Britanya solu neoliberal Thatcher döneminden bu yana en büyük toparlanma sürecine girmişken Britanya İşçi Partisi’nin sağ kanadı parti başkanı Jeremy Corbyn’a karşı yeni bir kampanya başlattı.
2015 Mayıs ayındaki seçimlerde İşçi Partisi seçimleri kaybetmişti. Parti lideri Ed Miliband yenilgi üzerine istifa etmiş ve partide liderlik için seçimler başlamıştı. Partinin en sol adayı Jeremy Corbyn milletvekillerinin çok azının desteğini almış olmasına rağmen tabandan büyük bir destekle seçimleri kazanmış (kullanılan oyların %60’ı) ve partinin yeni lideri olmuştu.
Britanya egemen sınıfı, radikal bir solcu olduğu gerekçesi ile Corbyn’e karşı bu bir yıl içerisinde birçok kampanya gerçekleştirdi. Partinin sağ kanadı da Corbyn’e karşı arka arkaya kampanyalar organize etmeye devam ediyor. Daha önceki saldırıları da sendikaların ve partiye dolan işçi ve öğrencilerin desteği ile aşan Corbyn’e bu sefer “Troçkizm” üzerinden kampanya yapılıyor.
Partinin sağ kanat üyelerinden Tom Watson, The Guardian gazetesine verdiği röportajda, partiye Troçkistlerin sızdığını ve özellikle Corbyn’in seçim kampanyası etrafında partiye dolan gençlere baskı yaparak Corbyn’e destek topladıklarını söyledi. 1980’lerin başında parti içerisindeki sosyalist kanat olan Militan adlı Troçkist bir grup tasfiye edilmişti. Bu grubun tekrar partiye dolduğunu ve bu radikal kızılların Britanya demokrasisi için büyük tehlike oluşturduğunu iddia etti Watson.
Watson, Troçki’nin Britanyalı sosyalistlere 1936’da verdiği entrizm taktiği ile bu kanadın partiyi ele geçirmeye çalıştığını söylüyor. Troçki’nin entrizm taktiği bir gerçeklik. Küçük devrimci grupların işçi sınıfının yığınlar hâlinde üye olduğu partilere girmesini, partiyi radikalleştiremeye çalışmasını amaçlar. Ancak partideki sağcıların entrizm tehlikesi olarak anlattığı bir komplo teorisinden ibaret. Corbyn’in yükselişinin ve işçi sınıfında yarattığı umudun arkasındaki neden Troçkist gruplar değil. 2008 yılında başlayan küresel krizden beri tüm Avrupa ülkelerinde olduğu gibi Britanya işçi sınıfı da kitlesel gösteriler ve grevler organize etti. Tüm dünyayı saran meydan işgalleri Britanya’da da yaşandı ve genç bir kuşak politize oldu. Corbyn, kapitalizmin yıkıcılığını gören militan gençlik ve işçi hareketleri üzerinde yükseldi.
Britanya’da son birkaç gündür BBC ve The Guardian gibi büyük gazete ve medya organlarında Troçkizm’in ne olduğu, Troçki’nin kim olduğu ile ilgili yalan yanlış yazılar çıkıyor.
Watson’ın komplo teorisine benzer söylemler Türkiye’de de yaşanmıştı. CHP’nin ırkçı milletvekili Birgül Ayman Güler, 2013 yılında ırkçı açıklamalarından dolayı kendisine “ırkçı vekil” diyen DSİP’e yanıt olarak “Troçkizmle savaşıma devam edeceğiz” demişti. Bu açıklamadan birkaç hafta sonra faşist parti MHP milletvekili Özcan Yeniçeri, eğitim sistemini eleştirirken "Troçkist bir kafayla sürekli devrim yapar gibi, sürekli sistem değiştiren, sürekli yöntem getiren, sürekli yöntem kaldıran bir mantık üzerinde hareket ediyoruz" demişti. 2015 yılında ise Başbakan Davutoğlu bir röportaj sırasında Kürt hareketine saldırırken PKK'nin "tek tipçi, marksist, leninist ve troçkist" olduğunu söylemişti. Britanya’da olduğu Türkiye’de de Troçki’nin fikirleri hem sağcılar tarafından hem de Stalinist ve ulusalcı sol örgütler tarafından çarpıtılarak açıklanıyor.
Troçki, dünyanın ilk sosyalist devrimi olan Sovyet devriminin Lenin ile birlikte en önemli lideri idi. 1905 devriminde Sovyet Başkanı olan Troçki, devrimden sonra birçok önemli görevde yer almıştı, iç savaş başladığında kızıl orduyu kurarak iç savaşın kazanılması sağlamıştı. Stalin’in liderliğinde parti bürokrasisinin sosyalist rejime karşı başlattığı karşıdevrim sürecine karşı mücadele ederken Sovyetlerden sürgün edilmiş ve en son gittiği Meksika’da Stalin’in bir ajanı tarafından katledilmişti. Bu büyük Marksist devrimci ve teorisyenin günümüzde yaşanan olayları açıklayan birçok önemli teorik katkısı bulunuyor. Bu teorilerin en önemlileri arasında “kapitalizmin bileşik ve eşitsiz gelişimi”, “sürekli devrim” ve “faşizme karşı mücadele”yi sayabiliriz.
Troçki’nin hayatı ve teorilerine dair daha fazla bilgi edinmek isterseniz Troçki’nin ölüm yıldönümü olan 20 Ağustos’ta DSİP tarafından Şişli’de düzenlenecek “Troçki’nin devrimci geleneği” toplantısına katılabilirsiniz. (Toplantının Facebook etkinliği için tıklayın)
Taner Akçam, yeni kitabında Ermenilerin dininin zorla değiştirilmesi ve asimilasyon süreçlerini inceliyor. Kitapta Talat Paşa’nın ihtida edenlerin tehcirden muaf tutulması emrini daha sonra nasıl geri çektiği de anlatılıyor.