Washington D.C. eyaleti başsavcısı Karl A. Racine ve Maryland eyaleti başsavcısı Brian E. Frosh tarafından açılan davada, Trump ‘kişisel ve toplum çıkarlarını birbirinden ayırmamak, yabancı hükümetlerden para almak ve kanundaki yolsuzluk karşıtı hükümleri ihlal etmek’le suçlanıyor.
Savcıların iddiasına göre Trump, yabancı hükümetlerin kendi iş çıkarlarına hizmet edecek teşvikler sunacağı bir durum yaratıyor.
Trump’a yöneltilen suçlamaların arasında başkan olduktan sonra şirketinin sahibi olarak kalması var. Bu bağlamda Trump’ın Beyaz Saray yakınlarındaki Trump International Hotel’i suçlamaların odağında.
Otelin bölgeye yakın diğer konaklama yerlerine göre yabancılar da dahil fazla müşteri çektiğini belirten savcılar, seçilmiş bir kişiye otel binasını kiralamaya izin verilmemesi gerektiğini kaydetti.
“Daha önce bu denli saygısızlık görülmemişti”
Başkan Trump, ocak ayında “işletme varlıklarını olası çıkar çatışmalarını ortadan kaldırmak için oğulları tarafından yönetilen bir ortaklığa dönüştürdüğünü” söylemişti.
Savcılar ise durumun böyle olmadığını ifade ederek oğul Eric Trump’ın babasına “şirketin mali durumu hakkında düzenli olarak bilgi vermeye devam edeceğini söylemesi”ni örnek gösteriyor.
Dava dosyasında şu ifade yer aldı: “Anayasanın öngördüğü şekilde, başkanın özel işlerini iç ve dış güçlerden ayırması isteği esastır. Daha önce hiçbir başkan, anayasanın talimatına bu denli saygısızlık göstermemişti.”
ABD tarihinde ilk kez bir başkana bu gerekçeyle dava açıldı.
Taner Akçam, yeni kitabında Ermenilerin dininin zorla değiştirilmesi ve asimilasyon süreçlerini inceliyor. Kitapta Talat Paşa’nın ihtida edenlerin tehcirden muaf tutulması emrini daha sonra nasıl geri çektiği de anlatılıyor.