MESS üyesi Schneider Elektrik, Hitachi, Arıtaş Kriyojenik ve Grid Solutions’ta toplu iş sözleşmelerinde anlaşma sağlanırken, Schneider Enerji’de anlaşma sağlanamadı, Birleşik Metal-İş üyesi işçiler greve çıktı. Ancak dün gece Resmi Gazete’de yayınlanan bir kararla Schneider işçisinin grevi yasaklandı.
Toplu sözleşme görüşmelerinde anlaşma sağlanamayan Schneider Enerji işçilerinin grevi, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın kararıyla 'milli güvenliği bozucu nitelikte' görülerek yasaklandı. Schneider Enerji işçilerinin grevi AKP iktidarında yasaklanan 20. grev oldu. Erdoğan en son Bekaert işçilerinin grevini yasaklamıştı ancak işçiler Erdoğan'ın kararını tanımamıştı.
MESS üyesi Schneider Elektrik, Hitachi, Arıtaş Kriyojenik ve Grid Solutions’ta toplu iş sözleşmelerinde anlaşma sağlanırken, Schneider Enerji’de anlaşma sağlanamamış, Birleşik Metal-İş üyesi işçiler greve kararı almıştı.
Gebze’de Otomotiv Tedarik Sanayi İhtisas Organize Sanayi Bölgesi’nde (TOSB) bulunan Schneider Enerji fabrikasında çalışan işçiler bugün sabah saat 10.00’da fabrikaya “Bu işyerinde grev var” pankartını asarak grevi başlatmıştı.
İngiltere’de geçen yıldan beri pek çok iş kolunda grevler yaşanıyor. Demiryolcular, otobüs şoförleri, liman işçileri, üniversite, havacılık ve posta servisi çalışanları başta olmak üzere çok çeşitli meslekten işçilerin art arda gelen grevlerine geçtiğimiz haftalarda hemşireler ve ambulanslarda görevli sağlık emekçileri de katıldı.
1 Şubatta başlayacak greve ise Kamu Hizmetleri Sendikası PCS, Demiryolu İşçileri Sendikası RMT, Tren Makinistleri Sendikası ASLEF, Üniversite çalışanlarının üye olduğu UCU, ülkenin en büyük ikinci sendikası UNITE ve Ulusal Eğitim Sendikası NEU üyeleri katılacak.
Pratisyen hekimler de grev kararı aldı
İngiltere’de sadece hastanelerde çalışan doktorların üye olabildiği Hastane Danışmanları ve Uzmanları Birliği (HCSA) Sendikasına üye pratisyen hekimler grev kararı aldı. Grev oylamasına katılan pratisyen hekimlerin yüzde 97’si “evet” dedi.
Sendika, grevin zamanına ve şekline İngiltere’de sağlık alanında grevde olan diğer işçilerin sendikalarıyla görüşerek karar verileceğini duyurdu. Öte yandan İngiliz Tabipler Birliği (BMA) üyesi yaklaşık 45 bin pratisyen hekimin grev oylamasının sonucu da şubat ayında belli olacak.
HCSA Başkanı Dr. Naru Narayana, çok yüksek bir katılım oranıyla alınan grev kararının, pratisyen hekimlerin mevcut çalışma ve ücret koşullarından ötürü ne denli öfkeli olduğunu ortaya koyduğunu söyledi. Dr. Narayana, son on yılda reel ücretlerinde yüzde 25’in üzerinde kayıp yaşayan doktorların ayrıca çok yüklü eğitim masraflarını geri ödemek zorunda olduklarını da hatırlattı. Sendika Başkanı, hükümetin taleplerine kayıtsız kalan tutumunun sürmesi ve çalışma koşullarının düzelmemesi halinde doktorların ülkeyi terk edebilecekleri uyarısında bulundu.
Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron'un, emeklilik yaşının 62'den 64'e yükseltilmesini dayatan yasa tasarısına karşı büyük işçi eylemleri yaşanıyor.
Fransa Genel İş Konfederasyonuna (CGT) göre 19 Ocak Perşembe günü Paris’te 400 bin, Marsilya’da 140 bin ve Lyon’da 40 bin olmak üzere Fransa genelinde 2 milyondan fazla gösterici eylemlere katıldı.
