Zika değil kapitalizm öldürüyor

17.02.2016 - 16:47

Brezilya’da hükümet, zika virüsüyle mücadele etmek için tüm orduyu seferber etme kararı aldı.

220 bin asker, kapı kapı dolaşarak halka bildiri dağıtmaya başladı. Önümüzdeki hafta da 50 bin asker evleri ilaçlayacak. Ordu hastalığa karşı tedbir alamayacak durumda olan yoksul halka ne yapar bilinmez ama kesin olan bir şey var: Bildiri dağıtımıyla salgın sona ermez.

Dün sıtma, bugün zika

Brezilya’da 1970’de yağmur ormanı içinden geçen, Trans-Amazon Otobanı denilen yeni bir yol yapıldı. Yoksul insanlar da yaşadıkları yerlerden göç ettirerek yol kenarındaki evlere yerleştirildi. Yağmur ormanlarındaki milyonlarca ağacın yok edilmesi ve çok geniş bir ormanlık alanın yok olması sonucu kanallarda ve havuzlarda toplanan sular ortamı sivrisineklerin üremesine uygun hale getirdi. Yolun geçtiği alanda sivrisinekleri yiyen hayvanlar ve kuşlar da yok oldu. Yol nereye gittiyse, sıtma onu izledi. Yol inşaatında çalışanların ve yol tamamlandığında çevresine yerleşenlerin çoğu sıtmaya yakalandı, çok sayıda insan öldü. Yeni yerleşenler toprağın tarım yapacak kadar verimli olmaması ve yağmurların yolu tahrip ederek ulaşımı zorlaştırması nedeniyle çok sıkıntı çekti. Yoksulluk ve izolasyon sağlık sorunlarını daha da ağırlaştırdı. Yol inşaatında çalışan ya da yerleşmeye gelen insanlara hizmet sunacak sağlık kuruluşu ve sağlık çalışanı sayısı da çok yetersizdi. Brezilya hükümeti sıtmanın önlenmesi ve tedavisi için ülkedeki topluluklarla işbirliği içinde yıllarca çalışarak sıtmayı yok etti.

Bugün Brezilya’da sivrisinekler yoluyla buluşan zika salgını ülkedeki bir numaralı ölüm nedeni. Hastalık, Aedes aegypti cinsi sivrisineklerin anne adaylarına bulaştırdığı Zika virüsünden kaynaklanıyor. Brezilya’da yetkililerinin yaptıkları açıklamalara göre bugüne kadar 3893 vaka görüldü, 5 bin bebek virüs nedeniyle hayatını kaybetti. Bugüne en büyük zika salgını olarak bilinen salgın, Dünya Sağlık Örgütü verilerine göre batı yarımkürede yer alan 33 ülkeye yayılmış durumda. Hastalığın şu anda bir aşısı yok ve aşının üretimi ancak 18 ay sonra mümkün.

Ana akım medya ve yetkililer hastalığın nedeni olarak sivrisinekleri gösteriyor ve halkı sivrisineklere karşı uyarıyor. Oysa hastalığın yaygınlaşmasına yol açan, yoksulları sağlıksız, alt yapısız barınaklarda yaşamaya mecbur bırakan kapitalizm. Sermaye, pazar ihtiyacını karşılamak, ham maddeye ulaşmak için duble yollar, lüks rezidanslar, AVM’ler inşa ediyor. Ancak milyonlarca insanı sivrisineğe bağlı olan hastalıklardan korumasına yol açacak sağlıklı, korunaklı evler ve yerleşim birimlerine yatırım yapmayı karlı bulmadığı için yatırım yapmıyor.

Kapitalizm sağlığa zararlı

Özellikle son 30 yıldır hâkim olan yeni liberal politikalar sonucu sermaye sağlığı karlı bir alan olarak görüyor. Ve önleyici hizmetler yerine tedavi edici hizmetlere öncelik veriliyor. Hastalığın meydana gelmesine yol açacak sağlıksız ortamların çoğalması verem, tifo, tifüs, sıtma gibi hastalıkların meydana gelmesine ve kitlesel kayıplara neden oluyor. Öte yandan, ilaç araştırmalarının çoğu zengin ülkelerdeki hastalıklara yönelik yapılıyor. İlaç şirketleri, bu ilaçları alacak parası olmayan insanlara yönelik araştırmalar yapmakta bir kâr görmedikleri için aslında rahatlıkla iyileştirilebilir hastalıklardan her yıl binlerce insan ölüyor.

Salgın hastalıklar, savaş, ekonomik kriz, iklim değişikliği, yoksulluk, açılık, göç: Tüm bunlar kapitalizmin semptomları. Milyonlarca insanı yoksulluk, açlık, savaşlar, “afet”ler ya da salgın hastalıklar değil kapitalizm öldürüyor. Öyleyse kapitalizmi öldürelim.

Çağla Oflas

(Sosyalist İşçi)



Bültene kayıt ol