Binlerce insan Filistin için adalet talep etti

06.11.2017 - 20:32

Balfour Deklarasyonu’nun 100. yılında Filistin’i destekleyen aktivistler Londra’nın merkezinde yürüyüş yaptılar. Eylem geçtiğimiz cumartesi günü gerçekleştirildi.

İmzalanan bu bildirge, Filistin topraklarında kurulacak olan Yahudi devleti için atılan ilk adımdı ve bugün Filistin üzerindeki baskının geleceğini gösteren ilk işaretti. Balfour Deklarasyonu’nu imzalayarak İngiltere, kurulacak olan İsrail Devleti’ne resmi bir destek kazandırdı.

Filistin İçin Dayanışma Kampanyası tarafından organize edilen bu yürüyüşe binlerce insan katıldı. Yürüyüş Theresa May’in perşembe günü katıldığı bir yemekte, İsrail başbakanı Benjamin Netanyahu’yu bildirgenin 100. yılı dolayısıyla tebrik etmesinden sonra yapıldı.

May, İngiltere’nin İsrail Devleti’nin kurulmasındaki rolünden “gurur duyduğunu” söyledi. Ancak protestocular bildirgenin Filistin’de bugün de devam eden acının ve Filisitinlilerin yerlerinden edilmesi anlamına geldiğini ifade ettiler.

Protestoculardan Deena Sosyalist İşçi’ye şunları söyledi: “Büyük annem ve büyük babam Filistinli. 1948’de İsrail kurulduğunda yerlerinden edilmişler. Bir insanın Balfour Deklarasyonu’nun yıldönümünü nasıl kutlayabileceğini aklım almıyor.”

“Bildirgenin Filistinlilerin haklarının korunmasını salık veren ancak uygulanmayan bir kısmı var. Bu uygulansaydı bile nasıl olur da Filistinlilerin yerine ve onların adına böyle biri karara varabilirler? Bu emperyalizmin bir mirası olan boyun eğdirme biçimi”

Tahyia isimli başka bir protestocu ise, “Filistin’de bulundum ve orada olmanın ne demek olduğunu biliyorum. Üstelik de Güney Afrika Cumhuriyeti’ndenim ve İsrail’in uyguladığı baskı rejimiyle apartheid rejimi arasında benzerlik var.”   

“Sözde Balfour Deklarasyonu Filistinlileri korumalıydı. Ancak böyle olmadı ve İngiltere bu durumun sorumlusu.”

Yürüyüş Filistin’de yaşananların sorumlusu olan İsrail’i işaret etmek ve hatta İsrail’in ırkçılığını ifşa etme noktasına geldiğinde saldırıya uğradı.

İsrailli bakan Gilad Erdan Londra belediye başkanı Sadiq Khan ve İçişleri Bakanı Ben Wallace aynı hafta içinde yürüyüşü durdurmaları için mektup yazmıştı.

Ayrıca 20 kadar İsrail destekçisi yürüyüşü rotasından saptırmaya çalıştı. Ancak sayıları az olduğu için Filistin Dayanışması gösterisine katılan protestocular tarafından yoldan çekilmeye zorlandılar.

Eldan, yüyüşün “terör ve nefreti körükleyeceğini” ve Uluslararası Holokost Anma Birliği’nin (International Holocaust Remembrance Alliance’s, IHRA) antisemitizm tanımını ihlal edebileceğini iddia etti. Bu tanımlama İsrail eleştirilerinin önünü kesmek için kullanılıyor.

İtibarsızlaştırma

Özellikle İşçi Partisi (Labour Party) üyeleri antisemitizmle suçlanıyor. Parti’deki sağ kanat diğer üyelerin itibarını sarsmak için Filistin’e olan desteklerini kullanmaya çalışıyor.