CGT Sekreteri Catherine Perret, “Rakamlar bizi şaşırttı ama bu hareketin ne kadar halk içerisinde desteklendiğini gösteriyor” dedi. Orta ölçekli şehirlerde bile rekor katılım gerçekleşti: Saint-Nazaire’de 12 bin, Troyes’da 6 bin ve Montargis’de 3 bin kişi. Sekiz işçi örgütünün temsilcileri toplumsal hareketi değerlendirmek ve takip etmek üzere Solidaires Sendikasının genel merkezine geldiklerinde Catherine Perret, “Bu katılım seviyeleri 2010 yılındaki protestoların zirvesine tekabül ediyor” dedi.
Günün başarısından güç alan Sendikalar Birliği, gösteriler ve grevler için yeni bir tarih açıkladı: 31 Ocak Pazartesi.
CGT federasyonları şimdiden ekonominin kilit sektörlerinde grev bildirileri yayımladı. Kimya sektöründe 26 Ocak’tan itibaren 48 saatlik, bir sonraki hafta ise 72 saatlik grev gerçekleştirilecek. Enerji sektöründe CGT Mines Energies, 26 ve 27 Ocak’a ek olarak 6 Şubat’ta 72 saatlik bir grev çağrısıyla harekete geçmeyi planlıyor.
Fransız Demokratik Emek Konfederasyonu (CFDT) ise her şeyden önce “31 Ocak gününü başarılı kılmak” niyetinde. Konfederasyon genel sekreter yardımcısı, sendikalar arası birlikteliğin “önemli bir faktör” olduğu söyledi ve bu ilk günün “büyük başarısının” altını çizdi.
Ocak ayı başında Başbakan Elisabeth Borne tarafından kamuoyuna tanıtılan tasarıya göre, 2027'den itibaren Fransa'da emekli olabilmek için 42 yerine 43 yıl çalışmış olmak gerekecek. Anketlere göre, emeklilik reformuna toplumun yüzde 68'i karşı. "Hükümete yakın" olmakla eleştirilenler dahil tüm sendikalar, yasa tasarısına itiraz ediyor.
Birleşik Metal-İş’in örgütlü olduğu, MESS’e bağlı Hitachi Energy'de grev öncesi anlaşma sağlandı. İki yıllık anlaşmaya göre sözleşme bitiş tarihi olan 31 Ağustos 2022’deki saat ücretlerine yüzde 91, 28 Şubat 2023’teki ücretlere ise yüzde 18 zam yapılacak. Yıllık kümülatif zam oranı yüzde 125’i buluyor.
MESS’E bağlı 5 işletme ile 6 Ekim 2022 tarihlerinde başlayan görüşmelerde anlaşma sağlanamamış ve bu nedenle 23 Ocak Pazartesi günü için grev uygulama kararı alınmıştı.
Birleşik Metal-İş, sırasıyla Schneider Elektrik, Arıtaş Kriyojenik ve Hitachi Energy'de anlaşma sağlandığını duyurdu. Geri kalan Schneider Enerji ve Grid Solutions'da ise yapılan toplantıda sonuç alınamadığı belirtildi. Patrondan yeni bir görüşme talebi gelmemesi halinde Kocaeli'de bulunan bu iki işyerinde greve gidilecek.
Hitachi Energy’de anlaşma sağlandı
Birleşik Metal-İş Genel Merkezi tarafından yapılan açıklamada, MESS’e bağlı 5 işletme için süren görüşmelerde Schneider Elektrik ve Arıtaş Kriyojenik işyerleri için önceki günlerde anlaşma sağlandığı hatırlatıldı. Greve 1 gün kala dün MESS’in daveti ile Hitachi Energy için yapılan görüşme sonucu anlaşma sağlandığı belirtildi.
Yapılan açıklamada anlaşmanın detayları şöyle:
"Ücret Zammı:
1'inci 6 ay: 31 Ağustos’taki saat ücretlerine % 91 oranında zam yapılacak.
2'nci 6 ay: 28 Şubat 2023 tarihindeki saat ücretlerine % 18 zam yapılacak. Ancak Mart ayındaki son altı aylık enflasyon oranının yüzde 18’i aşması halinde, aşan kısmın tamamı 28 Şubat’taki ücretlere yansıtılacak.
3'üncü 6 ay: 6 Aylık enflasyon oranının üzerine saat ücretlerine 5,02 TL eklenecektir.
