(Dosya) Emek sömürüsünde dünya lideriyiz

'Öğretmene değil patronlara barikat!'

Kaybedilen yakınlarının hesabını soran Cumartesi Anneleri'nin ardından asgari ücret dayatan özel okul sahiplerini protesto eden öğretmenler polis şiddetinin hedefi oldu. İstanbul Beyoğlu'nda bulunan Türkiye Özel Okullar Derneği (TÖZOK) Genel Merkezi önünde basın açıklaması yapmak isteyen özel okul öğretmenleri ters kelepçe takılarak, kötü muameleyle gözaltına alındı. Polisin ablukan altına aldığı öğretmenler buna 'Öğretmene değil patronlara barikat!' sloganıyla isyan etti. Özel Sektör Öğretmenleri Sendikası bu basın açıklamasını niye yapmıştı? Velilerden devasa paralar alan özel okullar, çalıştıdıklara öğretmenlere asgari ücret veriyor.  Devlet ise özel okullara bir denetim yaptırımda bulunmadığı gibi haklarını isteyen öğretmenleri gözaltına alıyor. Özel Sektör Öğretmenleri Sendikası'nın polis zoruyla engellene basın açıklaması şöyle:  "Biz özel okullarda, kolejlerde, vakıf üniversitelerinde, kurs merkezlerinde, rehabilitasyon merkezlerinde; her gün sömürünün her türlüsünü yaşayan, mobinge maruz kalan, özlük hakları teslim edilmeyen, asgari ücretle ve asgari ücretin altına çalışmaya zorlanan, geleceği patronların iki dudağı arasına bırakılmak istenen ancak yılmayan, direnen ve direnmeye devam edecek olan eğitim emekçileriyiz. Biz Özel Sektör Öğretmenleri Sendikasıyız! Sendikamız kurulduğu günden beri öğretmenlik mesleğinin onurunu, emeğin gücünü ve cesaretini kuşanarak patronların karşısına çıktı. Bugün yine patronların karşısındayız. Önünde bulunduğumuz kurum eğitimdeki her türlü yozlaşmayı, fahiş okul ücretlerini, veli-öğrenci-öğretmen sömürüsünü ve öğretmenlik mesleğinin onurunu ayaklar altına almayı temsil eden patronların kurumudur. Patronlar, yıllardır, gösterişli binalarında arkalarına devleti alarak her türlü yolsuzluğu gerçekleştirdiler ancak artık buna dur diyecek bir güç var, sendikamız var! Geçtiğimiz günlerde yeni milli eğitim bakanının açıklamaları okuduk, dinledik. Bakanın sözlerini özetliyoruz: -Özel sektör öğretmenlerine taban maaş haklarını vermeyeceğiz. -Asgari ücret düzeni devam edecek. Yusuf Tekin kısaca diyor ki ben sermayenin bakanıyım ve patronlar ne derse onu yaparım. Buradan patronlara ve onların bakanına tekrar sesleniyoruz: Özel sektör öğretmenleri bu bozuk düzene biat etmeyecek. Sendikamızın üye sayısı bugün on binlere ulaştı ve bu sayı katlanarak artmaya devam edecek. Özel sektör öğretmenleri artık örgütlü ve biliyoruz ki örgütlü ve direnen öğretmenlerin karşısında hiçbir patron duramaz! Öğretmenleri sefalet ücretlerine mahkum edemeyeceksiniz. Taban maaş talebimizde haklıyız ve ısrarcı olmaya devam edeceğiz. ‘eşit işe eşit ücret’ şiarımızı dilimizden düşürmeyeceğiz, aynı mesleği yaptığımız meslektaşlarımızla aynı haklara sahip olacağız. 2014 yılında kaldırılan taban maaş hakkımızı geri alana kadar bu konudaki mücadelemize devam edeceğiz. Asgari ücretle çalışmayı reddediyoruz, asgari ücretin altına çalışmaya isyan ediyoruz! Toplu sözleşme hakkımızı söke söke alacağız. Her özel öğretim kurumuna sendika girecek. Binlerce eğitim emekçisinin emeğinin sizler tarafından ayaklar altına alınmasına izin vermeyeceğiz! Belirli süreli iş sözleşmesini, yaz tatillerinde öğretmeni açlığa mahkum eden sözde ‘on ay’ sözleşmelerini ortadan kaldıracağız. İhbar ve kıdem tazminatı, ek ders ücretleri, doğum izni gibi haklarımızı alacağız ve öğretmenin onurunu zedeleyen, ötekileştiren her türlü ayrımcılığın karşısında duracağız. Özel Sektör Öğretmenleri Sendikası kurulduğu günden bu yana binlerce öğretmenin sesi oldu ve olmaya devam edecek. Sendikal mücadele veren arkadaşlarımızı işsiz bırakarak bize gözdağı veremezsiniz. Sizden de bizi yolumuzdan çevireceğini düşündüğünüz ayak oyunlarınızdan da korkmuyoruz ! Öğretmenler sizin köleniz değil. ‘Öğretmen yalvarmaz, öğretmen boyun eğmez, öğretmen el açmaz. Öğretmen ders verir.’. Mücadele dersini biz öğretmenler vereceğiz ve siz bu dersten geçemeyeceksiniz. Haklar yasalardan önce gelir. Patronların yasalarına karşı emeğin yasasını savunduk ve savunmaya devam edeceğiz. Sendikamız özel sektör eğitim emekçileri bütün haklarını alana kadar mücadeleden vazgeçmeyecek ve bu yolda da bütün bedelleri ödemeye hazırız. Bir gün paranın iktidarı yıkılır ve siz tarihin çöplüğünde yerinizi alırsınız. Biz savunduğumuz yüce değerlerle her zaman burada olacağız. Eskisi gibi olmayacak. Sendikamız var! Yaşasın Özel Sektör Öğretmenleri Sendikası! Yaşasın Sendikamız!"

