İdlib'deki bombardıman ve çatışmalar uluslararası bir mesele haline gelirken, karşılıklı kayıplar veren Türkiye ile Suriye ordularının topyekûn çatışması olasılığı gündemde.
Esad rejimi ve Rusya savaş uçakları aylardır, Türkiye'nin 14 askeri gözlem noktasının bulunduğu ve yoğun nüfus barındıran bölge de dahil olmak üzere İdlib vilayetini vuruyor.
Son aylarda rejim askerleri ve onları destekleyen İranlı milislerle Rus subaylar, cihatçı ve silahlı muhaliflerin bulunduğu son şehri ele geçirmek için bir taarruz başlattı. Bu taarruz sonucu aralarında kadın ve çocukların da bulunduğu çok sayıda masum insan hayatını kaybederken, 900 bin sivil yaşadığı yeri terk etmek zorunda kaldı ve Türkiye sınırına sığındı. TSK'nin askeri gözlem noktaları da Suriye ordusunun ablukası altında kalmaya başladı.
Trump'tan Erdoğan'a destek
Rus savaş uçağının düşürülmesi ve Astana sürecinin çöküşünün ardından Putin ile ilk büyük anlaşmazlığı yaşayan Erdoğan, ABD Başkanı Donald Trump'ı aradı.
Görüşme üzerine konuşan Trump, "Evet, kabul ediyorum sert biri ama çok iyi bir ilişkiye sahibiz. Sert insanlarla daha iyi anlaşıyor görünüyorum. Ama şu gerçek ki İdlib konusunda savaşıyor. Binlerce, yüz binlerce kişinin öldürülmesini istemiyor. Bunun hakkında ve diğer bazı sebeplerle beni aradı. Ama İdlib konusunda konuştuk. Neler yapılabileceği üzerinde birlikte çalışıyoruz" diye konuştu.
Moskova ile anlaşma sağlanamadı
Suriye'de en fazla sayıda asker bulunduran Türkiye'yi yöneten Erdoğan, TSK'nın verdiği kayıpların ardından Esad rejimine askeri gözlem noktalarından çekilmeleri için Şubat sonuna kadar süre vermişti.
Bugün AKP grup toplantısında konuşan Erdoğan, daha önce belirttiği gibi, Suriye ordusuna karşı topyekun bir operasyona hazır olduklarını duyurdu.
Bu sözlerin ardından Moskova'da görüşen Türkiye ve Rusya heyetleri arasında anlaşma sağlanamadığı haberi geldi.
NATO liderlerinden Türkiye'ye destek
Amerika Birleşik Devletleri (ABD), İngiltere ve Almanya, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'nde, Suriye yönetimine çağrı yaparak Türkiye’nin İdlib’deki gözlem noktalarına saldırılarına son vermesini istedi.
BM'de "diplomatik" çıkış
Türkiye'nin Birleşmiş Milletler (BM) Daimi Temsilcisi Feridun Sinirlioğlu, "Türkiye (İdlib'de) tehdit teşkil eden tüm hedefleri vuracak. Askerimizi geri çekmeyeceğiz ve gözlem noktalarından geri çekilmeyeceğiz. Ay sonuna kadar mevcut pozisyonlarından çekilmesi gereken rejimdir." dedi.
Taner Akçam, yeni kitabında Ermenilerin dininin zorla değiştirilmesi ve asimilasyon süreçlerini inceliyor. Kitapta Talat Paşa’nın ihtida edenlerin tehcirden muaf tutulması emrini daha sonra nasıl geri çektiği de anlatılıyor.