Avrupa Birliği dahilindeki en büyük kok kömürü üreticisi olan madencilik şirketi JSW’de çalışan 9 bin işçinin grevi sürüyor.
JSW yönetiminin 3 Şubat’ta tüm işçilerin sözleşmelerini iptal ettiğini açıklamasının ardından tüm ocaklarda çalışan işçiler oylamaya gitmiş ve madencilerin ezici bir çoğunluğu greve devam kararını onaylamıştı. Hafta başında Jastrzebsker kömür şirketi genel merkezi önünde kitlesel bir gösteri düzenlenmişti. Polis madencilere gaz ve tazyikli su ile saldırdı.
Bu şiddetli çatışmalar, madencilerin öfkesini daha da körükledi. 9 grev sözcüsü işten atıldı.
Madenciler, iptal edilen iş sözleşmelerinin ve sosyal ödeneklerin kısıtlanmasının geri alınmasını talep ediyorlar. Maden işçileri taşeron şirketlerde çalışan işçilerin de JSW'ye alınmasını ve işten atılmalara karşı güvence verilmesini savunuyorlar. İşçiler, şirketin yönetim kurulu başkanı Jaroslaw Zagorowski’yi de istifaya çağırıyorlar.
Şirkette çalışan 26 bin işinin 9 bini grevde.
JSW grevi, hükümetin madencilik sektöründe “yeniden yapılanma önlemlerine” karşı Polonyalı madencilerin başlattığı direnişin bir parçası.
Hükümet maden ocaklarını kapatmak ve bir kısmını da özelleştirmek istiyor. Son aylarda birçok ocakta hükümetin bu planlarına karşı grevler gerçekleşmişti.
Grevdeki maden işçileri bir süredir ana caddeleri işgal ederek gösteriler düzenleyen köylülerin protestolarına da destek veriyor, ortak eylemler düzenliyor.
Taner Akçam, yeni kitabında Ermenilerin dininin zorla değiştirilmesi ve asimilasyon süreçlerini inceliyor. Kitapta Talat Paşa’nın ihtida edenlerin tehcirden muaf tutulması emrini daha sonra nasıl geri çektiği de anlatılıyor.