Türkiye işçi sınıfının sayısı 30 milyondan fazla. 2,5 milyondan fazla işçi ise kadrosuz, güvencesiz, kadrolu işçilerle eşit ücret ve haklara sahip olmadan çalıştırılıyor.
Taşeron düzeni, neoliberalizm ve özelleştirme rüzgarıyla küresel uygulamaya girdi. Bir belediye işçisi, kadrolu çalışan değil. Belediyeye bağlı bir şirketin çalışanı.
Sadece belediyeler değil birçok kamu kurumunda çalışan işçiler, taşeron şirketlere kayıtlı. Kadroları yok.
Üstelik özel sektörde - özellikle inşaat - asıl yüklenici firma birden fazla şirkete ihale verip, bu şekilde ücretleri düşürüp aşırı kârlar elde ediyor.
Patronun AKP'lisi, CHP'lisi, MHP'lisi fark etmiyor. Hepsi taşeron denilen ücretli kölelik sistemini dayatıyor.
Ne iyidir ki son yıllarda buna karşı işçilerden bir başkaldırı var.
Belediye şirket işçilerinin öz örgütlenmesi TABİB'in (Taşeron Belediye İşçileri Birliği) mücadelesi sayesinde kamu kurumlarındaki farklı işçi kesimleri ve örgütlenmeleri bir araya geldi. Türkiye'nin birçok ilinde birleştiler.
Son gelişme ise Asgari Ücret Tespit Komisyonu'ndaki işçi temsilcileribin kadro talebini masaya koyması oldu.
Ankara'da yaptıkları eylemlerin ardından 17 Aralık günü saat 15:00'te Kadıköy'de buluşacaklar.
Başlıca talepleri:
- Kadro istiyoruz.
- Eşit işe eşit ücret!
İskele Meydanı'nda gerçekleştirilecek basın açıklamasına, tüm işçiler destek vermelidir.
Marksist.org orada olacak.