İtalya'nın başkenti Roma'da aşı ve Covid-19 sertifikası karşıtlarının düzenlediği mitinge katılan faşist gruplar, ülkenin en büyük işçi sendikası CGIL'in merkez binasına saldırdı.
Faşist Forza Nuova üyelerinin başını çektiği güruh sendika merkezine zorla girdi. Ofisleri tahrip etti.
Saldırı, İtalya'yı ayağa kaldırdı. Birçok siyasi parti, saldırganları kınarken, faşist Forza Nuova partisinin kapatılması çağrıları yükseliyor.
İtalya'da neler oluyor?
Salgın sebebiyle 131 bin kişinin hayatını kaybettiği İtalya'da birçok mekanda zorunlu olan Covid sertifikası, 15 Ekim'den itibaren tüm çalışanlar için zorunlu hale gelecek.
Yeşil pasaport denilenm sertifikayı aşı yaptıranlar, hastalığı geçirip iyileşenler ya da test sonucu negatif olanlar alabiliyor.
Bu karara karşı, 9 Ekim günü Roma'da düzenlenen mitinge aşı karşıtları, Covid sertifikasına karşı olanlar ve faşist gruplar katıldı.
Maske ve mesafenin olmadığı mitinge katılanların ezici çoğunluğu erkeklerdi. Miting sırasında sendika merkezini basan ve polisle çatışan grubun organize bir şekilde hareket ettiği görüldü.
Tepkiler
İtalyan Ulusal Partizanlar Derneği (Anpi) faşizmi temel alan tüm partilerin kapatılması çağrısını tekrarladı.
Saldırıya uğrayan Cgil sendikası "faşizm referanslı tüm örgütlerin kapatılması gerektiğini" belirterek 16 Ekim'de diğer sendikalarla birlikte faşizm karşıtı bir gösteri düzenleyeceklerini duyurdu.
Fransa'daki işçiler 5 Ekim Salı günü genel greve çıktı ve kitlesel gösteri yaptı.
Beş sendika federasyonu tarafından çağrısı yapılan grev, daha yüksek ücret, daha iyi çalışma koşulları ile hükümetin emekli maaşlarına ve işsizlik yardımlarına yönelik planlı saldırılardan vazgeçmesini talep ediyor.
Direniş görmek memnuniyet verici ve son aylarda bir dizi önemli grevin üzerine inşa edilecek bir fırlatma rampası olabilir.
Ancak Fransız solunun bazı kesimleri bunun “yarınsız bir gün” olduğuna işaret ediyor.
Başkan Emmanuel Macron'un işçilere, göçmenlere, protesto ve ifade hakkına yönelik saldırılarını yenmek için ciddi bir strateji yok.
Bir başka aşırı sağ aday olan Eric Zemmour, gelecek yıl yapılacak cumhurbaşkanlığı seçimleri için yapılan anketlerde faşist Marine Le Pen ile baş başa olduğundan, işçilerin mücadelesine acilen ihtiyaç var.
Le Pen, kimlik, vatandaşlık ve göçün kontrolü konusunda referandum çağrısında bulundu. Zemmour, Muhammed gibi ilk isimlerin yasaklanması çağrısı yaptı ve 2 milyon göçmenin ülkelerine geri gönderilmesini desteklediğini söyledi.
Le Pen ve Zemmour birlikte, diğer tüm adaylardan daha fazla oy aldı.
Cumhurbaşkanlığı Saray'ını da inşa eden ve son beş yılda, kamudan 16 milyar TL'lik ihale alan Rönesans Holding'in paranın bir kısmını vergi cenneti olarak bilinen Britanya'daki Virgin Adaları'na aktardığı ortaya çıktı.
Almanya nüfusu içinde göçmen kökenlilerin oranı yüzde 26,7. Federal İstatistik Dairesinin Cuma günü açıkladığı 2020 yılını kapsayan verilere göre Almanya’daki seçmenler arasında göçmen kökenlilerin oranı ise yüzde 13 olarak kaydedildi.
Uluslararası Sosyalist Akım’ın Rusya örgütü, Putin’in partisinin oy kaybettiği son seçimlerin sonuçlarına ilişkin görüşlerini açıkladı.
İtalya’da göçmen dostu, eski belediye başkanı “Mimmo” Lucano ‘ya hapis cezası verildi. Mahkemenin kararı, ülkenin pek çok kentinde yapılan eylemlerle protesto edildi.
Almanya'da geçen pazar yapılan oylamada, emek yanlısı SPD, 2002'den beri ilk kez sağcı CDU'ya karşı küçük bir farkla zafer kazandı. Ancak net bir çoğunluk sağlanamadığından, parlamentoda müzakerelerin ve koalisyon görüşmelerinin aylarca olmasa bile haftalarca süreceği belirtiliyor.
Sol Parti’nin 2021 Federal Meclis seçimlerinde elde ettiği sonuç tarihi bir yenilgiydi. Bu hezimete kim veya ne sebep oldu? Daha da önemlisi: Sol Parti bundan sonra ne yapacak? Aşağıda Marx21’in parti içinde yapılan tartışmalara dair öne sürdüğü yedi tez yer alıyor.
Thunberg, iklim aktivistlerine yaptığı konuşmada liderlerin iklim mücadelesi için yaklaşık 30 yıldır birçok vaatte bulunup çok az şey yapmasını eleştirdi.