'Metal işçisi kazanırsa bütün işçiler kazanır'

Metal işkolunda 2023-2025 döneminde işçi ücretlerini ve haklarını belirleyecek toplu sözleşme görüşmeleri sonbaharda başlıyor. 34 fabrikada 13 bin işçiyi temsil eden DİSK'e bağlı Birleşik Metal-İş Sendikası taleplerini duyurdu. Sendika başkanı Adnan Serdaroğlu, Kadıköy'de işyeri temcilcileriyle birlikte düzenlenen basın toplantısında taleplerini şöyle anlattı: “Her kıdem yılı için saat ücretlerine 2,50 lira verilmesini teklif ediyoruz. Ayrıca bu iki zamdan sonra tüm işçilerin saat ücretlerine seyyanen 77 lira ücret zammı teklif ediyoruz. 3 kalemden oluşan ücret zammı teklifimizin karşılığı oransal olarak ilk 6 aylık dönem için yüzde 140,5’tir. Bu teklifimiz ilk 6 aylık dönem için ortalama ücrette ikramiye dahil net 20 bin 587 liraya denk gelmektedir. Teklif ettiğimiz bu zam oranı ile ortalama bir metal işçisinin ücreti ikramiye dahil net 35 bin 64 lira olacaktır. Bu tutar bugün asgari düzeyde geçinebilecek bir ücrettir.” Diğer altışar aylık ücret zammı tekliflerinin ise altı aylık dönemdeki enflasyon oranına 8 puan eklenmesi olduğunu belirten Serdaroğlu, sosyal haklarda da ilk 6 aylık dönem için ortalama yüzde 450 oranında artış talep ettiklerini söyledi. Sendika ayrıca vergide adalet istiyor.

