25 Kasım yürüyüşleri: Baskı ve isyan

Afgan kadınlarla dayanışmaya!

İstanbul Sözleşmesi Kampanya Grubu, herkesi Afganistanlı kadınlarla dayanışmaya çağırıyor. 20 Ağustos Cuma günü 19:30'da Kadıköy Süreyya Operası önünde dayanışma eylemi yapılacak. Taliban yönetimi altında kazanılmış bir dizi hakkı kaybetme tehlikesini yaşayan, hayatları tehdit altında olan kadınlarla dayanışma çağrıları, küresel gündemin ilk sırasına oturmuş durumda. İstanbul'daki kadın aktivistler ise 'Hayatları için direnen Afganistanlı kadınların yanındayız, Dayanışmamız sınır tanımaz' diyor.

Temmuz ayında kadınların şiddet ve kadın cinayetleriyle mücadelesi

Pakistan’da kadınlar şiddete karşı sokaktaydı Noor Mukadam isimli kadın, İslamabat’ta ünlü bir iş adamının oğlunun evinde ölü bulundu. Zahir Jaffer, ailesinin de yardımıyla Noor Mukadam’a önce şiddete uyguladı, ardından öldürdü. Zahir Jaffer’ın evlilik teklifini reddetmesi sebebiyle bu cinayeti işlediği iddia ediliyor. Kadın hakları aktivisti Tahira Abdullah: “Cinsel saldırı ve kadına yönelik şiddet salgını, Pakistan’da sessiz bir salgın” diyerek Noor Mukadam’ın yanı sıra pek çok kadının sessizce öldürüldüğünü hatırlatıyor.  Eylemde protestoların temelindeki “Noor için Adalet!” pankartlarının yanı sıra “İzin verin nefes alalım!”, “Kurbanı suçlamayın!”, “Oğullarınızı daha iyi yetiştirin!” gibi pankartlar taşınıyordu. Maktulün arkadaşı ve aynı zamanda aktivist olan Zahra Haider, pek çok diğer aktivist gibi katilin nüfuzunu kullanarak cezasız kalacağına dair endişesini şöyle ifade etti: “Yaptığı şey için cezalandırıldığını görmek tarihi bir olay olur, çünkü Pakistan’da böyle şeyler olmaz.” Pakistan Parlamentosu, geçtiğimiz ay kadınları ev içi şiddetten korumayı hedefleyen yasa tasarısını reddetti. Daha önce de Meclis, kocanın karısını dövmesinin meşru olduğunu söylemişti. İnsan Hakları İzleme Komitesinin raporuna göre geçen yıl Ocak ve Mart arasında ev içi şiddette yüzde 200’lük bir artış gerçekleşti. Marttan sonra karantinayla beraber sayılar daha da yükseldi. Pakistan’daki kadın cinayetlerinin büyük bir kısmında failler çoğunlukla aile bireylerinden biri. Her yıl 1.000’i aşkın kadın öldürülüyor ve pek çoğu rapor edilmiyor.  