Fransa seçimleri: Le Pen ve Macron yarışırken gençler “Ne bankacı, ne ırkçı” diyor (*)

06.05.2017 - 06:04

Fransa'nın Bordeaux şehrinde sandıktan birinci çıkan isim % 31’le bağımsız merkez sağ En Marche (Yürüyüş) hareketi lideri Emmanuel Macron, ikinci isim ise %23.43’le sol aday Jean-Luc Mélenchon oldu. Aşırı sağcı Marine Le Pen’in oyları da yüzde 7’de kaldı.

Bu şehirde ikinci turun sonuçlarına ilişkin bir sürpriz beklentisi yok. Ülke genelindeki anketlerin işaret ettiği gibi açık ara Macron’un sandıktan birinci çıkacağı kanısı hâkim. Ama burada siyasi eğilimler açısından sol grupların güç kazanması dikkat çekici. 

“Faşist hükümette doğdum, faşist hükümette ölmek istemiyorum.”

BBC'nin haberine göre; Kentin dört bir yanında seçmeni çekimser kalmaya çağıran afişler dikkat çekiyor “Çekimser kalın” afişinin fotoğrafını çektiğimi gören emekli öğretmen Ernestine, “Benim için ölüm gibi Emmanuel Macron ve Marine Le Pen arasında seçim yapmak” diyor. İlk turda Mélenchon’a vermiş oyunu. İkinci turda kararını son ana bırakacakmış:

“Ya Macron'a vereceğim ya da protesto için ‘beyaz oy’ (boş zarf ya da boş pusula) atacağım ama arkadaşlarım ‘beyaz oy’un Le Pen’e yarayacağını söylüyor, ondan korkuyorum. Le Pen’e karşı büyük ihtimal Macron olur. Ben 1941’de ‘Vichy Fransası’nda faşist hükümette doğdum, faşist hükümette ölmek istemiyorum.”

Faşizm karşıtı gençlik örgütlenmeleri

Bordeaux”da sol eğilimli gençler arasında da çekimser kalma eğilimi tartışılıyor. Bordeaux Gençleri Koordinasyonu da Facebook ve Twitter’da organize oluyor, faşizm karşıtı gösteriler düzenliyor. İnternet ortamında binlerce takipçileri var, en son Bordeaux’daki gösterilerine de 200’e yakın protestocu katılmıştı.

Sosyoloji öğrencisi 19 yaşındaki Paloma, koodinasyonun geçen yıl Çalışma Yasası’na karşı protestolar sırasında kurulduğunu söylüyor. İlk oyunu kapitalizm karşıtı, sendikacı sol aday Philippe Poutou’ya vermiş ikincisinde ise çekimser:

“Macron’a da, Le Pen’e de, temsil ettikleri ideolojiye de karşıyım. Biri bankacı, sistemin parçası, mevcut hükümetin adamı hiç bir şey değiştirmeyecek. Le Pen ise faşist ve ırkçı. (…)”

Paloma, “Özgürlük, Eşitlik, Kardeşlik... deniyor ama zaten ‘Kardeşlik’in var olduğunu düşünmüyorum. 1789 burjuva devrimiydi, iktidara geldiklerinde de halk sınıflarını sömürmeye başladılar. Kardeşlik zenginliği paylaşmak demektir. Bugün gelir dağılımı da paylaşım da adil değil. Fransa artık değerlerine saygı göstermiyor” diyor.

“Le Pen gelirse göçmen bile kalmayacak”

Kendisini anarşist olarak tanımlayan Maxime de aynı görüşte: “Fransız kimliği tarih boyunca oluşturulan değerler üzerine inşa edildi. Geleceğe yönelik de değişiyor. Fransa’ya gelenler yeni değerlerin oluşmasına büyük katkıda bulundu, bu ortak kimlikte hakları var. Le Pen gelirse göçmen bile kalmayacak bu ülkede.”

Fransa genelinde Macron ve Le Pen karşıtı düzenlen ve göstericilerle polisin çatıştığı protestolar Bordeaux’da da yaşandı. Gösterilere Paloma ve Maxime de katılmış, Maxime birkaç defa da gözaltına alınmış.

İkisi de polisin “aşırı güç” kullandığını ama özellikle Bordeaux gibi “imajına zarar verilmesini istemedikleri” şehirlerinde polis müdahalesinin basında yeterince yer almadığını söylüyor.

“Beni hükümet radikalleştirdi”

Bu gençlerin derdi Fransa’da adayların sürekli dile getirdiği “sistemle”. Paloma anlatıyor: “Aslında beni hükümet, sistem radikalleştirdi. Geçen yıl Çalışma Yasası’na karşı çok gösteri yapıldı, hükümet bizi dinlemedi. Bizi dinlemediklerinde, bizi görmediklerinde o zaman biz de başka bir şey yaparız. Bu karşı gücü yaratan aslında sistem, hükümet.”

Kentte 1 Mayıs İşçi Bayramı yürüyüşünde sistem eleştirisi ile “Ne Le Pen ne Macron” döviz ve pankartları dikkat çekiyordu

Cumhurbaşkanlığı birinci turu öncesinde Fransa'nın birçok kentinde gençlik örgütleri aşırı sağcı Ulusal Cephe’ye karşı gösteriler düzenlemişti

Bordeaux’da da seçim haberlerinin yanı sıra, dikkat çeken bir gelişme de bölgede 1991’den bu yana bölgede yaşanan en büyük don felaketi. Özellikle meşhur St. Emillion ve Pomeral bölgelerindeki üzüm bağlarında hasadın yüzde 90’ına yakını zarar görmüş.

Şarabıyla meşhur Bordeaux’da da en az seçim kadar dikkatle takip edilen bir konu bu.

Ama çekimser kalıp sistemi protesto edeceklerini söyleyen gençlere göre “Bunlar burjuva kentinin burjuva dertleri”. “Burası Bordeaux da olsa, buranın, bu ülkenin asıl kaygılanması gereken mesele, gençlerin geleceği.”

(*) Dövizde Macron ve Le Pen kastedilerek 'Ne bankacı ne ırkçı' deniyor.



Bültene kayıt ol