4'üncü 6 ay: 6 Aylık enflasyon oranında zam yapılacaktır.
Sosyal haklara yıllık yüzde 100 zam yapılacak. Kurban Bayramı ödeneğinde yüzde 120 artış yapılacak.
DİSK’e bağlı Genel-İş İstanbul Anadolu Yakası 1 No’lu Şube 9. Olağan Genel Kurulunu Kadıköy Evlendirme Dairesinde yaptı. 4 listenin yarıştığı genel kurulda belediye işçilerinin norm kadro, eşit iş eşit ücret, zorunlu emekliliğin kaldırılması taleplerinin yanı sıra sendikal demokrasi için mücadele eden işçileri temsil eden Nazan Gevher Çam Ay’ın yeşil listesi kazandı.
Nazan Gevher Çam Ay daha önce de DİSK Genel-İş Sendikası Anadolu Yakası 1 No’lu Şube seçimlerinde şube yönetimine aday olan Mor Liste’de yer almıştı. Ayrıca DİSK’in Şubat 2022’deki eyleminde ek protokol talebini dile getirdikleri, DİSK yönetimini eleştirdikleri için şube temsilciliği görevinden alınan işçilerden biri.
Kongrede mevcut Şube Başkanı Murat Aydoğan kırmızı listeden, Remziye Yeterli beyaz listeden, Ozan Gökdemir mavi listeden aday oldu.
Kongre öncesinde İstanbul Büyükşehir Belediyesine bağlı İETT şoförleri de Genel-İş İstanbul Anadolu Yakası 1 No’lu Şubeye dahil edildi. Kongrede konuşan adaylar iletişim için yeterli zaman olmamasına rağmen, İETT Şoförlerinin sorunlarıyla ilgileneceklerini, bundan sonra birlikte yürüyeceklerini dile getirdiler.
Kadro isteyen milyonlarız
Yeşil listeyi destekleyen belediye İşçisi Meriç Karçal, “Üç sözleşme döneminde asgari ücret altında kaldık. Ek protokol istedik. Temsilcilerimiz görevden alındı. Herhangi bir koltuk talebiyle değil, ilkelerimizle geldik. Beş kişilik yönetimden, listesinden daha fazlayız. İşyerlerinde kurullar oluşturacağız, temsilciler arasındaki inisiyatifi arttıracağız” diyerek Yeşil Liste’nin sendikal demokrasiyi savunanların listesi olduğunu söyledi.
Kongrede konuşan bir başka işçi de “kadro isteyen milyonlarca insanız, sendika bir gün bile iş bıraktırmadı. İş yeri komitelerini işletmeli, sokakları harekete geçirmeliyiz. Siyasetin arka bahçesi olmaktan kurtulmalıyız. Türk İş ve Hak İş’i eleştirmekten bıktık. Bizim bir farkımız kalmadı” diyerek sendika yönetimini eleştirdi.
İşçi demokrasisi en temel ilkemiz
Yeşil Liste adına konuşan Nazan Gevher Çam Ay “İşçi demokrasi en temel ilkemiz, atama yapmayacağız, seçilmiş temsilcileri asla görevden almayacağız" dedi. Sendikanın hiçbir siyasi partinin arka bahçesi olmadığının altını çizen Ay, sadece işçilerin talepleri ekseninde hareket edeceklerini söyledi. KHK ile belediye şirketlerine geçirilen işçilerin norm kadro talepleriyle ilgili DİSK’in yeterli adım atmadığını söyleyen Ay, dört buçuk yıldır kadro beklediklerinin altını çizdi. “DİSK elini taşın altına koymadı” diyerek, her yerde miting yapıp, kadro talepleri için mücadele ettiklerini anlattı. Yönetime geldiklerinde de "sendikal gücümüzü arkamıza alıp mücadeleye devam edeceğiz" dedi. Sendika yönetimiyle işçilerin ücretleri arasındaki farkı da eleştiren Ay, sendika aidatlarının bir yevmiyenin onda biri kadar olacağını söyledi. Kadınların mücadelesinin sınıf mücadelesinden ayrılamayacağının altını çizen Ay, “Bizler kadın mücadelesini, işçi mücadelesinden ayrı görmeyenleriz. Ücretsiz kreş, mobing kurulları, regl izin haklarını kazandık. Kadını yok sayan ataerkil sisteme karşı bütün sendika organlarında eşit temsil için mücadele edeceğiz. Sendikal anlayışta bir dönemin kapanması için adayım” sözleriyle konuşmasını bitirdi. Salonda sık sık “birleşen işçiler asla yenilmez, bu daha başlangıç mücadeleye devam” sloganları atıldı.
