Rusya ile Türkiye'nin ilişkileri gergin. İki taraf da birbirine karşı açıklamalar yapıp adımlar atıyor. Ancak mesele sokaktaki muhalif gösterilere gelince, iki ülkede de benzer uygulamalar devreye sokuluyor.
Rusya'da, hükümet yetkilileri ve sosyologlar; toplantı ve gösteri yürüyüşleri yasasında son yapılan düzenlemeyle, meydanların ve sokakların protesto eylemlerine yasaklanmasının; büyük ayaklanmalara neden olacağından endişe ediyor.
BBC Türkçe'de yer alan habere göre, sonbaharda yapılacak parlamento seçimlerinde alınacak "güvenlik önlemleri"nin tartışıldığı bir seminerde konuşan Rusya İçişleri Bakanı Yardımcısı Gorovoy şöyle dedi:
“Biz güvenlik güçleri olarak, yasa dışı yapılan gösteri varsa sert şekilde müdahale etmeye mecburuz. Bu yüzden çok sert çatışmaların içine düşüyoruz. Ama eğer bu gösteriler için izin verilirse, anayasaya aykırı olmazlarsa bizim işimiz daha kolaylaşır.”
Aleksandr Gorovoy, “Şunu fark ettik ki, miting taleplerine iktidardan ret sayısı arttıkça, izinsiz gösteri sayısı da artıyor” dedi.
Rusya’da Mayıs 2012’de toplumsal muhalefet eylemlerinin artması ve Moskova’da Bolotnaya Meydanı’nda halk ile polis arasında büyük bir çatışmanın yaşanması sonrası, 2014 yazında toplantı ve gösteri yürüyüşleri yasasında, Türkiye'deki iç güvenlik paketine benzer yasaklar getirilmişti.
Mevcut yasaya göre, kamusal alanda tek kişinin elinde pankart taşıması hariç, teorik olarak diğer tüm durumlarda önceden dilekçeli başvuru ile yerel yönetimlerden izin alınması gerekiyor. Bu durumda iktidar karşıtı protestolara izin verilmemesi halinde, daha büyük protestoların başlayacağından endişe ediliyor.
“Kriz sürerse, protestolar büyüyebilir”
Sosyologlar son dönemde Rusya’da protesto gösterilerinin artmasını bekliyor.
Moskova’daki Yüksek Ekonomi Okulu (VŞE) tarafından geçen ay yayımlanan raporda, “Mevcut ekonomik şartlarda halkın sabrı 1-1,5 yıl sürer. Bu dönemden sonra yaygın protesto riski artar” değerlendirmesi yapılmıştı.
İçişleri Bakanı Vladimir Kolokoltsev ise geçen yıl protesto gösterisi sayısının yüzde 10, katılımcı sayısının yüzde 16 azaldığını söylemiş, “Ancak ekonomik sıkıntılar dahil, anlaşılabilir farklı nedenlerle bu durum değişebilir” yorumunu yapmıştı.
Taner Akçam, yeni kitabında Ermenilerin dininin zorla değiştirilmesi ve asimilasyon süreçlerini inceliyor. Kitapta Talat Paşa’nın ihtida edenlerin tehcirden muaf tutulması emrini daha sonra nasıl geri çektiği de anlatılıyor.