Cannes’da kadın mücadelesi ve sola dönüş

Kadın örgütleri Gülşen'in serbest bırakılmasını istedi

Dört ay önce verdiği konser sırasında arf ettiği sözler nedeniyle hedef gösterilen şarkıcı Gülşen Çolakoğlu'nun tutuklanmasına yönelik tepkiler sürüyor. Kadınlar Birlikte Güçlü platformunun çağrısıyla Kadıköy Süreyya Operası önünde bir araya gelen kadınlar, hep bir ağızdan "İstanbul Sözleşmesi’nden çekilme kararını tanımıyoruz", "Hayatlarımıza müdahaleleri tanımıyoruz", "Eşit değilsiniz diyenleri tanımıyoruz", "Yoksunuz diyenleri tanımıyoruz", "Şiddeti hak ediyorsunuz diyenleri tanımıyoruz", "Danıştay kararını tanımıyoruz", "Tanımıyoruz ve hep birlikte biziz diyoruz. İstanbul Sözleşmesi biziz", "Yaşasın kadın dayanışması" sloganlarını attı. Polisin sardığı alandaki basın açıklamasına HDP Milletvekili Züleyha Gülüm de destek verdi. Kadın Zamanı Derneği Başkanı Dilek Başalan'ın okuduğu, "Gülşen’i apar topar tutuklayanlar, konu gerçek failler olduğunda sessiz ve adaleti işletmiyor" denilen ortak basın açıklaması özetle şöyle: “Sahnede istediğini giydiği, istediğini söylediği, LGBTİ ’lara ve kadınlara desteğini özgürce ifade ettiği için Gülşen tutuklanırken, Firdevs’e cinsel saldırıda bulunan Ramazan Babat tutuksuz yargılanıyordu!  Kadınlara uygulanan bu düşman hukukunun onda biri her türlü savaş politikasını kadın bedeni üzerinde tahakküm kurmak için kullanan erkeklere uygulansaydı Firdevs bugün hayatta olacaktı. Yozgat’ta bugün Beyza, kucağında çocuğu varken eski eşi Bahattin Gazi Baldemir tarafından defalarca bıçaklandı ve bu esnada da oğlunu engellemeyen İsa Baldemir Beyza’yı tutuyordu! İsa Baldemir serbest bırakılırken, Bahattin Gazi Baldemir henüz bulunamadı. Gülşen’i apar topar tutuklayanlar, konu gerçek failler olduğunda sessiz ve adaleti işletmiyor. İktidarın nefret söylemi, muhalefetin iktidarı besleyen tutumları ve yargının erkek aklı esas alması biz kadınları ve LGBTİ ları hedef almakta ve her an bir ölüm, tecavüz, tutuklama ile karşı karşıya bırakmaktadır.  İstanbul Sözleşmesi’nden çıkılması, 6284’ün etkin uygulanmaması ve tüm kararların tek adamdan çıkması ülkeyi demokrasiden, özgürlükten, güvenilir bir yer olmaktan hızla uzaklaştırıyor.  Bizler, erkek egemen sistemin yapmak istediklerini geçmişten yaşadıklarımızdan deneyimledik ve bunu kabul etmeyecek ne makul kadın olacak ne itaat edenler olacağız.  Katillerin, tecavüzcülerin sırtını sıvazlayanlara sözümüz var; sokakta, evde, okulda, işyerinde her yerdeyiz. Ne size ne kadın düşmanı politikalarınıza itaat etmiyoruz." 

Hasta mahpus Aysel Tuğluk'a özel baskı yapılıyor

Eski HDP milletvekili Aysel Tuğluk'un yargılandığı Kobane davasında tahliye kararı verilmişti. İleri düzeyde demans hastalığı çeken Tuğluk hakkındaki karara, 5 ayrı devlet kurumu itiraz etti. Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, Emniyet Genel Müdürlüğü, Jandarma Genel Komutanlığı, Adalet Bakanlığı ve MİT Müsteşarlığı tahliye kararının bozulmasını istiyor. Ankara 22’nci Ağır Ceza Mahkemesi, itirazları yerinde bulmayarak ayrı ayrı retlerine karar verdi. Nihai kararı ise Ankara 23’üncü Ağır Ceza Mahkemesi verecek. Tuğluk hakkında Kobane davasında tahliye kararı çıksa da yargılandığı ilk davadan aldığı kesinleşmiş ceza yüzünden serbest bırakılmamıştı. Hasta mahpusların serbest bırakılması çözüm sürecinden bu yana hep konuşuldu. Son olarak Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, 22 Temmuz'da yeni bir düzenleme yapacaklarını söylemişti. Bu düzenleme gelmedi ve Adalet Bakanlığı, kendine bakamayacak durumdaki Aysel Tuğluk'u hapiste tutmak isteyen kurumlardan biri olarak öne çıktı.  İHD Merkezi Hapishane Komisyonu'nun hazırladığı listeye göre Türkiye hapishanelerinde 651'i ağır olmak üzere 1517 hasta mahpus bulunuyor.