İETT Şoförlerinin sorunları
Beyaz listenin adayı Remziye Yeterli, işçilerin talepleri etrafında bir sendikal anlayış benimseyerek hareket edeceklerini söyledi. İETT şoförlerinin sorunlarına dikkat çeken Yeterli, İETT’deki sorunların çözümü için de mücadele edeceklerini söyledi.
Ozan Gökdemir mavi listenin başkan adayı olarak konuştu. İETT şoförlerini selamlayarak konuşmasına başlayan Gökdemir, “İETT delegeleri şubemize geçirilince bunun seçim odaklı bir hamle olduğunu düşündük ancak İETT şoförleri ile görüşünce bu ön yargımız kırıldı. Onların sorunlarını sahiplenen bir yerde duracağız” dedi. Seçim sürecinde tehdit edildiğini anlatan Gökdemir, “Kimse kimseyi evinden atmakla tehdit edemez, burası DİSK Genel-İş” diye konuştu.
Yaptıkları sözleşmeden bahseden mevcut Şube Başkanı Murat Aydoğan, imzalanan sözleşmenin Genel-İş Genel Merkezinin baskısı altında kalmadan, işçi iradesiyle yapıldığını iddia etti.
DİSK’e bağlı Genel-İş İstanbul Anadolu Yakası 1 No’lu Şube 9. Olağan Genel Kurulunu Kadıköy Evlendirme Dairesinde yaptı. 4 listenin yarıştığı genel kurulda belediye işçilerinin norm kadro, eşit iş eşit ücret, zorunlu emekliliğin kaldırılması taleplerinin yanı sıra sendikal demokrasi için mücadele eden işçileri temsil eden Nazan Gevher Çam Ay’ın yeşil listesi kazandı.
Nazan Gevher Çam Ay daha önce de DİSK Genel-İş Sendikası Anadolu Yakası 1 No’lu Şube seçimlerinde şube yönetimine aday olan Mor Liste’de yer almıştı. Ayrıca DİSK’in Şubat 2022’deki eyleminde ek protokol talebini dile getirdikleri, DİSK yönetimini eleştirdikleri için şube temsilciliği görevinden alınan işçilerden biri.
Kongrede mevcut Şube Başkanı Murat Aydoğan kırmızı listeden, Remziye Yeterli beyaz listeden, Ozan Gökdemir mavi listeden, listeden aday oldu.
Kongre öncesinde İstanbul Büyükşehir Belediyesine bağlı İETT şoförlerinin de Genel-İş İstanbul Anadolu Yakası 1 No’lu Şubeye dahil edildi. Kongrede konuşan adaylar iletişim için yeterli zaman olmamasına rağmen, İETT Şoförlerinin sorunlarıyla ilgileneceklerini, bundan sonra birlikte yürüyeceklerini dile getirdiler.
Kadro isteyen milyonlarız
Yeşil listeyi destekleyen Belediye İşçisi Meriç Karçal, “Üç sözleşme döneminde asgari ücret altında kaldık. Ek protokol istedik. Temsilcilerimiz görevden alındı. Herhangi bir koltuk talebiyle değil, ilkelerimizle geldik. Beş kişilik yönetimden listesinden daha fazlayız. İşyerlerinde kurullar oluşturacağız, temsilciler arasındaki inisiyatifi arttıracağız” diyerek Yeşil Liste’nin sendikal demokrasiyi savunanların listesi olduğunu söyledi.
Kongrede konuşan bir başka işçi de “kadro isteyen milyonlarca insanız, sendika bir gün bile iş bıraktırmadı. İş yeri komitelerini işletmeli, sokakları harekete geçirmeliyiz. Siyasetin arka bahçesi olmaktan kurtulmalıyız. Tür İş ve Hak İş’i eleştirmekten bıktık. Bizim bir farkımız kalmadı” diyerek sendika yönetimini eleştirdi.
