(Bu yazı, AltÜst dergisinin 28. sayısından alıntıdır. AltÜst'e ulaşabileceğiniz satış noktaları: http://www.altust.org/satis-noktalari)
Dünyada otoriter yönetimlerin yükselmeye başlamasıyla birlikte hem Türkiye’de hem de dünyada en çok tartışılan mecralardan biri medya oldu.
Sosyalist İşçi gazetesinin son sayısında, Venezuela'daki gelişmeler Volkan Akyıldırım tarafından kapsamlı bir dosyayla ele alındı.
Sosyalist İşçi gazetesi 2010 yılında, dün hayatını kaybeden Marksist sosyolog Colin Barker'ın "Enternasyonalizm" başlıklı yazısını yayımlamıştı. Bu yazıyı Barker anısına Marksist.org'a taşıdık.
İrlanda’da mücadele eden Sosyalist İşçiler Ağı’nın üyelerinden Kieran Allen, Venezuela’daki durum ve sosyalistler için çıkarılacak önemli dersler hakkında yazdı:
Alex Callinicos, geçtiğimiz günlerde hayatını kaybeden Marksist sosyolog Erik Olin Wright'ın entelektüel portresini çiziyor.
IMF uzmanları tarafından 2016 yılında hazırlanan bir raporda, kemer sıkma ve özelleştirme gibi uygulamalarıyla birlikte neoliberalizmin eşitsizlikleri arttırdığı, toplumlara ve ekonomilere yarardan çok zarar verdiği belirtiliyordu. En büyük uluslararası kapitalist kurumlardan birinin bu itirafını, diğer veriler de destekliyor. İngiliz yardım kuruluşu Oxfam'ın geçtiğimiz hafta yayımladığı araştırma sonuçlarına göre, dünyadaki en zengin 26 kişinin serveti, dünya nüfusunun fakir olan yarısının toplam servetine eşit. En tepedeki %1’lik kısım, geri kalan %99 kadar zenginliğe sahip. 197,7 milyon kişi işsiz.
Rosa Luxemburg ve Karl Liebknecht, 1918 Kasım ayında başlayan Alman devrimi içinde yaşamlarını yitirdiler.
Yabancılaşma, Marx’ın Hegel ve Feurbach’tan devraldığı bir kavram olup bu kavram onun ellerinde kapitalizmin bütüncül eleştirisini anti-hümanist bir sistem olarak teorize etmeyi mümkün kılan bir araca dönüştü. Marx, yabancılaşma teorisini ilk olarak erken dönem eserlerinden 1844 Ekonomik ve Felsefi Elyazmaları’nda geliştirmiş olsa da bu teoriyi Kapital dahil tüm iktisadî yazınının merkezine oturttu.