Azerbaycan’da kadın cinayetleri protestosu Temmuz ayında Azerbaycan’da en az 5 kadının ev içi şiddetle öldürülmesi üzerine kadınlar Bakü’de cinayetleri protesto etti. Hükümet binasının önünde toplanan eylemciler, temsili bir tabutun üstüne öldürülen kadınların isimlerini yazdı ve hükümetin şiddete tepkisizliğinin yarattığı sonuçları gözler önüne sermeye çabaladı.  Eylemciler, yasaların ve polisin ev içi şiddeti önlemek için yetersiz kaldığını dile getirdi. Son maktul Nargiz Mustafayeva, 25 Temmuz’da, evli olduğu erkek tarafından öldürüldü. Aktivistlerin aktardığına göre ev içi şiddetten şikâyette bulunan kadınlar, polislerin faille mağduru uzlaştırma çabasıyla karşı karşıya kalıyor. Pek çok kadın şikâyette bulunmaktan korkuyor, şikâyet etmeye cesaret edenler ise polis tarafından yıldırılmaya çalışılıyor. İçişleri Bakanlığı çalışanları tabutu hızlıca kaldırdı ve üç kadın gözaltına alındı. Daha sonra eylemciler serbest bırakıldı. İstanbul Sözleşmesi'nden çekilen iktidar protesto edildi AKP iktidarının İstanbul Sözleşmesi'nden çekilme kararı 1 Temmuz’da pek çok şehirde protesto edildi. Eylemlere binlerce kadın ve LGBTİ+ katıldı. İstanbul’da eylemciler polis barikatını aşarak Karaköy'e yürüyüşlerini gerçekleştirdi ve İstanbul Sözleşmesi'nden vazgeçmediklerini bir kez daha duyurdu.  Kadın cinayetleri, hane içi şiddet, çocuğa yönelik şiddet ve istismar, LGBTİ+lara yönelik ayrımcılık tüm hızıyla devam ederken Sözleşmeden çıkılması büyük bir öfke yarattı. Bu öfke her kadın cinayeti, istismar, cinsel saldırı, şiddet haberinde daha da büyüyor.  Kadın cinayetleri dünyanın dört bir yanında devam ediyor. Kadınların talepleri hemen hemen aynıyken hükümetlerin bu talepleri yerine getirmekteki yetersizliği de oldukça benzer. Mağdurlar sıklıkla susturuluyor, şikayetleri engellenmeye çalışılıyor, faillerse, özellikle de nüfuzlu olanları korunuyor. Polis faillere göstermediği şiddeti, kadın cinayetlerini protesto eden kadınlara gösteriyor. 