İşçi demokrasisi en temel ilkemiz
Yeşil Liste adına konuşan Nazan Gevher Çam Ay “İşçi demokrasi en temel ilkemiz, atama yapmayacağız, seçilmiş temsilcileri asla görevden almayacağız dedi. Sendikanın hiçbir siyasi partinin arka bahçesi olmadığının altını çizen Ay, sadece işçilerin talepleri ekseninde hareket edeceklerini söyledi. KHK ile belediye şirketlerine geçirilen işçilerin norm kadro talepleriyle ilgili DİSK’in yeterli adım atmadığını söyleyen Ay, dört buçuk yıldır kadro beklediklerinin altını çizdi. “DİSK elini taşın altına koymadı” diyerek, her yerde miting yapıp, kadro talepleri için mücadele ettiklerini anlattı. Yönetimi geldiklerinde de sendikal gücümüzü arkamıza alıp mücadeleye devam edeceklerini söyledi. Sendika yönetimiyle işçilerin ücretleri arasındaki farkı da eleştiren Ay, sendika aidatlarının bir yevmiyenin onda biri kadar olacağını söyledi. Kadınların mücadelesinin sınıf mücadelesinden ayrılamayacağının altını çizen Ay, “Bizler kadın mücadelesini, işçi mücadelesinden ayrı görmeyenleriz. Ücretsiz kreş, mobing kurulları, regl izin haklarını kazandık. Kadını yok sayan ataerkil sisteme karşı bütün sendika organlarında eşit temsil için mücadele edeceğiz. Sendikal anlayışta bir dönemin kapanması için adayım.” Sözleriyle konuşmasını bitirdi. Salonda sık sık “birleşen işçiler asla yenilmez, bu daha başlangıç mücadeleye devam” sloganları atıldı.
İETT Şoförlerinin sorunları
Beyaz listenin adayı Remziye Yeterli, işçilerin talepleri etrafında bir sendikal anlayış benimseyerek hareket edeceklerini söyledi. İETT şoförlerinin sorunlarına dikkat çeken Yeterli, İETT’deki sorunların çözümü için de mücadele edeceklerini söyledi.
Ozan Gökdemir mavi listenin başkan adayı olarak konuştu. İETT şoförlerini selamlayarak konuşmasına başlayan Gökdemir, “İETT delegeleri şubemize geçirilince bunun seçim odaklı bir hamle olduğunu düşündük ancak İETT şoförleri ile görüşünce bu ön yargımız kırıldı. Onların sorunlarını sahiplenen bir yerde duracağız” dedi. Seçim sürecinde tehdit edildiğini anlatan Gökdemir, “Kimse kimseyi evinden atmakla tehdit edemez, burası DİSK Genel-İş” diye konuştu.
Yaptıkları sözleşmeden bahseden Mevcut Şube Başkanı Murat Aydoğan, imzalanan sözleşmenin Genel-İş Genel Merkezinin baskısı altında kalmadan, işçi iradesiyle yapıldığını iddia etti.
Yenişehir Eğitim Sen, 2023 eğitim öğretim yılının ilk yarısının değerlendirmesini yaptı. Eğitim Sen üyeleri yaptıkları basın açıklamasında Öğretmenlik Meslek Kanunu (ÖMK) ile dayatılan eşitsizliği eleştirerek, "eşit işe eşit ücret" taleplerini duyurdu.
Eğitim Sen Yenişehir Şubesi Yürütme Kurulu Başkanı Şafak Ayhan'ın okuduğu açıklamada öne çıkanlar:
Öğretmenlik mesleğini itibarsızlaştıran, öğretmenlerin ekonomik sorunlarına çözüm üretmeyen, eşit işe eşit ücret ilkesini ortadan kaldıran, öğretmenler arasındaki ayrımcılığı ve eşitsizliği derinleştiren Öğretmenlik Meslek Kanunu (ÖMK) düzenlemesinin 14 Şubat 2022 tarihinde Resmî gazetede yayımlanarak yürürlüğe girmesinin ardından 19 Kasım 2022 tarihinde Kariyer Basamakları Sınavı yapılmış ve kamuda yıllardır uygulanan “eşit işe eşit ücret” ilkesi fiilen ortadan kaldırılmıştır.