Küçülme bahanesi işten atma gerekçesi

İstanbul Esenyurt'ta bulunan Trendyol deposunda işçi kıyımına karşı direniş var. Büyük alışveriş şirketi, küçülme bahanesiyle işten atmalara başlarken, aynı anda işe başvuru ilanı yayınlandı. Bunun üzerine PTT-SEN ve DGD-SEN'de örgütlü işçiler, depo önünde çadır kurup direnişe başladı. Talepleri: Atılan işçiler geri alınsın! Trendyol'da sendika düşmanlığına son verilsin! Mobbinge, kötü çalışma koşullarına ve güvencesiz çalışmaya izin vermeyeceğiz!

Ağustos 2023: Mutfak enflasyonu arttı, ücretler erimeye devam etti

Türk-İş'in açlık ve yoksulluk sınırı araştırması, Ağustos'ta zam dalgasının devam ettiğini ve hayat pahalılığı karşısında ücretlerin alım gücünün düştüğünü teyit etti. Araştırmaya göre Ağustos'ta aylık gıda enflasyonu yüzde 4,63 olarak gerçekleşti. Yıllık ortalama yüzde 107,89 arttı. Açlık sınırı, yani dört kişilik bir ailenin aylık gıda harcamasının tutarı 12.198 TL oldu. Gıda ile birlikte diğer zorunlu harcamaların bir hane için maliyeti, yani yoksulluk sınırı ise 39.733 TL'ye ulaştı. Bekâr bir çalışanın ‘yaşama maliyeti’ de aylık 15.813,15 TL’ye yükseldi. Zam dalgası ●      Süt, yoğurt, peynir grubunda; Bir ayda süt ortalama %12, yoğurt %14, peynir %26 zamlandı. Market markalı (private label) süt fiyatları 21,5 TL/L, peynir 117,5 TL/kg seviyesine geldi. 1,5 olması gerektiği kabul edilen süt yem paritesi 1,34 seviyesinde kalırken çiğ süt fiyatı resmi olarak hâlâ 11,50 TL seviyesinde. ●      Et, tavuk, balık, yumurta, kuru baklagiller, yağlı tohum ürünlerinin bulunduğu grupta; Et ve Süt Kurumu (ESK), Ankara Gıda ve İhtiyaç Maddeleri Perakendeciler Derneği bünyesinde faaliyet gösteren marketlerin bir kısmına, Nisan sonu itibariyle ithal edilmiş olan karkas etleri düşük fiyattan vermesi sayesinde dana kıyma 190 TL, kuşbaşı 210 TL’den satılmaya başlanmıştı. Bu ürünler sırasıyla bu ay 269 TL ve 289 TL’den satıldı. Bunun yanında ulusal zincir marketler ve Ankara’nın dernek üyesi olmayan ve olup da yerli et satmaya devam eden yerel marketlerinden pek çoğunda dana kıyma ortalama 303, kuşbaşı ortalama 340 TL’den reyonlardaki yerini aldı. Bir ayda balık (kültür) ve nohut %4, tavuk %7, yağlı tohumlar (kuruyemiş) ve yeşil mercimek %10, kırmızı mercimek ve yumurta %11 oranında zamlandı. Önümüzdeki ay avlanma mevsiminin başlamasıyla balık fiyatlarının ne olacağı merakla bekleniyor. Dana etinin fiyatında sınırlı bir düşüş gözlemlendi. Tavuk yumurtasının tanesi 3,60 TL’nin üzerine çıktı. Tavuk üretimi resmi verilere göre düşmeye devam ederken ayrıca hızla artan fiyatları dolayısıyla mercimek ve nohut ihracatına yeni sınırlamalar getirildi. ●      Ekmek ve tahıllar grubunda; Bir ay içinde pirinç, bulgur ve un %3’er, irmik ve makarna hafif seviyede zamlandı. Market markalı (private label) makarna fiyatları 20 TL/kg seviyesine yükseldi. Ankara’da 6,5 TL’ye satılan 200 gramlık beyaz ekmek üzerinden hesaplandığında 4 kişilik ailenin aylık sadece ekmek masrafı 682,5 TL oldu. ●      Taze sebze-meyve grubunda; Semt pazarlarında hem yeşil soğan, maydanoz gibi salata yeşilliklerinin hem de ıspanak, pazı gibi yeşil yapraklı sebzelerin fiyatları geriledi. Patates ve kuru soğan fiyatları 20 TL’den 16,7 TL’ye düştü. Limon, turp, barbunya, domates, karnabahar fiyatları azaldı. Fasulye, börülce bamya, kabak, patlıcan fiyatları yükseldi. Bu ayın zam şampiyonu %66’lık artışla pazı oldu. Elma, karpuz, kiraz, muz zamlandı. Nektarın, çilek, kavun, üzüm fiyatları geriledi. En düşük fiyatlı meyve bu ay 20 TL ile elma oldu. Ortalama sebze (ana yemekleri tamamlayan maydanoz, kıvırcık vb. salata yeşillikleri dâhil değil) kg fiyatı 25,50 TL, ortalama meyve kg fiyatı 34,69 TL oldu. Hesaplamada 24’ü sebze ve 10’u meyve olmak üzere toplam 34 üründeki fiyat değişimi dikkate alındı. Ortalama meyve-sebze kg fiyatı 27,51 TL olarak tespit edildi (ana yemekleri tamamlayan maydanoz, kıvırcık gibi salata yeşillikleri bu hesaplamada “Ortalama Meyve-Sebze Fiyatı”na dâhil edilmektedir). ●      Temel yağ ürünlerinin bulunduğu grupta; Bir ay içinde zeytinyağında %24, tereyağında %22, margarinde %8, ayçiçek yağında %5 fiyat artışı yaşadı. Market markalı (private label) ayçiçek yağlarının fiyatı 40 TL/L, tereyağlarının 220 TL/kg seviyesine geldi. Hızla artan yurtiçi fiyatları (ortalama 251 TL)  sebebiyle zeytinyağı ihracatı 1 Kasım’a kadar durduruldu. ●      Son grup içinde yer alan gıda maddelerinden; Tuz %20, reçel %15, bal ve şeker %13, çay %3 zamlandı. Baharatlar, ıhlamur, zeytin ve salçada fiyat değişimi görülmezken pekmez fiyatı sınırlı seviyede azaldı.