Kadın cinayetleri İstanbul'da protesto edildi

Türkiye'yi yönetenler İstanbul Sözleşmesi'nden ayrıldı. Kadın cinayetleri ise bütün vahşetiyle devam ediyor. İstanbul Kadıköy'de eylem yapan kadın örgütleri 'Hayatlarımız için isyandayız' diye haykırdı. Antalya'da Mustafa Murat Ayhan'ın cinsel saldırısına maruz kalan ve boğularak öldürülen Azra Gülendam Haytaoğlu şahsında katledilen bütün kadınlar İstanbul'da anıldı. Kadıköy Rıhtım'da buluşan yüzlerce kadın, cinsiyetçi cinayetleri ve kadınları şiddete karşı koruyan İstanbul Sözleşmesi'nden ayrılan iktidarı protesto etti. Burada toplanan kalabalık, basın açıklamasının ardından yürüyüşe geçti. Rıhtım'dan Kalkedon Meydanı'na sloganlarla yürüyen öfkeli kadınlar, polis barikatı ile engellenmek istese de barikatı açtırdı. Kalkedon Meydanı'nda coşkulu gösterinin bitiminde polis, bazı eylemcilere müdahale etti. Alandaki kadınlar gözaltılara engellemeye çalıştı. Bir eylemci gözaltına alındı. Kadınlar gözaltına alınan eylemcinin serbest bırakılması için Kadıköy Karakolu'na yürüdü. Kadın aktivistler, gözaltına alınan eylemci serbest bırakılana kadar karakolun önünde bekliyor. Eylemin çağrıcısı İstanbul Sözleşmesi'ni Uygula Kampanya Grubu'nun alanda okunan açıklaması: "Hayatlarımız için isyandayız! 2 Ağustos günü, Atalya’da beş gündür haber alınamayan 5 Azra Gülendam Haytaoğlu’nun Mustafa Murat Aydın tarafından katledildiği ortaya çıktı. "Bana bir şey olmaz", "3-5 ay yatar çıkarım" güvencesini erkeklere verenler, İstanbul sözleşmesinden çekilenler, iktidar, yargı ve kolluk kuvvetleri bu cinayetin sorumlusu!  Hayatlarımız için isyandayız! Yine 2 Ağustos’ta Maraş’ta cumartesi gününden bu yana kendisinden haber alınamayan Emine Gökkız ormanlık bir alanda ölü olarak bulundu.  Hayatlarımız için isyandayız! 5 Ağustos’ta Aleyna Çakır’ın ölümünün baş şüphelisi olan Ümitcan Uygun’un evinde ölü bulundu. Faili koruyanlar, Aleyna Çakır’ın ölümünde etkin soruşturma yürütmeyenler, İstanbul Sözleşmesi’nden çekilenler, iktidar, yargı ve kolluk kuvvetleri bu cinayetin sorumlusu!  İşte bu yüzden biz kadınlar bugün öfkemizle, isyanımızla sokaklardayız. Biz kadınlar bu ülkede her gün öldürülürken, her gün erkek şiddetiyle karşılaşırken, İstanbul Sözleşmesi’ni bir gecede feshederek, tacizcileri tecavüzcüleri katilleri cesaretlendiren devletin, kadına yönelik şiddeti “tolere edilebilir” düzeyde bulanların da en az failler kadar suçlu olduklarını biliyoruz. Bizler failleri de failleri koruyanları da aklayanları da biliyoruz. Kadın cinayeti yoktur diyenleri tanıyoruz.  O yüzden bir kez daha söylüyoruz: Kadın cinayetleri politiktir. Biz kadınlar bir kez daha söylüyoruz. Katledilen bütün kadınlar için isyandayız, hayatlarımız için isyandayız, katilleri koruyanlara karşı, erkek-devlet şiddetine karşı isyandayız. Azra için, Emine için, Esra için sokaktayız! Evde, sokakta, kampüslerde, iş yerlerinde şiddete maruz kalan biz kadınlar, failleri cezasız kalan biz kadınlar, İstanbul Sözleşmesi kaldırıldığı için şiddete açık hale getirilen biz kadınlarız. Ve biz kadınlar Emine Bulut için, Pınar Gültekin için, İstanbul Sözleşmesi için nasıl sokakları doldurduysak bugün de sokaklardayız. Çünkü erkek şiddetinin münferit olmadığını biliyoruz; çünkü kadın cinayetlerinin politik olduğunu biliyoruz. Kadına şiddetin teşvik edildiğini biliyoruz. İstanbul Sözleşmesi’ni kaldıranların; yargıya erkekleri korumaya, aklamaya devam edin dediğini, erkeklere, “eşit değilsiniz” diyerek bizi baskıya, şiddete açık hale getirdiklerini biliyoruz. Yargısıyla, polisiyle, medyasıyla bu iktidarın erkek egemenliğini güçlendirmeye çalıştığını görüyoruz. Biz kadınlar tüm bunlara karşı isyandayız, sokaktayız. Katledilen bütün kadınlar için isyandayız. Hayatlarımız için, haklarımız için isyandayız. Bizler bir kişi daha eksilmeyene dek sokaklarda olmaya, mücadele etmeye devam edeceğiz."

İstanbul'da protesto eylemi: Azra için isyandayız

Azra Gülendam Haytaoğlu'nun vahşice katledilmesi, İstanbul'da kadın örgütleri tarafından protesto edilecek. 6 Ağustos Cuma günü saat 19:30'da Kadıköy Rıhtım'a çağrı yapıldı 

Haziran ayında 24 kadın erkekler tarafından katledildi!