Öğretmenlik mesleği ve öğretmenin saygınlığı ÖMK üzerinden polemiğe açılmış, öğretmenlik mesleği daha da itibarsız hale getirilmiştir. Önümüzdeki dönemde çocuğunun sınıfına uzman ya da başöğretmenin girmesini isteyen velilerle okul idaresi ve öğretmenler arasında sorunlar yaşanması kaçınılmazdır. Bu durum ayrıca çocuğunu “uzman” ya da “başöğretmen” sınıfına yazdırmak isteyen velilerden yüksek miktarlarda “kayıt parası” ya da “bağış” talep edilmesini kaçınılmaz olarak beraberinde getirecektir.
Öğretmenlik Meslek Kanunu (ÖMK) ve Kariyer Basamakları Sınavı (KBS) sonrasında aynı sınıfta, aynı konuyu anlatan bir öğretmenin sırf unvanı farklı olduğu için farklı maaş alması doğru değildir. Eğitim Sen olarak talebimiz ÖMK sonucunda oluşan ücret farklarının “eşit işe eşit ücret” ilkesi doğrultusunda düzenlenmesi, derece ve kademe gibi kriterler dikkate alınarak en düşük öğretmen maaşının yoksulluk sınırı üzerinde belirlenmesidir.
Eğitimde sorunlar artmıştır
"Türkiye’de eğitim sistemi uzun süredir ciddi sorunlarla karşı karşıya bırakılırken, eğitimin temel sorunlarına yönelik çözümsüzlük politikaları 2022/’23 eğitim öğretim yılının ilk yarısında artarak sürdürülmüştür. Siyasi iktidarın eğitim alanında, uzun süredir kendi siyasal-ideolojik hedefleri doğrultusunda attığı adımlar, erken çocukluk eğitiminden (okul öncesi) başlayarak çeşitli vakıf ve derneklerle iş birliği halinde hayata geçirilen ‘dini eğitim’ merkezli uygulamalar, başta öğrenciler olmak üzere, öğretmenler, eğitim emekçileri ve velileri doğrudan etkilemeyi sürdürmektedir.
Siyasi iktidar ve MEB’in bilimsel eğitim anlayışını dışlayarak hayata geçirdiği uygulamalar eğitimin niteliğinde yaşanan gerilemeyi hızlandırmıştır. Eğitimde ticarileşme ve eğitimi dinselleştirme uygulamalarının tüm hızıyla sürmesi, okulların fiziki altyapı ve donanım eksikliklerinin giderilmemesi, kalabalık sınıflar, ikili öğretim, taşımalı eğitim, çocuk ve gençlerin dini cemaat ve vakıfların kreşlerine ve yurtlarına yönlendirilmesi, çocuklara yönelik taciz ve istismar vakaları devam etmektedir. Öğretmen açıkları, mülakata ve arşiv araştırmasına dayalı sözleşmeli öğretmenlik ve ücretli öğretmenlik uygulaması, Öğretmenlik Meslek Kanunu ile “eşit işe eşit ücret” uygulamasına son verilmesi, ataması yapılmayan öğretmenler gibi çok sayıda sorun eğitim sisteminin çözüm bekleyen sorunları olarak geçtiğimiz öğretim yılında da varlığını sürdürmüştür.
Eğitimde yaşanan ve yapısal hale gelen sorunlar her ne kadar görmezden gelinmeye çalışılsa da eğitim sorunu, ülke ekonomisinde yaşanan sorunların ardından halkın en öncelikli gündemi olmayı sürdürmektedir. Çocuklar eğitim hakkından eşit koşullarda yararlanamamakta, çocuk istismarı anlamına gelen çocuk yaşta evlendirmeyi engelleyen adımlar atılmamaktadır. Yoksul, emekçi ailelerin çocukları başta olmak üzere kız çocukları ve kırsal kesimde yaşayan çocuklar açısından eğitime erişim konusunda yaşanan sorunlar sürmektedir. Bölgesel, cinsel, sınıfsal vb. eşitsizlikler, anadilinde eğitim gibi en temel sorunlar iktidarın çözmek bir yana daha da derinleştiği bir yarı yıl geride kalmıştır.
Eğitim sistemimiz toplumsal cinsiyet eşitliğinden oldukça uzakta ve giderek dinsel içerik kazanan egemen ideolojinin yoğun baskısı ve denetimi altındadır. Toplumsal yaşamın her alanında görülen cinsiyetçilik ve cinsiyetçi uygulamaların en yoğun görüldüğü alanların başında okullarımız gelmektedir. Geçtiğimiz dönemde cinsiyetçilik ve cins ayrımcı uygulamaların özellikle karma eğitim karşıtı uygulamaların devam ettiği görülmüştür. Karma eğitimi hedef alan uygulamalar okulyönetimleri eliyle hayata geçirilirken, il ve ilçe milli eğitim müdürlüklerinin sendikamızın ve kamuoyunun tepki göstermesinin ardından gönülsüzce harekete geçmesi dikkat çekicidir.
