Trump her iki yönden baskı altında

03.11.2017 - 05:32

ABD Başkanı Donald Trump’ın başkanlık kampanyasını Haziran ve Ağustos 2016 arasında yöneten Paul Manafort, 30 Ekim günü FBI’ya teslim oldu.

Manafort, hem Rusya’nın 2016 ABD Başkanlık seçimlerine müdahalesini inceleyen soruşturma, hem de Ukrayna’daki Rus yanlısı lider Viktor Yanukoviç’e danışmanlık yapmasından dolayı açılan soruşturma sebebiyle gözaltında. Manafort’un FBI’a teslim olması Trump yönetimindeki istikrarsızlığın en son ifadesi. Trump’ın dış politika danışmanlarından olan George Papadopoulos da FBI’ya yalan ifade vermekten suçlu bulunmuş, 2016 seçimlerinin ardından göreve gelen Trump yönetimindeki pek çok kişi istifa etmiş veya görevden alınmıştı.

Şubat ayında Trump’ın ulusal güvenlik danışmanı Micheal Flynn istifa ederken, Mayıs ayında FBI direktörü James Comey kovulmuş, Haziran ayında iletişim direktörü Micheal Dubke, Basın sekreteri Sean Spicer ve özel kalem Reince Priebus istifa etmişti. Bunu Ulusal Güvenlik Konseyi’ndeki Ortadoğu danışmanı Derek Harvey’in görevden alınması ile Ağustos ve Eylül aylarında aşırı sağ Breitbart News sitesinin sahibi ve baş stratejist Steve Bannon ile Oval Ofis operasyonları direktörü Keith Schiller’ın istifası izlemişti.

Trump hem ABD egemen sınıflarının ve bürokrasisinin bir kısmıyla hem de sağcı, ırkçı ve cinsiyetçi politikalarına karşı mücadele eden aşağıdan mücadelelerle baş etmeye çalışıyor. Muhalefetteki Demokrat Parti Trump’tan yargı süreçlerini kullanarak kurtulmayı amaçlıyor; 12 Temmuz 2017’de Temsilciler Meclisi’nin Demokrat bir üyesi Trump’ın görevden alınması için yargıya başvurdu bile. Parti sokağa çıkan milyonları görmezden geliyor, Demokrat Parti bürokrasisi Bernie Sanders destekçilerini zayıflatmaya çalışıyor. Oysa Bernie Sanders’ın popülerliği devam ediyor, son yapılan bir araştırma onun hala ülkedeki en popüler siyasetçi olduğunu gösteriyor.

Trump’a gerçekten direnenler ise en geniş anlamda solun başını çektiği toplumsal muhalefet. Geçtiğimiz aylarda kadınlar onun cinsiyetçi politikalarına karşı yürümüş, nüfusunun çoğunluğunu Müslümanların oluşturduğu ülkelerden gelenlerin ABD’ye girmesinin yasaklanmasının ardından havaalanları kitlesel eylemlere sahne olmuştu. Trump’ın cesaretlendirdiği ırkçı ve faşist hareketlere karşı mücadele de büyüyor. Son olarak Tennesse’de sokağa çıkan antifaşistler, faşistlerden çok daha kalabalıklardı ve onların planladıkları ikinci eylemi iptal etmek zorunda bıraktılar. Pek çok spor müsabakasında sporcular Amerikan futbolu oyuncusu Colin Kaepernick’in başlattığı milli marş sırasında dizleri üzerine çökme protestosuna katılıyor ve siyahların uğradığı ayrımcılığı protesto ediyorlar. Homofobiye karşı mücadele de sürüyor. Bu pazartesi günü Washington DC’de bir hâkim Trump’ın trans bireylerin orduda yer almasını yönelik getirdiği yasağı büyük ölçüde geçersiz kıldı.

(Sosyalist İşçi)



Bültene kayıt ol