Haziran ayında en az 24 kadın erkekler tarafından öldürüldü. Aynı zamanda en az 21 kadın şüpheli bir şekilde ölü bulundu. Bianet’in yerel ve ulusal gazetelerden, haber sitelerinden ve ajanslardan topladığı verilere göre, Haziran ayında öldürülen 24 kadının 13’ü kocası, eski kocası, sevgilisi tarafından 3’ü akrabaları tarafından ve 3’ü komşusu tarafından öldürdü. 1 kadını oğlu, 1 kadını da arkadaşı olan erkek öldürdü. 3 kadın ise tanımadığı 8 erkek öldürdü.  Öldürülen 24 kadından 10’unun hangi bahanelerle öldürüldüğü basına yansımazken 8 kadın ayrılmak istediği/barışmak istemediği bahanesiyle katledildi. Erkekler 5 kadını miras, para ve arazi için öldürdü.  1 kadın da ırkçı bir erkek nefret ve siyasi öfkesi için öldürdü.   12 kadın ev içinde, 8 kadın sokak, ormanlık alan, siyasi parti gibi ev dışı alanlarda erkekler tarafından yaşamdan koparıldı. Erkeklerin 4 kadını nerede öldürdüğü bilgisi basına yansımadı. 15 kadın ateşli silahlarla, 4 kadın kesici aletlerle katledildi. Erkekler 2 kadını boğarak, 1 kadını yakarak, 1 kadını da balkondan aşağı atarak öldürdü. Erkeklerin 1 kadını nasıl öldürdüğü bilgisi basına yansımadı. Aynı verilere göre, haziran ayı içerisinde erkekler en az 94 kadına şiddet uyguladı, en az 7 kadını taciz etti, en az 7 kadına tecavüz etti ve en az 63 kadını da seks işçiliğine zorladı. Aralarında oğlan çocukların da olduğu en az 7 çocuğu istismar eden erkekler, en az 3 çocuğu öldürdü. Bu yüksek rakamlara rağmen Türkiye’nin 1 Temmuz’dan beri İstanbul sözleşmesinden çıkmış olması tüm kadınları tedirgin ediyor. İstanbul sözleşmesi bu şiddetin önüne geçmek, şiddet uygulayanların gerekli cezaları almaları için bir araçtı. Hem 15 Haziran hem 1 Temmuz eylemleri gösterdi ki hem kadınlar hem LGBTİ+’lar olarak İstanbul sözleşmesinden vazgeçmedik, haklarımız için şiddete karşı mücadelemiz devam edecek.

Kadınlar ve LGBTİ+'lar mücadeleye devam edecek: 'Bizim için bitmedi'

İktidar, İstanbul Sözleşmesi'nden ayrıldı. Kadınlar ve LGBTİ+'lar İstanbul ile birçok ilde eylem yaparak bu kararı protesto etti. Bunlardan en büyüğü İstanbul'da yapıldı. Binlerce kadın ile LGBTİ+ Tünel Meydanı'nda buluştu ve coşkulu sloganlar yürüyüşe geçti. Eylem 2 saatir devam ediyor ve kalabalık artıyor. Tünel'deki barikat uzun bir direniş sonucu aşılldı. Eylemciler Galatasaray'a yürüdü, polis barikatına yüklenerek.Galatasaray Meydanı girişinde önleri kesilen göstericiler, 'Polis defol' sloganlarıyla  basın açıklamalarını okudu, ardından tekrar Tünel Meydanı'na doğru ıslıklar, alkışlar ve sloganlarla yürüdü.  Bu esnada polis saldırıya geçti ve aralarında DSİP üyelerinin de bulunduğu bazı göstericiler yaralandı. Fakat eylemciler durmadı ve Tünel Meydanı'ndaki polis barikatını aşarak Karaköy'e yürüdü. Burada trafiği kesen göstericiler basın açıklamalarını okudu: "İsyanımız büyük! Biz bitti demeden bu isyan burda bitmez.  İstanbul sözleşmesi bizim, Vazgeçmiyoruz!  Bugün eylemimizi sonlandırıyoruz. Yeniden sokaklarda görüşmek üzere !" İzmir'de ise polis eyleme baştan biber gazı mermiler ile saldırdı, aktivistleri yerlerde sürükledi. Fakat göstericilerin örgütlenmesi ve kararlılığı sonucu polis saldırısı püskürtüldü ve eylemciler iskekede buluştu. 'Mücadeleye devam' içerikli basın açıklaması okundu. İktidar İstanbul Sözleşmesi'den ayrılmış olabilir, ama milyonlar cinsiyetçiliğe ve homofobiye karşı mücadelede kararlı.

