Karl Marx’ın devrimci geleneği

Bizi kurtaracak olan kendi kollarımızdır

Nasıl oluyor da Ortadoğu’da IŞİD’e karşı 40 ülkenin yan yana gelerek oluşturduğu bir savaş koalisyonunu ve NATO gibi bir savaş örgütünü sol örgütler davetiye çıkarıp destekleyebiliyor? Yine nasıl oluyor da 2011 yılından itibaren Orta Doğu’da milyonlarca insanın hayatı pahasına sokağa çıkarak, grev örgütleyerek, meydan işgal ederek verdiği devrimci mücadele kimi solcu örgütler tarafından birer komplo gösterisi muamelesi görüp aşağılanabiliyor?

Lenin ve incelen işçi sınıfı

“Bu koşullarda, 'sürekli' devrim sloganı nereden kaynaklanmaktadır? Lenin bu soruyu şöyle cevaplar: Avrupa’daki devrimci kuşakların omuzları üzerinde yükselen Rus devrimcilerin, 'tüm demokratik dönüşümü, asgari programımızın tamamını daha önce görülmemiş bir bütünlükle' başaracaklarını 'hayal etme'ye hakları vardır, '... ve bu başarılırsa ... o zaman devrimci yangın Avrupa’yı saracaktır.... Sırası gelen Avrupa işçi sınıfı ayaklanacak ve bize 'nasıl yapılacağını' gösterecektir; o zaman Avrupa’daki devrimci yükseliş dönüp Rusya’yı etkileyecek ve birkaç yıllık devrimci dönem birkaç on yıla yayılacaktır.' Rus devriminin bağımsız özü, gelişiminin en yüksek aşamasında dahi, burjuva-demokratik bir devrimin sınırlarını aşamaz. Rusya proletaryası için iktidar mücadelesi çağını açacak olan şey, Batıdaki muzaffer bir devrimdir. Bu kavrayış 1917 Nisanına dek partiye tamamen egemendi.” Leon Troçki, 1930

Lenin’in mirasını geliştiren bir devrimci: Antonio Gramsci

İtalyan devrimci Antonio Gramsci üzerine tüm dünyada geniş bir literatür oluşmuş durumda. Ancak bu çalışmaların çok az bir bölümü Gramsci’yi  İtalya’nın iki kızıl yılının önderlerinden biri olarak ele alıyor ve Gramsci’nin teorisinin bir başka büyük devrimci olan Lenin ile ilişkisine değiniyor. Oysa Ekim Devrimi ve Lenin olmadan Gramsci’yi düşünmek mümkün değil. 

Ekim devrimi ve leninizmin laneti

Doğu Bloku rejimleri 1989 yılında peşi sıra devrilirken Stalin heykelleriyle birlikte Lenin heykelleri de yıkıldı. Milyonlarca insan stalinizmle, Stalin döneminin emperyal ve baskıcı politikalarıyla Lenin’i özdeşleştirdiği için, kurtulmak istedikleri rejimin simgesi olarak gördükleri için yıktılar Lenin heykellerini. 

Lenin, örgüt ve DSİP

Doğan Tarkan, 2010 yılının Şubat ayında, Sosyalist İşçi gazetesinde Lenin'in parti anlayışı ve DSİP'in örgütlenmesini şöyle yazmıştı...

Devlet ve devrim

Lenin’in sosyalist harekete yaptığı en önemli katkıların başında, Ekim Devrimi’nden önce kaleme aldığı Devlet ve Devrim kitabında anlattığı, işçi devleti anlayışı gelir. Lenin’i bütünüyle yanlış bir şekilde Stalinizmin hatalarından ve bürokratik devlet anlayışından sorumlu tutanlar, Lenin’in böyle baskıcı ve merkezi bir devlet aygıtını savunmadığını bilmeyenler ya da bu gerçeği gizleyenlerdir.

Ulusların özgürlüğü için

Lenin, bugün güncelliğini keskin bir şekilde koruyan ulusların kendi kaderini tayin hakkı tartışmasında tüm sosyalistler içinde en önemli katkıyı yapmış olan devrimcidir. Çağdaşı tüm devrimcilerle tartışan Lenin, başka halkları köleleştiren devletlerin işçi sınıfları açısından ele aldığı tartışmada Marksist teoriye çok önemli bir katkıda bulundu.

Lenin, özgürlük ve örgütlenme

Önde gelen marksist devrimcilerden Tony Cliff, sosyalizm mücadelesinin, egemen sınıfın fikirlerinin bölücü etkisine karşı, işçi sınıfının daha bilinçli kesimlerinin işçilerin geri kalan kesimini kazanma mücadelesi olduğunu söylüyordu. Bu, sınıf mücadelesinin en kritik yanına işaret eden bir zorluk aynı zamanda. Egemen sınıfın fikirleri, sadece 24 saat işleyen propaganda mekanizmaları aracılığıyla değil, eğitim, gelenekler ve aile gibi sosyal yaşamın gündelik pratiklerinde de etkiye sahip.

Lenin’in savaş karşısındaki tutumu

Birinci Dünya Savaşı başladığında dünya sosyalist hareketinin buluştuğu örgüt olan İkinci Enternasyonal içinde milliyetçi fikirler hakimiyet kurdu. Bu örgüte üye sosyalist partiler, kendi egemen sınıflarını desteklemeye başladılar.

Geri 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 İleri

Bültene kayıt ol