Sputnik'te grev devam ediyor

Dünya, Wagner liderlerinin öldürülmesini konuşurken Putin rejiminin resmi yayın organı Sputnik Türkiye'de hukuksuzca işten atmalara ve düşük ücretlere karşı grev devam ediyor. Sputnik’teki Türkiye Gazeteciler Sendikası üyeleri, patron Rusya devletiyle yürütülen toplu iş sözleşmesi görüşmelerinin tıkanmasının ardından 24 Temmuz tarihinde grev kararını işyerine asmıştı. İki hafta sonra, yasal süreci tanımayan Sputnik yöneticileri 24 sendikalı çalışanı işten attı. Bunun üzerine Ankara ve İstanbul'daki şirket merkezleri önüne grev pankartları asıldı ve direniş başladı. Moskova'nın yanıtı, oradaki bazı Türkiyeli gazetecileri göreve atmak, yani grev kırıcılığı oldu. Bu sayede Sputnik yayınlarına devam etti. Grev sürecinde, patronun hukuksuzluğuna rağmen, Türkiye yöneticilerinin yasaları uygulamaması öne çıktı.  Grevdeki çalışanlar, Sputnik yöneticileri hakkında suç duyurusunda bulundu. Söz konusu yöneticiler şunlar: Sputnik İstanbul İrtibat Bürosu Müdürü Maksim Durnev, Sputnik Ankara İrtibat Bürosu Müdürü Elena Koçetkova, Sputnik Web Koordinatörü Elif Sudagezer ve Sputnik Radyo Müdürü Fethi Yılmaz. Suç duyurusunda, grev ilanı asıldıktan sonra 24 sendikalı çalışanın işten atılmasının kanunlara aykırı olduğu, anayasayla güvence altına alınan sendikalaşma hakkının patron temsilcileri ve yöneticileri tarafından ihlal edildiği söylendi. Grevcilere birçok sendika destek ziyaretinde bulunuyor. 8. günde Sputnik sendikalı çalışanları kazanana kadar mücadelede kararlı. Bakalım kanunlar onların hakları için uygulanacak mı?