Kadın ve LGBTİ+ örgütleri sokağa çıkıyor: Vazgeçmiyoruz!

AKP iktidarı, ilk imzacısı olduğu İstanbul Sözleşmesi'nden aşırı sağcı gerekçelerle ayrılıyor. İstanbul ve birçok şehir, bu kararı protesto eden kadınların ve LGBTİ+'ların gösterisine sahne olacak. İstanbul Aralarında Antikapitalist Kadınlar'ın da bulunduğu çok sayıda örgüt, dernek, platform ve inisiyatif Türkiye'nin çıkış kararına karşı 1 Temmuz Perşembe saat 19:00'da Tünel Meydanı'nda eylem çağrısı yapıyor. Diğer şehirlerdeki eylemler: Ankara Saat: 18.30 Yer: Sakarya Caddesi İzmir Saat: 18.30 Yer: İzmir Türkan Saylan Kültür Merkezi önü Adana Saat: 18.00 Yer: İnönü Parkı Bursa Saat: 19.00 Yer: Fomara önü Kocaeli Tarih: 30 Haziran Saat: 18.30 Yer: Kocaeli Yenikent Muhtarlık önü Eskişehir Saat: 18.30 Yer: Adalar Migros Önü Aantalya Saat: 19.00 Yer: Kışlıhan Meydanı Artvin Hopa Saat: 16.30 Yer: Orta Hopa eski hastane önü Aydın Tarih: 30 Haziran Saat: 18.30 Yer: Aydın Kent Meydanı Balıkesir Tarih: 30 Haziran Çarşamba Saat: 16.00 Yer: Edremit vergi dairesi önü Denizli Saat: 18.30 Yer: Çınar Meydanı Dersim Saat: 17.30 Yer: Seyit Rıza Parkı Mersin Saat:19.00 Yer: Koshimoto

Kadınlar ve LGBTİ+'lar İstanbul'da haykırdı: Vazgeçmiyoruz

Kadın ve LGBTİ+ örgütleri, İstanbul Maltepe'de yaptıkları mitingte iktidarın İstanbul Sözleşmesi'nden çıkma kararını protesto etti. Öğle saatlerinde Maltepe sahilindeki miting alanı dolmaya başladı. 170 örgütün çağrısıyla yapılan eylemde pankartları ve sloganlarıyla kortej oluşturan göstericiler alana yürüyerek girdi.  Mitingte kadın cinayetleri, homofobik ve transfobik baskılar protesto edilirken, İzmir'de HDP binasında katledilen Deniz Poyraz'ın resimleri taşındı. Antikapitalist Kadınlar, Türkiye hükümetinin 1 Temmuz'da çekilme kararına karşı genel grev yapmak gerektiğini savunan bildirileri alanda dağıttı. Kürsüden yapılan konuşmalarda iktidara 'çekilme' uyarısında bulunuldu ve Sözleşme'den çekildiği takdirde de mücadelenin devam edeceği vurgulandı. Coşkulu mitingin dağılışında slogan atan kadınlara saldıran polis, 4 göstericiyi darp ederek gözaltına aldı. Bundan sonraki eylem adresi 1 Temmuz günü Beyoğlu'ndaki Tünel Meydanı olacak. 