İşçi Partisi’nin solcu lideri Jeremy Corbyn, Netanyahu ile olan yemeğe katılmadığı için eleştiriliyordu. Corbyn gösteriye bir videoyla mesaj gönderdi ve Balfour Deklarasyonu’na dikkat çekmenin en iyi yolunun “Filistin’i tanımaktan” geçtiğini söyledi.

Diane Abbott da “Kendisinin ve Jeremy Corbyn’in her zaman Filistinlilerle dayanışma içinde olduğunu ve olacağını” söyleyen bir mesaj gönderdi.

Ancak hiçbir İşçi Partisi milletvekili yürüyüşün sonundaki kısımda platformdan konuşma yapmadı. Jeremy Corbyn İse önceki yıllarda gösteriye bizzat katılıyordu.

Aynı hafta daha önce Corbyn, “Modern toplumda ve İşçi Partisi’nde İsrail’in var olma hakkını sorgulayan hiçbir insanın yeri yoktur.” Diyen savunma sekreteri Emily Thornberry ile Thornberry’yi kendi evinde ağırladığı akşam yemeğinde ittifak kurmuştu.

Bu durum, o toprakların Arapların ve Yahudilerin eşit olarak yaşadığı tek bir devlet fikrini, Filistin için çözüm olarak gören herhangi birinin partiden dışlanmasına sebep olabilir.

Cuma günü Times of Israel gazetesi, İşçi Partisi’nin Ortadoğu sözcüsü milletvekili Fabian Hamilton’la röpotaj yaptı. Röportajda Hamilton, olası bir İşçi Partisi hükümetinde İsrail ve Londra ilişkilerinin değişmeyeceğini söyledi.

Solcu film yapımcısı Ken Loach Filistin ile dayanışmak için protesto yapan göstericilere, “İşçi Partisi liderliğini güçlendirmelerini ve desteklemelerini” söyledi.

Ayrıca “Jeremy Corbyn’in taktiksel davrandığını ya da sözlerinin gelecekte daha önce olduğu kadar güçlü olmayacağını düşünebilirsiniz. Ancak Corbyn, kendi partisinin sağ kanadıyla bir savaş halinde.”

Ancak bu yarışta en büyük övgü, İsrail’i eleştirme hakkını savunanlara gidiyor.

Filistinlilere Adalet İçin Yahudiler’den bir konuşmacı, “Balfour Deklarasyonu, kurulacak olan bir Yahudi devletinin Filistinlilerin haklarını ihlal etmemesi gerektiğini öngörüyordu. Ancak bugün gördüğümüz şey bildirgenin neye sebep olduğu ve olmaya devam ettiğidir” dedi.

“İsrail’i eleştirmek antisemitizm değildir ve olamaz. Bir grup insana eziyet eden insanlar kendileri de özgür olamazlar. Netanyahu, sen benim adıma konuşamazsın.”

İskoç Ulusal Partisi(Scottish National Party,SNP) milletvekili John Nicholson ise, “Yirminci yüzyılda Avrupalı Yahudilerin yaşadığı acılar için yas tutuyor olmamız bugün Filistinliler için adalet talep etmemizin önünde engel teşkil etmemeli.”

Önde gelen Filistinli aktivist Mustafa Barghouti, protestoculara yaşanan itibarsızlaştırma girişimlerine rağmen kampanya yapmaya devam etmelerini söyledi ve cesaret verdi: “Bir gün Blafour Deklarasyonu’nun Filistinlilerin cesareti ve bu dayanışma sayesinde başarısız olduğunu yazmak zorunda kalacaklar.”

Yürüyüşçülerden Bushna ise Sosyalist İşçi’ye şunları söyledi: “Birkaç ay önce Kudüs’e gittim ve bana söylenen şeylerden biri, ‘bizi unutma’ idi. Çok fazla şey yapamıyorum ve bugün buraya Filistinlilere olan desteğimi göstermek için geldim.”

Nick Clark

(Socialist Worker’dan çeviren Rumeysa Özüyağlı)



Bültene kayıt ol