Ek protokol mücadelesi şimdi de savunma işkolunda

Ek zam için mücadele yayılıyor. Kocaeli ve Kayseri'de T. Harb-İş sendikası üyesi işçiler, sefalet ücretlerine karşı eylemler yaptı. T. Harb-İş Kocaeli Şubesi'nin çağrısıyla Gölcük'teki Anıtpark'ta bir araya gelen yüzlerce işçi "Hükümet uyuma, işçine sahip çık", "Vergide adalet istiyoruz" ve "Direne direne kazanacağız" sloganlarını attı. Türk Harb-İş Sendikası Kocaeli Şube Başkanı Korkut Gökbayrak, "Bizim beklentimiz refah payı ve milli savunma sanayi primidir. Savunma sanayiinde yüzde 80’lere varan millileşme oranında askeri fabrikalarımızın ve burada çalışanların payı görmezden gelinemez. Ancak gelin görün ki ülkemizin güvenliği için çalışan emekçiler geçim savaşı veriyor” diye konuştu. Kayseri Kayseri'de Harb-İş üyesi üyesi işçiler, Valilik önünde eylem yaptı. Maaş bordrolarını yaktılar.  Eylemde basın açıklamasını ürk Harb-İş Kayseri Şube Başkanı Şerif Efe Avcı yaptı. Avcı şunları söyledi: “Son yıllardaki ekonomik sıkıntılarla beraber, çalışan tüm işçi arkadaşlarımızın alım gücü düşmüş olup, savunma sanayi işçisinde daha fazla hissedilmiştir. Türk İş’in Hak-İş ile beraber hükümetimiz ile yapmış olduğu 2023-2025 kamu çerçeve protokolünde, alınan zam oranın belirli bir çoğunluğu memnun etmiş gibi gözükse de savunma sanayide çalışan işçiler aynı oranda faydalanamadığı için bizleri memnun etmemiştir.”  “Mart ayında aldığımız zammın 5 ay içerisinde hükümetimiz tarafından yapılan zamlar karşısında daha çalışanın eline geçmeden eriyip gitmesi, değerinin çok üstünde olan ev kiraları, marketlerde her gün değişen fiyat etiketleri son 3 ayda 2 katına çıkan akaryakıt fiyatları sebebiyle, hayatımızın her alanında zorunlu olarak ihtiyaç duyduğumuz ürün ve hizmetlere ulaşmak gün geçtikçe zorlaşmaktadır. Bu zor koşullar içinde geçinebilmenin hesabını yapan savunma sanayi işçisinin, bir de gelir vergisi ile beli bükülmekte, yetersiz kalan ücret zammının erimesi yetmezmiş gibi, aldığı ücretin her ay bir öncesine göre daha düşük hale gelmesi gelmesiyle hesap kitap yapamaz hale gelmiştir.”  "Tüm askeri uçak, gemi, denizaltı, tank ve helikopterlerin bakım, onarım ve modernizasyonunu yapan ve bu araçların imalat parçalarını üreten işçiler olarak maalesef hak ettiğimiz ücretleri alamamaktayız. Buradan Cumhurbaşkanımıza, Milli Savunma Bakanlığı, Çalışma Bakanlığı, Kamu İşveren Sendikası TUHİS ve bağlı olduğumuz konfederasyon olan Türk İş’ e sesleniyoruz.” T. Harb-İş üyesi işçilerin talepleri Ücret ve diğer özlük haklarımız bir an önce gözden geçirilerek ek protokol ile hak ettiğimiz ücreti almamız. Ocak ayında dönemin Çalışma Bakanı tarafından bizzat söz verilmesine rağmen verilmeyen yüzde 13.5’luk refah payımızın verilmesi. İşçilerin kamburu haline gelen vergi dilimlerinin düzenlenmesi. Memura Seyyanen verilen 8077 TL’nin Savunma Sanayi İşçisine’de verilmesi. Savunma Sanayi priminin verilmesi. Yıllık izine çıkan arkadaşlarımızın alamadığı primlerin verilmesi. Eşit işe eşit ücret istiyoruz.