Antikapitalist Kadınlar: İstanbul Sözleşmesi bizim, vazgeçmiyoruz

İktidarın İstanbul Sözleşmesi'ne feshetme girişimine karşı kadın ve LGBTİ+ örgütleri 19 Haziran'da İstanbul'da miting yapmaya hazırlanıyor. Mitingin çağrıcılarından olan Antikapitalist Kadınlar bildiri yayınladı. 19 Haziran (Cumartesi) 13:00 Maltepe Miting Alanı'nda, 29 Haziran (Salı) 20:00 Antikapitalistler Online Kadın Konferansı'nda ve 1 Temmuz (Perşembe) 19:00'da Tünel Meydanı'nda buluşma çağrısı yapılan bildiri şöyle: Bir gece yarısı Cumhurbaşkanı kararıyla Türkiye’nin çekileceği açıklanan İstanbul Sözleşmesi, 1 Temmuz’da yürürlükten kalkacak. İmzacı devletleri kadınların ve LGBTİ+’ların şiddetten korunması için gerekli önlemleri almakla yükümlü kılan ve şiddetin toplumsal cinsiyet eşitliğinin sağlanmasıyla ortadan kalkabileceğini söyleyen İstanbul Sözleşmesi hayati öneme sahip.  Yıllarca mücadele ederek kazandığımız İstanbul Sözleşmesi’nden ve haklarımızdan vazgeçmemiz söz konusu olamaz! AKP ve MHP iktidarının, kadınların ve LGBTİ+’ların yaşam hakkına müdahale eden bu kararını tanımıyoruz, cinsiyet eşitliğine dönük saldırılara asla taviz vermeyeceğiz! 19 Haziran’da İstanbul Mitinginde, 1 Temmuz’da Taksim Tünel’de olacağız. Herkesi haklarımız için hayatı durdurmaya çağırıyoruz! Sözleşmeye karşı çıkanlar toplumsal cinsiyet eşitliğini reddederek kadınları evdeki geleneksel rollere, iş yerlerindeki sefalet koşullara mahkûm etmek istiyor, LGBTİ+’lara dönük ayrımcılığı savunuyor. İstanbul Sözleşmesi tüm demokratik kazanımlarımız açısından önemli. Devlet, mafya, sermaye ilişkilerinin ayyuka çıktığı bu günlerde bir milletvekilinin adının geçtiği kadın cinayetinin nasıl üzerinin örtüldüğünü, “faili meçhul kadın cinayeti yok” diyen bakanın failleri nasıl koruduğunu görüyoruz. Mafyayla ilişkileri ortalığa saçılanlar aynı zamanda haklarımıza göz dikenler.  İstanbul Sözleşmesi’nden elinizi çekin, çetelerle ilişkilerinizin hesabını verin!   Polonya, Macaristan ve daha birçok ülkede sağcı iktidarlar kadınların ve LGBTİ+’ların haklarına saldırıyor. Haklarımıza yönelik tüm saldırılar pandemi süreciyle artık iflas ettiği iyice açığa çıkan neoliberal politikaların bir sonucu. Tüm kaynakların sermayenin çıkarları için kullanılmasını savunanlar haklarımıza göz dikiyor. Sermaye ve iktidar krizin faturasını işçi sınıfına kesiyor ve kadınların omuzuna yüklüyor.  Polonya, İspanya, İtalya, ABD, Arjantin, Şili, Hindistan ve daha pek çok ülkedeki kitlesel gösteriler, İstanbul Sözleşmesi’nden çekilmeyi engellemenin yolunun milyonları kapsayan bir mücadeleden geçtiğini gösteriyor. 19 Haziran İstanbul mitingi ilk adım olacak. 1 Temmuz’da ise hayatlarımız için her yerde sokağa çıkacağız. Haklarımızı korumak, İstanbul Sözleşmesi’ni uygulatmak için genel greve ihtiyacımız var. Toplumun tüm ezilen kesimlerinin inşa edeceği, hareketi birleştirme yeteneğine sahip, taban inisiyatiflerine dayalı kitlesel bir mobilizasyonla bu saldırıları durdurabilir, yeni kazanımların da yolunu açabiliriz.  İstanbul Sözleşmesi’nden vazgeçmiyoruz! Hayatlarımız ve haklarımız için hayatı durduralım Antikapitalist Kadınlar İletişim: 0555 4237407 marksist.org facebook.com/antikapitalistler1 twitter.com/anti_kap2 Bildiri formatında okumak ve indirmek için görseli tıklayın:

Geri 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 İleri

Bültene kayıt ol