İstanbul’dan bir eczacı Marksist.org’un sorularını cevapladı.
İlk vakalar geldiğinde hazırlık, eğitim, koruyucu ekipman durumunuz nasıldı?
İlk vaka geldiğinde hazırlıklarımız tamamdı. Koronaya karşı kendi çabalarımızla eğitimimizi ve önlemlerimizi tamamladık. Türkiye’ye gelmeden önce hazırlıklarımızı tamamlamıştık. İlk koruyucu ilaçlarımızı ve koruyucu ekipmanlarımızı (tulum, gözlük, FFP2) alıp, hazır ettik.
Kronik hastalıkları olanlar raporlu ilaçlarını sizden reçetesiz alabiliyorlar. Bu bir sorun yarattı mı? Kronik hastalığı olanlar ile yeni hastalananlar ilaç almaya geldiklerinde birbirlerine temas etmiyorlar mı? Fiziki koşullarınız uygun mu?
Kronik hastaların direk eczanelere gelmeleri şöyle sıkıntı oluşturdu. İlk temasları hastane değil de biz olduk. Bu durumda kimin hasta olduğunu anlayamıyorduk. Hastaları içeri tek tek alıyorduk. Kendi imkanlarımızla kendimize test yaptırdık. Ancak sürekli bir hasta sirkülasyonu olması testi de bir süre sonra anlamsız kılıyor.
Maske dağıtımı da sizin üstünüzden dönüyor. Ne gibi sorunlar yaşıyorsunuz?
Maske dağıtım işinin bize kalması işimizi zorlaştırdı. Çünkü bu sefer eczaneye bir günde gelen sayı 400-500 kişiyi bulmaya başladı. Kuyruklar oluştu. Bu durum hem bizim için hem de diğer kronik hastalar için risk oluşturdu. Normal ilaç satışımız aksadı. Bu maske dağıtım işi muhtarlık ya da belediye eliyle verilebilirdi. Eczanemiz iki haftada bir belediye tarafından ilaçlanıyor. Aslında böyle kalabalık olduğunda, bu dezenfekte işleminin daha sık olması gerekir.
Bu yoğun zamanlarda bizi kırmadığınız ve sorularımızı yanıtladığınız için çok teşekkürler.
(Dosya) Sağlık emekçileri anlatıyor