Buca Belediyesi işçileri iş bıraktı, ek zam içeren protokolü kazandı

Kazanım iş bırakma eyleminin 2. gününde geldi. İşçiler ücretlerini yükseltmeyi ve ek kazanımlar elde etmeyi başardı. Buca Belediyesi yönetimi ile Genel-İş İzmir 5 No'lu Şube arasında yürütülen görüşmeler sonucu imzalanan ek protokolde şunlar yer alıyor: - En düşük işçi ücreti 19 bin 600 TL olurken, gıda yardımı 1000 TL'den önce 1200 TL'ye, ek protokolle de 1500 TL'ye yükseltildi.  - Yemek ücreti de 55 TL'den 110 TL'ye yükseltildi.  - Üç işçi grubunda yevmiyelerde de artışlar var. Sendikanın talebi en düşük memur maaşı baz alınarak en düşük işçi ücretinin 22 bin lira olmasıydı. Bu talebe yaklaşan bir anlaşma, fiili grev ve işçilerin kararlılığı ile elde edildi.

İktidar sefalet zammı dayattı; ücrette son söz iktidar güdümlü kurulda

Kamu patronu AKP ile yetkili sendika Memur-Sen, 2024-2025 yıllarındaki memur ve memur emeklisi maaş artışları konusunda anlaşamadı. Uyuşmazlık sonucu kararı Kamu Görevlileri Hakem Kurulu verecek. 11 kişiden oluşan bu kurul işverenin yani devleti yönetenlerin elinde. Masaya neler konuldu? Kamu emekçilerinin tepkisi üzerine ücret artışı teklifini 3 kez revize eden Erdoğan yönetimi, memur ve memur emeklisine 2024'ün ilk altı ayında yüzde 15, ikinci altı ayında yüzde 10, 2025'in ilk altı ayında yüzde 6 ve ikinci altı ayında 5 artış teklif etti. Devletin resmi kurumu TÜİK önümüzdeki yıl enflasyon tahminini yüzde 30 yaparken. Yetkili sendika Memur-Sen ise 2024 için üçer aylık dönemler halinde, refah payı dahil birinci 3 ayda yüzde 35, ikinci 3 ayda yüzde 10, üçüncü 3 ayda yüzde 15, dördüncü 3 ayda yüzde 10 artış istedi.  2025 için ise 6'şar aylık dönemler halinde, refah payı dahil birinci 6 ayda yüzde 25 ve ikinci 6 ayda yüzde 15 zam talep etti. İki teklif arasındaki uçurum kapanmadı. Sonuç ücret konusunda uyuşmazlık oldu. Memur-Sen'in açıklamasına göre 11 işkolunda ücret dışı meselelerde çeşitli kazanımlar elde edildi: “11 hizmet kolunda 128 adet yeni ve revize madde var. Yani ilave kazanımların oluştuğu madde var. 291 toplum hizmet kolu, 50 tane de genel olmak üzere toplam 341 maddenin olduğu bir kazanım skalası. Memurlar açısından önemli bir süreç. Genele ilişkin üzerinde uzlaştığımız ama oransal anlamda uzlaşamadığımız için hakeme gidecek hükümler var." Bundan sonra ne olacak? Kamu Görevlileri Hakem Kurulu, uzlaşmazlık konusunu ele alacak ve son kararı verecek.