Ülkedeki etnik, dilsel, kültürel çeşitlilik ve inanç çeşitliliği, eğitim programlarında ve ders kitaplarında neredeyse hiç yansıtılmamaktadır. Eğitim sisteminde ve toplumsal yaşamda benimsenen tekçi anlayış, farklı inanç, dil, kimlik ve mezhepleri yok saymayı, onları ve taleplerini görmezden gelmeyi ısrarla sürdürmektedir. Türkiye’nin kamusal, laik, bilimsel eğitim konusunda olduğu gibi, anadilinde eğitim konusundaki olumsuz sicilini ısrarla sürdürmesi anlaşılır değildir.
Türkiye’de çeşitli nedenlerle eğitime erişimde, kız çocukları, mülteci çocuklar, anadili farklı olan çocuklar, engelli çocuklar ve geçici koruma altındaki çocukların dezavantajları günden güne artarak devam etmektedir. Türkiye’de milyonlarca çocuk ve gencin eğitim hakkından eşit koşullarda yararlanması için gerekli adımlar atılmaz iken, milyonlarca çocuk ve gencimizin ağırlıklı olarak ekonomik sorunlar nedeniyle eğitime erişim hakkını ihlal eden uygulamalar sürmektedir."
Özel Sektör Öğretmenleri Sendikası, Ankara'da Sakarya Caddesi'nde yaptıkları eylemde "taban maaş hakkı" talebinde bulundu.
Eylemde okunan açıklama şöyle:
Genel-İş İzmir 8 No’lu Şubenin örgütlü olduğu Çiğli Belediyesi’nde Genel-İş Genel Merkezi tarafından 3 işyeri temsilcisinin görevden alınmasına işçiler tepki gösterdi. Yapılan eyleme DSİP üyeleri de katıldı.
Çiğli Belediyesi şirketi ÇİBEL AŞ’de çalışan işçiler, Nisan ayında 3 yıllık toplu iş sözleşmesi imzalandığını, asgari ücrete yapılan zam sonrası ücretlerinin asgari ücret altında kaldığını belirterek ek zam talebiyle eylemlere başlamış, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun Bayraklı’da katıldığı programda da seslerini duyurmak istemişti. Burada yaşanan arbede gerekçe gösterilerek işyeri temsilcileri Ali Bingöl, Cenan Ünal ve Yusuf Aydın Genel-İş tarafından görevden alındı.
Görevden alınma kararına ilişkin Çiğli Belediyesi işçileri bugün Karşıyaka’da bulunan Genel-İş İzmir 8 Nolu Şube binası önünde basın açıklaması gerçekleştirdi. “Genel-İş irademe dokunma” ve “Geçinemiyoruz” yazılı pankartlar açan işçiler sık sık, “İrademi teslim alamazsın”, “Şube istifa”, “İşbirlikçi şube istemiyoruz”, “İş ekmek özgürlük”, “Birleşen işçiler asla yenilmez” sloganları attı.
Basın açıklamasını görevden alınan temsilcilerden Cenan Ünal okudu. “Bugün burada bir araya gelmemizin nedeni, işçilerin iradesiyle seçilen işçi temsilcilerinin görevden alınmasına karşı irademizi gasp ettirmeyeceğiz demek içindir” diyen Ünal, işçi ve emekçilerin sadece ücret için değil, gerçek demokrasi için de mücadele verdiğini söyledi.
Ünal, “Sendikamız gerçekten demokrasiyi savunuyorsa kendi iç demokrasisini de tesis etmelidir. İrademizin gaspıyla karşı karşıya bırakıldık. Yüz kızartıcı bir suç işlemişiz gibi bir gece kararıyla görevden alındık. Ne görevden alınan arkadaşlarımızın ne de üyesi işçilerin haberi olmadan, bu nasıl demokrasi? Bu nasıl bir sendikacılık?” diye sordu.
