İktidarın toplu sözleşmelerdeki kararı netleşti, önerilen zam gerçekleşirse kamu işçisi ücretleri günde sadece 9 lira artacak, böyle olursa sendikanın talebi ve hükümetin talebi arasında uçurum oluşacak. İşçilerin talebi ücretlere ortalama günde 50 lira zam yapılması şeklinde.
Bakanlıklar, üniversiteler, hastaneler, karayolları, demiryolları, şeker fabrikaları ve elektrik üretim santrallerinin de aralarında olduğu kamu kurum ve kuruluşlarındaki 700 binden fazla işçiyi ilgilendiren toplu sözleşme görüşmelerinde hükümet tarafı (Türk Ağır Sanayii ve Hizmet Sektörü Kamu İşverenleri Sendikası) zam teklifini sundu.
Hükümet, kamu işçilerine yılın ilk 6 ayı için yüzde 9, ikinci 6 ay için yüzde 5 artı enflasyon farkı ile brüt 3577-3750 TL arası ücret alanlara 100 lira, brüt 3750-4000 TL arası ücretlilere 60 TL seyyanen zam teklif etti.
Sunulan teklifi işçiler olarak kabul etmelerinin mümkün olmadığını ifade eden Türk-İş Genel Mali Sekreteri Ramazan Ağar "Kendi kurullarımızda görüşeceğiz, tartışacağız. Elbette ki 4 bin 800 lira talebimizde bir pazarlık payı vardı, ancak bu kadarını da gerçekten beklemiyorduk" diye konuştu.
Hak-İş: Arada ciddi fark var
Hak-İş temsilcisi de Bakanlığın sunduğu teklifi müzakerenin başlangıcı olarak gördüklerini, bu müzakere sürecinde, Türk- İş ile birlikteliğin önemli yarar getireceğini umduklarını söyledi.
Belirtilen ücretin çok düşük olduğunu söyleyen Yıldız, "Arada çok ciddi fark var. Bu haliyle değerlendiremeyecek bir noktadayız" dedi.
Sendikalar yüzde 20 zam istiyor
Ortak hareket eden Türk-İş ve Hak-İş, kamu işçisinin en düşük brüt ücretinin öncelikle 4 bin 800 liraya yükseltilmesini, 2021-2022 döneminde ilk 6 ay yüzde 20, diğer 6 aylar için enflasyon artı yüzde 3 refah payı talep ediyor.
Türkiye Enerji, Su ve Gaz İşçileri Sendikası’na (TES-İŞ) bağlı Ayedaş işçileri, teklif edilen toplu iş sözleşmesi (TİS) şartlarını reddederek sendika temsilcilerinin itirazına rağmen EnerjiSA önünde bir kez daha bir araya geldi.
Dün Ankara BAŞKENT EDAŞ'ta, Tes-İş sendikası, toplu iş sözleşmesinde (TİS) işçilerden habersiz ilk altı ay için yüzde 9 ikinci altı ay için ise yüzde 7 maaş artışına imza atmıştı. İşçiler bunun üzerine patrondan yana tavır alan TES-İŞ'i işgal etti.
İstanbul Ayedaş işçileri, EnerjiSA önünde konuşmak isteyen sendika yöneticilerini konuşturmadı.
TİS görüşmelerinde işçilerin lehine bir tutum izlenmemesi üzerine Ayedaş işçileri daha önce de EnerjiSA önünde bir araya gelmiş, sendika temsilcileri ve işçiler tarafından oluşturulan bir heyet EnerjiSA yetkilileriyle görüşmüş fakat bir sonuca ulaşılamamıştı.
Hakları için yıllardır Soma’da ve Ankara’da mücadele eden Uyar Madencilik işçilerinin konvoyunda yaşanan kazada Bağımsız Maden-İş Genel Başkanı Tahir Çetin ve Ali Faik İnter hayatını kaybetti.
Antikapitalist Çalışanlar baş sağlığı mesajı yayınladı:
Çetin ve İnter diğer işçilerle birlikte kıdem, ihbar tazminatları ve ücret alacakları için gittikleri Ankara’dan yine eli boş dönüyordu.
AKP Grup Başkanvekili Mustafa Elitaş haklarını arayan işçilere "Bana ne, bana mı çalıştınız?" demişti.
Nasıl ki iş cinayetlerine kaza demiyorsak, can parçası iki madenciyi aramızdan alan trafik kazası da salt blr kaza değildir. Göçük altında, grizu patlamasında öldüremedikleri Ali Faik İnter'i ve Tahir Çetin'i hak arama mücadelesinde yollarda öldürdüler.
Tüm işçi sınıfının ve sendikaları Bağımsız Maden İş'in başı sağolsun. Bu ölümlerin sorumlusu madencilerin kazanılmış hakkı olan tazminatları yıllardır vermeyen AKP iktidarıdır.
Unutmayacağız!
Antikapitalist Çalışanlar
Ankara’nın Çankaya Belediyesi’nde Canpaş A.Ş.’ye bağlı çalışan 1500 temizlik işçisi grevde.
15 yıldır ödenmeyen tazminatlarını almak için günlerdir Ankara girişinde mücadele yürüten Uyar Madencilik işçileri, dönüşte trafik kazası geçirdi. Bağımsız Maden İşçileri Sendikası Genel Başkanı Tahir Çetin ve Ali Faik İnter isimli işçi hayatını kaybetti.
Sendikadan yapılan ilk açıklamada:
"ACIMIZ ÇOK BÜYÜK!
ÖFKEMİZ ÇOK BÜYÜK!
Maden işçilerinin yiğit önderi, genel başkanımız, herşeyimiz
Tahir Çetin'i ve önderimiz, haysiyet abidemiz, canımız Ali Faik'imizi kaybettik" denildi.,
İktidar yöneticileri birçok kez söz verdikleri halde ödenmeyen tazminatları için verdikleri mücadelede iki arkadaşlarını yitiren maden işçileri öfkeli.
Ne olmuştu?
Manisa’nın Soma ilçesinden Ankara’ya 5 Temmuz’da gelen Uyar Madencilik işçileri, yaklaşık 15 yıldır ödenmeyen tazminatları için mücadele veriyor. Ankara girişinde durdurulan madenciler, 3 günlük bekleyişin ardından bugün TBMM’ye yürümek istediler, ancak polis tarafından engellendiler.
AKP Grup Başkanvekili Mustafa Elitaş’ın sorunun çözümü için kendilerine söz verdiğini hatırlatan madenci İdris Sarıkaya, “84 milyonun ve dünyanın bildiği bir konu hakkında, Elitaş’ın ısrarla ‘ben bunu yasalaştıramam demesi’ bizi rencide ediyor” diye konuştu.
Sarıkaya, kendilerine “Gidin hakkınızı Enerji Bakanlığında arayın” denildiğini; Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı yetkililerinin Çalışma Bakanlığına, Çalışma Bakanlığının da Türkiye Kömür İşletmelerine yönlendirdiğini söyledi. Sarıkaya, bu kadar kurumun işçileri birbirine yönlendirmesine rağmen sorunlarının çözülmediğini belirtti.
Sarıkaya, TBMM’deki bütün siyasi partilerin grup başkanvekillerinin tazminatların ödenmesi için gelecek yasa tekliğine destek vereceğini açıkladığını, ancak AKP Grup Başkanvekili Elitaş’ın “Emsal teşkil eder” gerekçesiyle bu sorunda adım atmadığını ifade etti.
Sarıkaya, “Bu memleketin madenlerini patronlara peşkeş çekmesinler. Yağma yapılıyor. Kol, bacak kopuyor, 301 kişi ölüyor. Ölecek, ölecek, yine ölecek. Bu zihniyetin değişmesi lazım” diye çağrıda bulundu.
Sarıkaya, 34 yaşında madende kaza geçirdiğini, şimdi 48 yaşında olduğunu dile getirerek, “2 çocuğumun yüzüne bakamıyorum. 25 yaşına gelmiş çocuğum harçlık istiyor. İş yok. Memleketi getirdiğiniz hale bakın” diye konuştu.
Polis yürüyüşe engel oldu
Bağımsız Maden İş Genel Başkanı Tahir Çetin, AKP Grup Başkanvekili Elitaş ile randevu almalarına karşın sorunlarının çözülmediğini dile getirerek, TBMM'ye yürümek istediklerini söyledi. Ancak polis yürüyüşe izin vermedi.
Madenciler, ellerini havaya kaldırarak ve kasklarını yere vurarak yürüyüşlerini engelleyen polisi protesto etti. İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun da kendilerine söz verdiğini anımsan madenciler, “İşçi burada, Soylu nerede” slogan attı.
Elitaş, maden işçilerine, “bana ne, oy vermeseydin” dedi
Kente girişleri engellenen madencilerden oluşan 5 kişilik heyet daha sonra Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı yetkilileri ve AKP Grup Başkanvekili Mustafa Elitaş ile görüşme yaptı.
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı yetkilileri ile görüşen madencilere “Haklarınızı verirsek, diğer madenlere emsal olur” yanıtı verildi.
Bakanlık yetkililerinden olumsuz cevap alan heyet daha sonra AKP Grup Başkanvekili Mustafa Elitaş ile görüşme yaptı. Görüşme sırasında AKP'li Elitaş'ın verdiği cevaplar şok etkisi yarattı.
Bağımsız Maden İş Sendikası Örgütlenme Uzmanı Başaran Aksu tarafından aktarılan o görüşmede, mağdur madencilerden birisinin AKP'li Elitaş'a “Hakkımızı ödeyeceksiniz. AKP üyesiyim. Size oy verdim. Hakkımızı verin” ifadeleri kullandığı öğrenildi. AKP Grup Başkanvekili Mustafa Elitaş'ın ise madenciye “Bana ne, bana mı çalıştınız. Oy vermeseydin. Ben sizden oy mu istedim” şeklinde cevap verdiği öğrenildi. Elitaş'ın verdiği bu cevap, mağdur madencilerin tepkisine sebep oldu.
Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK) memur ve emekli maaşlarındaki sefalet düzeyindeki artışların yarattığı sosyal yıkımı eleştirerek, taleplerini duyurdu.
15 yıldır alacakları tazminatları için mücadele eden ve haklarını alabilmek için bir kez daha Ankara’ya yürüyüşe geçen Uyar Maden işçilerinin yolları Ankara girişinde polisler tarafından kesildi, işçilerin bekleyişi devam ediyor.
Ankara girişindeki bekleyişlerinin 3’üncü gününde yine AKP iktidarına çağrıda bulunan tazminat mağduru madenciler, “Hakkımızı verin, tazminatlarımızı ödeyin. Hakkımızı almadan bu yoldan geri dönmeyeceğiz” dedi.
“Artık madencilere yaptığınız yeter. Madencileri oyalamayın. 2015 yılında verilmiş olan çözüm sözü hala tutulmamış durumda. 2015 yılından beri Ankara’ya 16 defa geldik. Devleti temsil eden makamlar defalarca söz verdi. Bu sorun, bu hukuksuzluk denetim mekanizmalarının, yönetim mekanizmalarının zayıflığı yüzünden bu hallere geldi. Bir gün de kanun yapıcılar, kanun tasarlayıcılar gelsinler işçinin ayağına, sorunları kaynağında görsünler ve çözsünler” diyen işçiler sorunlarının biran evvel çözülmesini istedi.
İşçiler dün Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı Bakan Yardımcısı Şeref Kalaycı ile görüştü. Görüşmede Kalaycı, yasa taslağının bakanlıktan çıktığını ve AKP Grup Başkanvekili Mustafa Elitaş’a iletildiğini söyledi.
İşçiler bugün 5 kişilik bir heyet ile meclise giderek ve Mustafa Elitaş ile bir görüşme gerçekleştirecek
Memur-Sen, hayat pahalılığını protesto etmek için bugün 81 ilde basın açıklaması yaptı. Ankara’daki basın açıklaması için Memur-Sen üyeleri Ulus Atatürk Heykeli önünde toplandı.
Memur-Sen Genel Başkanı Ali Yalçın, grup adına yaptığı basın açıklamasında, Haziran ayı enflasyon oranının bugün açıklandığını belirterek, kamu görevlilerinin maaşlarına bu yılın ilk altı ayı için eklenecek enflasyon farkının belirlendiğine dikkat çekti.
Son 18 aylık enflasyon rakamlarına bakıldığında hedeflenen enflasyonun 3 katı, maaş ve ücretlere yapılan artışın ise 2 katından fazla sapma olduğunu ifade eden Yalçın "Biz emeğimizin ve ekmeğimizin derdindeyiz. Biz, alın terimizin hakkını ve hizmetimizin ederini istiyoruz. 6. dönem toplu sözleşmenin arefesinde, bugün açıklanan enflasyon rakamları, deyim yerindeyse evdeki hesabın çarşıya uymadığını bir kere daha tescil etmiştir" diye konuştu.
İktidara seslenerek seyyanen zam taleplerini her zeminde dile getirdiklerini belirten Yalçın "Kamu işvereninin belirlediği zam, Mart demeden buharlaşıyor. Tam da bu yüzden, en düşük devlet memuru maaşının yüzde 10'undan az olmamak üzere seyyanen zam talebini her zemin ve şartta dile getirdik, getirmeye de devam edeceğiz. Artık bahaneleri ortadan kaldıralım, gerçekleri konuşalım" dedi.
Ne olmuştu?
2021 yılı için kamu görevlilerinin mali ve sosyal haklarında yapılan artışlar, 2019 yılında Memur-Sen’in imzalamak istememesi üzerine, Kamu Görevlileri Hakem Kurulu Kararı ile belirlenmişti. Sözleşmede, 2021 Temmuz'dan geçerli olmak üzere kamu görevlileri ile memur emeklilerinin tamamının aylık ve ücretlerinde yüzde 3 artış öngörülmüştü.
2021 yılı ilk 6 aylık döneminde resmi enflasyon yüzde 8,45 olarak gerçekleşti. Bu enflasyon oranından kaynaklı olarak ilave yüzde 5,45 artışla birlikte kamu görevlileri ile memur emeklilerinin aylık ve ücretlerine Temmuz'dan geçerli olmak üzere toplamda yüzde 8,45 artış yapılacak.
Bütün bu hesaplamalar, TÜİK’in resmi enflasyon hesabına göre yapılıyor. Oysa gerçek enflasyon, TÜİK’in hesapladığının yaklaşık 3 katı düzeyinde.
15 yıldır ödenmeyen tazminatları için mücadele eden Soma Uyar Madencilik işçileri, iktidar tarafından verilen sözlerin tutulması üzerine yeniden Ankara’ya yürüdü.
Ankara girişinde araçları durdurulan işçiler, eğer bir anlaşma sağlanamazsa Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı önüne doğru yürüyüşe geçecek.
İşçilerin üyesi olduğu Bağımsız Maden İşçileri Sendikası'nın açıklamasında öne çıkanlar:
► "Aylardır devletin en yetkili ağızlarından aldığımız sözlerin hiçbirisi bugüne kadar yerine getirilmedi."
► “Son görüşmemizde AKP Grup Başkanvekili Mustafa Elitaş 1 Temmuz’a kadar dönüş yapacağını ve bilgi vereceğini heyetimize söz vermesine rağmen herhangi bir dönüş yapılmadı. Süleyman Soylu’nun 15 Ocak 2021’e kadar çözme sözü, sahipsiz bir şekilde halen olduğu yerde duruyor. Şifahen edindiğimiz bilgilere göre Uyar Madencilik sorunun bir yasayla çözülemeyeceği ifade edilmiştir. Meclis'te grubu bulunan tüm partilerin çözme konusunda mutabık kaldığı bir konu ile ilgili neden yasa çıkarılmadığını anlayamıyoruz. Uyar Madencilik işçileri için de pekâlâ bir kanun çıkarılabilir. Gerek İş Kanunu’na eklenecek bir maddeyle TKİ tarafından veya İşsizlik Sigortası fonundan karşılanabilir. Bunun önünde hiçbir engel bulunmamaktadır. “Kanuni düzenlemeyle yapılamayacağı” ifadesi sorunu çözmemek için ileri sürülen bir bahanedir. Temmuz 2020 tarihinde Soma Kömür işletmelerinde işten atılan ve mağdur edilen işçiler için çıkarılan 7252 sayılı yasada özel bir şirkette çalışmaya devam eden ve kanun kapsamına girmeyen iki binin üzerinde işçiye bu yasa kapsamına fiilen dâhil edilerek ödemeler yapılmıştır. Fakat söz konusu Uyar Madencilik işçileri olunca yasa kapsamında sorunun çözülemeyeceği ifade edilmektedir.”
Maden işçilere yola çıkmadan önce yayınladıkları medya mesajında şunları söyledi:
► "Uyar Madencilik işçileri içeride olan maaşları, kıdemleri, ihbarları için mücadele etmeye devam ediyor. Bu 15 yıl boyunca yüzlerce kez parlamentodan patronlar lehine yasalar çıkarttı bu devlet. Devlete sorumuz şudur: Patronlardan yana mı yoksa madenciden yana mısın? SOMA madencisi 15 yıldır bu soruyu soruyor. Biz de bugün yola Türkiye halkına, emekçisine, vekillerine bu soruyu çoğaltmak için çıkıyoruz.”