İşçi sendikalarının aidat saltanatı

Kristal-İş üyesi bir işçi, sendika aidatlarının yüksekliğini eleştiriyor ve amaçları dışında neler için kullanıldığını anlatıyor. Önerisi sendika yöneticilerden hesap sormak ve aidatları düşürmek için mücadele etmek. Sendika aidatı, sendika kesintisi veya dayanışma aidatı başlığı altında sendikaların üyelerinden kestiği ödenektir. Türkiye'de sendikaya aktif üyeliği bulunan işçilerin 7.5 saatlik brüt ücretleri üzerinden kesilmektedir. 7.5 saatlik brüt ücret, işçinin 1.5 günlük net kök ücretine denk gelmektedir. Bundan dolayı 30 günlük çalışma düzeninde çalışan sendikalı hiçbir işçi 30 gün üzerinden ücret alamamaktadır. 28.5 günlük ücret almaktadır veya bunun saat ücreti karşılığını almaktadır. Günümüz işçi sendikalarını göz önüne alındığında bu aidat çalışan işçi için haraç niteliğindedir.1.5 günlük net ücret çok fazladır. Sendika aidatının kesilmesinin temeli nedeni; işçilerin grev ve lokavt günlerinde maaş ve sosyal haklarını alamadıkları için, biriken bu aidatlardan minimum düzeyde geçimlerini sağlayacak şekilde faydalanmalarıdır. İşçi sendikalarının çoğunda bu durum 2000'li yıllardan sonra yerini hayal kırıklığına bırakmıştır. Çok az sendika grev ve lokavt dönemlerine üyelerine destek olmuştur Özelliklede Türk-İş konfederasyonuna bağlı sendikalar, grev ve lokavt dönemlerin de ödeme yapmamaktadır. Sendikaların genel merkezlerde biriken işçi aidatlarıyla; oteller, kumarhaneler, sosyal alanlar, düğün salonları ve şaşalı yerlerde lüks genel merkez binaları yapılmaktadır. Biriken aidatlarla genel merkez yöneticileri kendilerine huzur hakkı gibi sendikacılık etiğine aykırı toplu para almaktadırlar. Kendi sendikamdan örnek verecek olursam. 2000'li yıllar öncesinde 17 bin üyeye kadar ulaşmış olan sendikanın aidatları 4 saat brüt ücret üzerinden kesilirken, Kuşadası'na otel yapım kararıyla 6 saate çıkarılmıştır. Otel inşaatı bittikten sonra da tekrar 4 saate indirilmeyip 2008 genel kurulunda 7.5 saate çıkarılmıştır. Gerekçede Türkiye'de 6 saat alan tek sendikanın Kristal-İş sendikası olması ve üye sayısının 4 binli rakamlara düşmesiymiş. Şuan itibariyle üye sayısı 8 binli rakamlara çıkmasına ve otelden kira geliri gelmesine rağmen sendika aidatının düşürülmesi teklifi dahi edilememektedir. İşçilerin gözlerine sokarcasına, yönetime yandaş işçilerin kredi kartlarının ödenmesi bakımlarının üstlenmesi, yandaşlara verilen seçim rüşvetleri. Yandaşlara takılan düğün takıları ve genel başkanın köyünün mezarlığının duvarını yapımının dahi, işçi aidatlardan karşılanması işçilerde ödediği aidatları sorgular hele getirmiştir. 21 yıllık genel başkana, güveni kötüye kullanma ve zimmete para geçirme gibi davaların açılması neticesinde, işçi aidatlarının nerelere harcadığı ortaya çıkmıştır. 1.5 gününü sendikasına ödeyen işçiler bu aidatları çok fazla bulmaktadır. Bu kesintilere rağmen işçi sendikalarının bunun karşılığını vermediğini düşünmektedir. Sendikalar içerisinde yapılan lüks harcamalar makam arabaları huzur haklarının kaldırılması, sendikaların üye sayılarının arttırılıp aidatlar düşürülmelidir. Her genel kurulda zorunlu giderler ölçüsünde işçiler tarafından aidatlar belirlenmelidir. Sendika aidatı ödeyen her işçinin ödediği bu aidatların, hesabını sorması ve makul seviyelere düşürülmesi için örgütlü çalışmalar başlatması gerekmektedir.

Geri 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 İleri

Bültene kayıt ol