.
Sendikadan birçok kişi deprem bölgesine gitti, KESK acil merkezinde yardım çalışmalarına katıldı, bölgedeki depremzedelerle iletişim halinde oldular, onların yiyecek, içecek, giyecek ihtiyaçlarının giderilmesi için çalıştılar.
Eğitim Sen, eğitim emekçileri ve veliler için, “Deprem Travması Yaşayan Çocuklara Nasıl Yaklaşılmalı?” konulu bir kitapçık hazırladı.
Pandemi döneminde okulların uzun süre kapalı kalması ve uzaktan eğitimin olumsuz psikolojik etkileri hala atlatılamamışken, üniversiteler için alınan uzaktan eğitim kararının geri alınması için, YÖK’e çağrı yaptı.
Buraya gelen veya bölgede kalan depremzedelerle ilgili işlerin planlanması ve ilişkilerin organize edilmesi için komisyonlar kurulup, dayanışmaya devam edilecek.
Berna (Eğitim Sen üyesi)
Türkiye'de işsizlik oranı, 2022'nin dördüncü çeyreğinde üçüncü çeyreğe göre 0,2 puanlık artışla yüzde 10,2 oldu. Bu dönemde işsiz sayısı 3 milyon 583 bin kişiye yükselirken, erkeklerde işsizlik oranı yüzde 8,5, kadınlarda yüzde 13,6 olarak kaydedildi. Geniş tanımlı işsizlik yüzde 20,8 oldu.
Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), Ekim-Aralık 2022 dönemine ilişkin Hanehalkı İşgücü Araştırması sonuçlarını yayımladı.
Buna göre, 15 ve daha yukarı yaştaki kişilerde işsiz sayısı 2022 yılı 4. çeyreğinde bir önceki çeyreğe göre 148 bin kişi artarak 3 milyon 583 bin kişi oldu. İşsizlik oranı ise 0,2 puanlık artış ile yüzde 10,2 seviyesinde gerçekleşti. İşsizlik oranı erkeklerde yüzde 8,5, kadınlarda yüzde 13,6 olarak tahmin edildi.
Mevsim etkisinden arındırılmış istihdam oranı yüzde 48,4 oldu
İstihdam edilenlerin sayısı 2022 yılı 4. çeyreğinde bir önceki çeyreğe göre 565 bin kişi artarak 31 milyon 460 bin kişi, istihdam oranı ise 0,7 puanlık artış ile yüzde 48,4 oldu. Bu oran erkeklerde yüzde 65,8 iken kadınlarda yüzde 31,3 olarak gerçekleşti.
İşgücü 2022 yılı IV. çeyreğinde bir önceki çeyreğe göre 714 bin kişi artarak 35 milyon 43 bin kişi, işgücüne katılma oranı ise 0,9 puanlık artış ile yüzde 53,9 olarak gerçekleşti. İşgücüne katılma oranı erkeklerde yüzde 71,9, kadınlarda ise yüzde 36,2 oldu.
Genç nüfusta işsizlik oranı yüzde 19,2 oldu
15-24 yaş grubunu kapsayan genç nüfusta işsizlik oranı bir önceki çeyreğe göre 0,5 puanlık artış ile yüzde 19,2 oldu. Bu yaş grubunda işsizlik oranı; erkeklerde yüzde 15,8, kadınlarda ise yüzde 25,5 olarak tahmin edildi.
Geniş tanımlı işsizlik oranı yüzde 20,8
Zamana bağlı eksik istihdam, potansiyel işgücü ve işsizlerden oluşan atıl işgücü oranı 2022 yılı IV. çeyreğinde bir önceki çeyreğe göre 0,1 puanlık azalış ile yüzde 20,8 oldu. Zamana bağlı eksik istihdam ve işsizlerin bütünleşik oranı yüzde 14,5 iken potansiyel işgücü ve işsizlerin bütünleşik oranı yüzde 16,9 olarak tahmin edildi.
DİSK Yönetim Kurulu adına bir çağsı yapan Konfederasyon Genel Başkanı Arzu Çerkezoğlu, depremin ardından yaraların sarılması için alınacak tedbirleri şöyle sıraladı: