İstanbul’dan bir eczacı Marksist.org’un sorularını cevapladı.
İstanbul’da bir üniversite hastanesi doktoru Marksist.org’a konuştu.
Orta ölçekli bir göz hastalıkları merkezinde çalışıyorum. Pandemi, bizde de etkisini tüm yurtta olduğu gibi birden değil, yavaş yavaş gösterdi.
5 Mart
Medyada zombi filmleri gibi izlediğimiz pandemi sonunda kapımıza dayandı. Ne yapacağız, tedavilerimize nasıl devam edeceğiz kaygısı içerisindeyiz. Gerçi üniversitenin ilk yıllarında salgınlar karşısında nasıl tutumlar geliştireceğimiz hep anlatılmıştı. Bizler de arabadaki yangın söndürücü misali enfeksiyon kontrolünü elimizden geldiğince sıkılarak da olsak uygulamaya çalışırdık.
Korona salgını başladığı andan itibaren tedavisi bulunacak mı, aşısı ne zaman çıkacak soruları tüm dünyada tartışılır oldu. Sağlık hizmeti, bir hastalık varsa tedavi etmek gerek yaklaşımına indirgendiği için, bu sorular etrafında düşünmek de yeni normalimiz oldu.
Kovid-19 salgını ile hastanelerden, üniversitelere, eczanelerden aile sağlığı merkezlerine bütün sağlık sektörü, salgınla mücadelenin en önünde yer alıyor.
DİSK' bağlı Gıda-İş Sendikası 1 Mayıs’a doğru çalışmalarını hızlandırdı.
Türk-İş konfederasyonunun üyesi Liman-İş Sendikası, İstanbul Ambarlı Limanı'nda işçi sağlığını hiçe sayan çalışma ortamına dikkat çekti.
Marksist.org yazarı Faruk Sevim, koronavirüs krizinin yarattığı ortamda işçilerin durumunu ve taleplerini anlatıyor.