Ünal son olarak şunları söyledi; “Asıl sorgulanması gereken şudur; Genel-İş İzmir 8 No’lu şube 10 aydır işyerlerine, işçinin içine gelmiyor. Şubeye üye olan iki büyük işyeri Karşıyaka ve Çiğli belediyeleri ikisi de asgari ücretin altında kaldı. İşte esas disipline söz konusu olacak uygulamalar bunlardır. Ancak görevden almayın. İşçilerle, şube yöneticilerinin koşullarını eşitleyin ve kongreye götürün, biz onları nasıl görevden alıyoruz görün. İşçi iradesini sahip çıkıyor, çıkacaktır. Kimse kendi koltuğunu sağlamlaştırmak üzere ekmekle oynamasın.”
Birleşik Metal-İş’in örgütlü olduğu, MESS’e bağlı 5 işletmeden Schneider Elektrik’te grev öncesi anlaşma sağlandı. İki yıllık anlaşmaya göre sözleşme bitiş tarihi olan 31 Ağustos 2022’deki saat ücretlerine yüzde 40 artı 19 TL zam yapılacak. Bu zam ile ortalama bir işçinin ikramiye dâhil aylık net ücreti net 15 bin 277 TL olacak.
Diğer 6 aylık dilimlerde zamlar şöyle olacak: 2. Altı ay: Yüzde 18 zam (Enflasyon yüzde 18’i geçerse, farkı ödenecek), 3. Altı ay: Enflasyon oranı artı saat ücretlerine 4,25 TL zam. 4. Altı ay: Enflasyon oranında zam
İşçi ücretlerinde ilk yıl için sağlanan artış ortalama yüzde 100’ü buluyor. Sosyal haklarda da yıllık artış oranı yüzde 100 olacak.
Elektromekanik Metal İşverenleri Sendikasının (EMİS) kendisini feshedip Türkiye Metal Sanayicileri Sendikasına (MESS) katılmasının ardından daha önce EMİS kapsamında yer alan fabrikaları kapsayan TİS görüşmeleri son iki dönemdir MESS’le yürütülüyor.
Schneider Enerji, Grid Solutions Enerji, Schneider Elektrik, Hitachi ve Arıtaş Kriyojenik’te çalışan 2 bine yakın işçiyi kapsayan ve ekim ayında başlayan toplu sözleşme görüşmelerinde MESS 3 yıllık sözleşme, ilk 6 ay için yüzde 30, sonraki aylarda ise enflasyon oranını dayattı. İşçilerin talebi ise 2 yıllık sözleşme ve yüzde 100 ila 130 arasında zam oldu.
Yapılan görüşmelerde anlaşma sağlanamaması üzerine İstanbul, Kocaeli, Manisa ve Bandırma’da bulunan iş yerleri için 23 Ocak’ta uygulanmak üzere grev kararı alındı.
Grev öncesi MESS’in Birleşik Metal-İş ile görüşme talep etmesi üzerine dün Schneider Elektrik için bir görüşme yapıldı. Görüşmenin ardından açıklama yapan Birleşik Metal-İş şu bilgileri verdi: “Birinci 6 ay, 31 Ağustos’taki saat ücretlerine yüzde 40 artı 19 TL zam yapılacak. Bu zam ile ortalama bir işçinin ikramiye dahil aylık net ücreti net 15 bin 277 TL olacak. Bu ücret dışında aylık olarak vardiya primi ile yakacak ödenekleri de artışla ödenecektir. İkinci 6 ay, 28 Şubat 2023 tarihindeki saat ücretlerine yüzde 18 zam yapılacak. Ancak mart ayındaki son altı aylık enflasyon oranının yüzde 18’i aşması halinde, aşan kısmın tamamı 28 Şubat’taki ücretlere yansıtılacak. Üçüncü 6 ay, 6 aylık enflasyon oranının üzerine saat ücretlerine 4.25 TL eklenecektir. Dördüncü 6 ay, 6 aylık enflasyon oranında zam yapılacaktır. Sosyal haklarda ise yıllık yüzde 100 zam yapılacak. Kurban Bayramı ödeneği için ise yüzde 120 oranında artış yapılacak. Bu hakların dışında, erzak ve kıdem ödüllerinde muhtelif kazanımlar elde edilmiştir.”
Birleşik Metal-İş diğer işletmeler için yarın görüşmelerin yapılacağını duyurdu.