NATO zirvesinden yine savaş ve saldırganlık kararları çıktı

10.07.2016 - 14:23

NATO’nun Polonya’da yapılan zirvesinde savaş ve saldırganlığı arttırmaya dönük kararlar alındı.

Batı emperyalizminin savaş ve saldırı aygıtı NATO’nun, Polonya’nın başkenti Varşova’da düzenlenen iki günlük zirvesi sona erdi.

Zirvede, "teröre karşı" Karadeniz’de, Akdeniz’de, Doğu Avrupa’da ve Afganistan’da saldırı aygıtlarının güçlendirilmesine, sayıların arttırılmasına ve NATO ablukasının yoğunlaştırılmasına yönelik kararlar alındı.

Rusya'ya karşı hamleler

NATO Genel Sekreteri Stoltenberg de bu kararların “savunmayı güçlendirmek” anlamına geldiğini iddia etti. Stoltenberg, “Rusya’yla yapıcı bir diyaloğun da yollarını arıyoruz” dedi ancak planlanan hamlelerin çoğu Rusya ve müttefiklerinin etki alanlarına yönelik. Örneğin, Polonya, Letonya, Litvanya, Estonya’ya 2017 yılında “zinde ve çok uluslu” 4 tabur asker konuşlandırılacak.

Afganistan işgalinin mirası korunuyor

ABD’nin geçtiğimiz hafta Afganistan'daki askerlerini geri çekme sürecini askıya alacağını açıklamasının ardından, zirvede de buna uygun kararlar alındı. Stoltenberg, Afgan güvenlik güçlerinin ülkeyi koruduğunu ileri sürerek “Bu güçler Afgan halkını cesaret ve kararlılıkla savunuyorlar. Biz bu güçleri eğitmeye, tavsiyelerde bulunmaya ve yardım etmeye devam edeceğiz” diye konuştu.

Erdoğan yine dik duramadı

Sürekli AKP'yi devirmeye çalışan bir "üst akıl"dan bahseden, iç siyasette demagoji yaparak "antiemperyalist" söylemler kullanmaya çalışan Tayyip Erdoğan ise sürekli efelendiği liderlerle buluştuğunda oldukça kibardı.

Anadolu Ajansı’nın Cumhurbaşkanlığı kaynaklarına dayandırdığı habere göre, Erdoğan'ın Merkel ile ikili görüşmesinde, Almanya Parlamentosunda kabul edilen Ermeni tasarısından Türkiye'nin duyduğu "hayal kırıklığı" ve "rahatsızlığı" dile getirdiği öğrenildi.

İngiliz Başbakanı David Cameron'la görüşmesinde ise Erdoğan, İngiltere'nin AB'den ayrılmasıyla ilgili üzüntü duyduklarını belirtti. Cameron, referandum sürecinde Türkiye'nin en az 30 yıl daha AB üyesi olamayacağını savunmuş, Erdoğan da bu sözlere "Bir araya geldiğimiz zaman sen böyle konuşmuyordun Cameron... Öyle demiyordun bize. Hep bize söylediği şuydu, 'Her zaman yanınızdayız, bir an önce Türkiye'nin Avrupa Birliğine girmesi için her türlü gayreti gösteriyoruz'. Ne oldu şimdi?" diyerek yanıt vermişti.



Bültene kayıt ol