TOFAŞ'ta patronlar, polis ve medya el ele grevi kırmak için her yolu deniyor.

Evrensel'in haberi şöyle:

İşçilere gelen yardımların engellenmesi, tazminatsız işten atarım tehditleri ve türlü baskılar metal işçilerine geri adım attıramayınca devreye yalan haberler ve polis girdi. “Tofaş’ta üretim başladı” yalanıyla birlikte, polis işçileri kışkırtmak için elinden geleni yaptı. Bu oyunu boşa çıkaran işçiler, talepleri kabul edilene kadar direnişi sürdüreceklerini bildirdiler. Direnişin başından bu yana Tofaş önünde bekleyen işçi eşleri de sonuna kadar direnen işçilerin arkasında olduklarını söylediler.

"1750 işçi işe başladı" yalanı

Tofaş işçileri güne gergin başladı. Patron temizlik işlerinde çalışan taşeron işçileri, başından bu yana Türk Metal’le davrananları ve emekli işçiler ile stajyerleri çalışmak için fabrikaya çağırdı. Taşeron işçiler de dahil pek çok işçi bu çağrıya uymadı. Ancak 150 kadar işçi Tofaş 4. kapısından içeri alındı. Burada bekleyen direnişçi işçileri itip kakmaya başlayan polis, işçiler tarafından büyük tepki çekti. Bir işçi eşi içeri giren işçilere tepki göstererek şunları söyledi: “Eşim 7 gündür içeride. Size hakkımı helal etmiyorum. Eşim de dışarı çıkarsa ona da etmem.”

5200 işçinin çalıştığı Tofaş’a giren az sayıda işçiyle üretim yapılamayacağı halde Tofaş yönetimi ajanslar aracılığı ile 1750 işçinin içeri girdiğini ve üretimin başladığı yalanını yaydı. Bazı polisler de fabrika girişinde tek tek işçilerle görüşerek üretimin başladığını söyleyip, işçilerden iş başı yapmalarını istedi.

Türk Metal'den tehdit ve "geri dönün" çağrısı

Aynı saatlerde polis, daha önce yapmadığı bir şekilde işçilerin araçlarını çekmesini istedi. Hatta kimi araçların yerine birkaç kez değiştirdi. Yine polisin talimatıyla Tofaş’ın temizlik işçilerini yapan İSS firmasına bağlı taşeron işçiler, direnişteki işçilerin çadır kurduğu bölgenin etrafını demir bariyerlerle çevirdi. Yoldan geçer araçların kornalarını çalarak verdiği desteği engellemek için de korna çalan araçlara ceza kesmeye başladı. Bir yandan da müdürler operatör denilen ekip liderlerini çağırarak içeri girmeleri için ikna etmeye çağırdı. Türk Metal yöneticileri ise tek tek işçileri arayarak işçileri tehdit etti, işçilerden üretime başlamalarını ve Türk Metal’e geri dönmelerini istedi.

"Oyuna gelmeyeceğiz"

İçeride bekleyen işçilerin aileleriyle yaptığı görüşmelere de engel geldi. En fazla bir dakika görüşme izni verilirken, işçiler tepkilerini şu sözlerle dile getirdi: “Bu ne ya? Cezaevinde bile yarım saat görüşme izni veriyorlar.”

İşçiler üretim olmamasına karşın bu haberin yayılmasını şöyle değerlendirdi: “Moralimizi bozmaya çalışıyorlar. İçeri giden işçileri aramızdan geçirdiler. Görelim vazgeçelim istediler. Bir de bugün borsa kapanıyor. Tofaş fabrika çalışıyor izlenimini vererek borsadaki değerinin düşmesini engellemek istiyor. Ama biz bu oyunlara gelmeyeceğiz.”

İşçiler yalanlara gülüyor

Direniş alanında toplanan işçilere seslenen işçi temsilcisi, “Üretim başladı diyorlar. Sabahtan bu yana 4 tane araç varmış” dedi. Bu sözler işçiler tarafından kahkahalarla ve “Maşallah” sözleriyle karşılandı. Bazı yöneticilerin uyuşturucu satan torbacılar gibi ağaç diplerinde işçileri çalışmaları için zorladığını, operatörlerle ikna görüşmeleri yapıldığını söyleyen temsilci, “Biz içerideki arkadaşlarımıza ‘kaleyi düşürme gerisini düşünme’ dedik. Gerisini düşündürmeyelim. Geriye dönersek neler olacağını düşünün. ‘98’i hatırlayın arkadaşlar. Birlik içinde güçlüysek, bize tek tek ulaştıklarında da güçlü olalım. Kışkırtmalara izin vermeyelim. Biz gücümüzü haklı olmaktan alıyoruz. Haklı olan da yalnız kalmaz” dedi. Bu sözler işçiler tarafından “Ölmek var dönmek yok” sloganıyla karşılandı.

Polis tahrik ediyor

Tofaş işçilerinin sözcülerinden Bora Coşkun, dün ve önceki gün çağırıldıkları ifadede yaşananları gazetemize anlattı. Üretimi zor ve cebirle durdurmak suçlamasıyla ifadelerinin alındığını anlatan Coşkun, kırmızıyla işaretli 17 kişinin yanı sıra 400 kişinin daha böyle suçlandığını söyledi. “Biz sadece sendikadan istifa ettik. Üretim nasıl durdu bilmiyoruz. Ben zaten çıkan vardiyadaydım işveren de fabrikayı tatil etti. Ben bir çok işçiyi burada tanıdım. 5 bin işçiyi ben nasıl organize edeyim, nasıl tehditle üretimi durdurayım” dedi. İşverenle sorunlarının olmadığını ama haklarını istediklerini söyleyen Coşkun, şöyle devam etti: “Bizim taleplerimiz belli. Ha 3 olmaz 2.5 olur. Haklarımızı vermek için bize bir adım atarsa bir ona 4-5 adım atarız. Ama hakkımızı verirse üretime başlarız” dedi.

Fabrikada üretimin başladığı yalanlarına da bu yalanları yayınlayan basın kuruluşlarına da tepki gösteren Coşkun, “Nasıl üretim başlıyormuş! Biz çalışırken birkaç kişi eksik olduğunda bile üretim sıkışıyordu. Ben buradayım 5 bin işçi burada kim üretim yapıyor. Sabah da Renault iş başı yaptı dediler. Kim yayıyor bunları? Bizim direncimizi kırmaya çalışıyorlar ama başaramayacaklar” diye konuştu.

Polisin sürekli işçileri tahrik etmeye çalıştığını anlatan Coşkun, “Sürekli üzerimize oynuyor. Gözüne gözlüğü takan Türk polisi kendini Mossad ajanı filan zannediyor. Kavga çıkartmaya çalışıyor. Giriş kapısında işçi arkadaşlarımıza ‘Üretim başladı iş başı yapın’ diyor. Sen işveren misin sana ne üretimin başlayıp başlamamasından. Ama yılmayacağız. Ne ceza vereceklerse versinler. Önemli değil. Ne yaparlarsa yapsınlar haklarımızı vermeden biz üretim yapmayacağız.”

Coşkun açıklamasını yaptığı sırada işçilerin kaldığı yerlere koyulan bariyerleri taşıyan ve Tofaş’ta üretilen araç istop etti. Şoför ne yaptıysa da çalıştıramayınca bu kez taşeron işçiler tarafından itilmek zorunda kaldı. Bozulan arabayı gösteren Coşkun, “Bak hani üretim vardı. Üretim olsa bizim ustalarımız bir dakika içinde bu arabayı tamir ederdi. Bak işçi olmayınca araba bile gitmiyor” dedi.