Aysel Tuğluk için 1000 Kadın: AYM kararı kabul edilemez bir tutumdur

28 Şubat darbecisi Çevik Bir, demans hastalığı sebebiyle tahliye edildi. Anayasa Mahkemesi, aynı hastalığı yaşayan Aysel Tuğluk'un serbest bırakılması için yapılan başvuruyu ise reddetti. Aysel Tuğluk için 1000 Kadın grubu AYM kararı üzerine bir açıklama yaptı. Açıklamada şunlar söylendi: "Aysel Tuğluk’un cezaevinde tek başına yaşamını idame ettiremeyeceğini, hastalığının her geçen gün daha da ağırlaştığını gösteren çok sayıda bilimsel rapor, reçete ve belge Anayasa Mahkemesi’nin önünde duruyordu. Ama AYM, siyasi saiklerle hareket eden Adlî Tıp Kurumu’nun adaletsiz raporlarıyla karar verdi. Hem de büyük çelişkilerle! AYM ‘nörolojik rahatsızlığın zamanla ilerleyebileceği, bir başkasının yardımı olmadan zorunlu ihtiyaçlarını karşılayamaz, cezaevi koşullarında hayatını yalnız idame ettiremez duruma gelebileceği ihtimali’yle tedbir kararı verirken, Aysel Tuğluk’u cezaevi koşullarına mahkûm etti. Tarihe geçecek bu çelişki yalnızca bu ülkedeki adaletsizlik silsilesine eklenecek yeni bir vaka değil, bir insanın, hasta bir mahkumun, Aysel Tuğluk’un yaşamına mal olacak kadar ağır sonuçlar doğuracak, kabul edilemez bir tutumdur! Hem de çok kısa bir zaman önce demans hastası Çevik Bir’in tahliye edildiği şu şartlarda bu apaçık siyasi bir karardır. Biz, ülkenin ve dünyanın dört bir yanından binlerce kadın olarak Aysel Tuğluk’un göz göre göre unutmaya, unutturulmaya mahkum edilmesine izin vermiyoruz! Kaybedecek bir gün bile yok, Aysel Tuğluk derhal tahliye edilerek bir an önce tedavi olanaklarına kavuşturulmalı. AYM kararı sebebiyle kararın muhatabı olan Kocaeli Cumhuriyet Başsavcılığına bir kez daha yapılacak olan hukuki başvurunun, Aysel Tuğluk’un hemen tahliyesini içeren taleplerin de takipçisiyiz.”

Beyza Doğan'ı öldüren sistem

İstanbul’un Bahçelievler ilçesinde hakkında koruma kararı bulunan 16 yaşındaki Beyza Doğan 35 kez şikâyetçi olduğu Selim Tekin isimli erkek tarafından katledildi. Olay 6 Ağustos Cumartesi günü Bahçelievler Cumhuriyet Mahallesi’nde yaşandı. Selim Tekin isimli erkek Beyza Doğan’ın yaşamakta olduğu eve gelerek zorla içeri girdi. Tekin, daha sonra Beyza Doğan’ı ateşli silahla vurduktan sonra kendi yaşamına da son vermek istedi. Hastaneye kaldırılan Beyza Doğan, 2 gün süren yaşam mücadelesini kaybetti.  Doğan’ın cenazesi Adli Tıp Kurumu’nda yapılacak incelemenin ardından defnedilmek üzere memleketi Urfa’ya götürülecek. Beyza Doğan’ı ve ailesini ölümle tehdit eden Selim Tekin için ailenin koruma kararı aldırdığı öğrenilirken, Doğan’ın teyzesi Zerife Doğan, “Anne ve babası şikayetçi olmuştu. 2 yıldır bu dava sürüyor. Defalarca savcılığa mahkemeye çıkıldı. Bütün deliller vardı ama hiçbir şey yapmadılar. Sürekli tehdit ediyordu” diye belirtti.  “Koruma kararı sınırsızdı ve Eylül’de mahkemesi vardı” diyen teyze Doğan, “Defalarca Beyza’yı kaçırdı. Annesi babası defalarca gidip şikâyetçi oldu. Beyza 13 yaşından 16 yaşına kadar bunları yaşadı. Beyza sürekli öldürüleceğini söyle ama onu kimse duymadı. O daha çocuktu. Bu adam niye tutuklanmadı? Kızı 3-4 defa kaçırdı. Polis benim ablama bağırıyordu evrak istedi diye. Bu şekilde olur mu? Koruma kararı aldılar. 1 ay içerisinde geldi kızı vurdu” dedi.

Erkek şiddeti durmuyor: Temmuz’da en az 28 kadın ve bir çocuk öldürüldü

Temmuz 2022’de basına yansıyan erkek şiddeti, kadın cinayetleri, çocuğa yönelik şiddet, cinayete teşebbüs, taciz, cinsel şiddet, tecavüz ve yaralama vakalarının gün gün tam listesini sunan Bianet Erkek Şiddeti Çetelesi raportörü Elif Yılmazlı, erkeklerin Temmuz’da en az 28 kadını ve bir çocuğu öldürdüğünü duyurdu. Erkekler, Temmuz’da en az 64 kadına şiddet uyguladı, en az 16 kız ve oğlan çocuğunu istismar etti, en az 17 kadını taciz etti, 12 kadını da seks işçiliğine zorladı.

Kansas’ta kadınlar kazandı! Kürtajın yasal hak olduğuna karar verildi

Son derece muhafazakar olarak tanınan Kansas, kürtaj haklarını oylamaya sunan ilk ABD eyaletiydi.

İHD Kadın Komisyonu: 2021 yılında 323 kadın katledildi

İHD Kadın Komisyonu ‘2021 Yılı Kadın Raporunu’ açıkladı: 2021’de en az 323 kadın erkekler tarafından katledildi, 118 kadın ise yaşamını şüpheli şekilde yitirdi.

‘Evet dersem, evettir’: İspanya cinsel rıza yasasını onayladı

İspanya Senatosu , cinsel ilişkilerde açık bir rıza ifadesi gerektiren yeni bir yasa tasarısını onayladı.

Geri 1 2 3 4 5 6 7 8 9 İleri

Bültene kayıt ol