İsveç'in başkenti Stokholm'de düzinelerce maskeli ırkçı, şehrin ana tren istasyonunda göçmen avına çıktı. Kar maskesi takan ırkçılar, göçmen kökenli olduğunu düşündüklere kimselere saldırdılar.
Saldırıyı gerçekleştirmeden önce, ırkçı grup bir de bildiri dağıttı. İsveçli sosyal yardım görevlisi Alexandra Mezher’in mülteci çocukların kaldığı bir barınakta bıçaklanarak öldürüldüğü belirtilen bildiride, “Artık yeter, sokaklarda dolaşan Kuzey Afrikalı çocuklara hak ettikleri dersi verecekleri” deniliyordu.
Görgü tanıklarının ifadelerine göre, ırkçı saldırganlar en az üç kişiyi feci şekilde dövdüler ve göçmen görünümlü herkese saldırdılar. Olaydan sonra dört ırkçı tutuklanırken, bir kısmı da halka açık mekanda maske taktıkları için gözaltına alındı.
Saldırının ardından bir açıklama yayımlayan Neonazi İsveç Direniş Hareketi, ırkçı saldırıya sahip çıkarak saldırıyla “Ana tren garı civarında barınan Kuzey Afrikalı göçmenlerin temizlendiğini” savundu. Neonaziler, yaptıkları açıklamada polisin yabancılarla başa çıkamadığını, bu yüzden de onlara hak ettikleri cezayı kendilerinin vereceğini belirttiler. Bir başka Neonazi örgütü olan Kuzey Cephesi de ırkçı saldırganlığı destekleyerek, saldırganların sayısının 100 civarında olduğunu belirtti.
Birkaç gün önce İsveç polisi ana tren garının güvenli olmadığı, çocuk ve genç göçmenlerden oluşan çetelerin suç işlediği yolunda halkı uyararak, bir anlamda ırkçı aldırganlığa davetiye çıkarmıştı. 2015’te İsveç’e 163 bin göçmen sığınma başvurusu yapmıştı. İsveç, Avrupa’da nüfusuna oranla en fazla sığınma başvurusu yapılan ülke olmuş, geçen yıl değerlendirilen 58.800 başvurudan yüzde 55’inin kabul edildiği açıklanmıştı. Ancak yapılan son açıklamada, başvurusu kabul edilmeyen 80.000 göçmenin sınır dışı edileceği belirtildi.
Taner Akçam, yeni kitabında Ermenilerin dininin zorla değiştirilmesi ve asimilasyon süreçlerini inceliyor. Kitapta Talat Paşa’nın ihtida edenlerin tehcirden muaf tutulması emrini daha sonra nasıl geri çektiği de anlatılıyor.