Sosyalistlerden ortak açıklama: “Diktatörlüklere, emperyalist saldırganlığa ve IŞİD'e karşı mücadele ediyoruz”

38 ülkede mücadele eden sol-sosyalist örgüt ve siyasi partilerin imzaladığı ortak açıklamada, Arap Baharı'nın geldiği aşama değerlendirildi ve Ortadoğu halklarıyla dayanışma çağrısı yapıldı. Açıklamaya Devrimci Sosyalist İşçi Partisi (DSİP) de imza verdi.

“Diktatörlüklere, emperyalist saldırganlığa ve IŞİD'e karşı mücadele ediyoruz! 'Ulusal güvenlik' politikalarını, ırkçılığı ve kemer sıkmayı reddediyoruz. Mobilize olma zamanı!” başlıklı açıklama şöyleydi:

"Son aylarda Ortadoğu halkları, Suriye ve Irak’ta şiddetlenen bir çatışmayla karşı karşıyalar. Bu kızışma, hem küresel emperyalist güçler –başta ABD, Rusya ve Avrupa ülkeleri– hem de bölgesel emperyalist aktörler –Suudi Arabistan, Katar, Türkiye ve İran– tarafından desteklenmekte. Bu çatışmalar, iki ayrı karşı-devrim biçiminin ürünü: bir yanda yerel diktatörlükler ve karşı-devrimci rejimler, diğer yanda Daesh gibi gerici İslamcı güçler. Başlıca uluslararası ve bölgesel güçlerin kendi politik ve ekonomik hegemonyasını bölgeye dayatmadaki kararlılığı da mevcut trajedinin bir merkezi sebebi.

Suriye’de karşı-devrimin aldığı ilk biçim, Esad rejimine destektir. Rusya’nın ölümcül saldırıları ve İran’ın, Hizbullah’ın ve mezhepçi Irak milislerinin müdahalesi, bu tamamen gerici, anti-demokratik projeyi destekliyor. Esad ayrıca, Batılı güçlerin Suriye’deki demokratik ve devrimci güçlere -buna Kürt güçleri de dahil- düzenli olarak gösterdiği güvensizlikten de besleniyor. 

Demokratik ve sosyal olarak adil bir gelecek için mücadele edenler, Suriye rejiminin, emperyalistlerin ve onların bölgedeki müttefiklerinin ilk hedefi. Suriyeli demokratik güçler, Körfez monarşileri ve Türkiye tarafından zaman zaman doğrudan ya da dolaylı olarak desteklenen, karşı-devrimci rol oynayan İslamcı güçlerin de hedefinde.

Her zaman olduğu gibi, yine kadınlar savaşın ilk kurbanları. Tecavüz, kaçırılma ve hatta kadınların satılması, çatışmanın iğrenç sonuçları.

Daesh nedir? Daesh, hem uluslararası ve bölgesel emperyalist saldırganlığın hem de bölgedeki, özellikle Irak ve Suriye’deki rejimlerin diktatoryal, mezhepçi doğasının eseri. Bölgede mezhepçi gerilimlerin artışı da, bir ölümcül bileşim oluşturan yerel baskı ve dışsal saldırganlığın sonucu.

Ankara, Beyrut, Paris, Kuveyt, Suudi Arabistan ve Tunus’ta yakın zaman önce gerçekleşen saldırıları ve Mısır’da Rus uçağına yapılan saldırıyı bu bağlamda değerlendirmeliyiz. Bu saldırıların güçlendirdiği tek şey, onları meydana getiren kötülük –devlet terörizmi.

“Teröre karşı savaş” retoriği, otoriter devlet güvenlik yasalarının artırılmasında, savaşta ve ırkçılıkta somut ifadesini buluyor. Irkçılık, özellikle İslamofobi, Avrupa çapında katlanarak arttı ve devlet yasasına dönüştü. Emperyalist güçler, terörizm karşıtlığı retoriğini, diktatörlüklere verdikleri desteği ve özgürlüklerde kısıtlamaya gitmelerini gerekçelendirmek için kullanırken, bölgesel diktatörler aynı dili kendi uyguladıkları baskıyı savunmak için kullandılar.

Şimdi Fransa’yı, Rusya’yı, ABD’yi, Türkiye’yi ve Suriye rejimini -her birinin kendi belli başlı çıkarları da olsa- birleştiren, bu aynı kapsayıcı dünya görüşü; öyle ki, Suriye’deki saldırılarını ve askeri manevralarını doğrudan veya dolaylı olarak koordine ediyorlar.

Bugün Fransa devleti “teröre karşı” savaş adı altında terörize edebilme yetkisi talep ediyor. Sözde “Fransız değerleri” adı altında özgürlüklere saldırılıyor.

François Hollande, otoriter bir umursamaz acelecilikle Suriye’yi ve Irak’ı bombalıyor; aynı anda bütün o savaş ve asil “değerler” ile ilgili söylenen laflar Fransız emekçi sınıflarının politik ve sosyal emellerine yanıt veremiyor. Bu arada kayıtsız göçmenler, mülteciler, Müslümanlar, örtülü kadınlar, Romanlar, yabancılar ve diğerleri “içerideki düşman” tanımına maruz kalıyorlar. 

Daha geniş anlamda Orta doğu’da politik muhaliflere ve sosyal hareketlere uygulanan devlet baskısı artıyor; son aylarda Mısır’da ve başka yerlerde yüzlerce ölüm cezası verildi.

Ezilenler içinde geniş kesimlerin geçici demobilizasyonu ve yönünü şaşırmışlığı karşısında, biz, yapıcı girişimlerle bu meseleye müdahale etmeliyiz. Bu, pratikte şu demek:

- Acımasız yasalara karşı çıkılması; herkesin demokratik haklarının korunması.

- Emperyalist saldırganlığın her türlüsüne karşı çıkılması; bunun yanı sıra diktatörlüklere ve karşı-devrimci rejimlere karşı amansız muhalefet yürütülmesi. 

- Suriye’de Batının askeri harekâtına karşı çıkılması; bu, Batılı askeri güçlerin bombalamasını ve diğer doğrudan katılımını, ayrıca Batının desteklediği güçlerin çatışmasına silahlı katılımı içeriyor.

- Diğer yerlerde olduğu gibi Ortadoğu’da ve Mağrip’te de karşı-devrimin her türlüsüne karşı mücadele edilmesi.

- Baskıcı güvenlik yasalarıyla, ırkçılıkla ve kemer sıkma politikalarıyla –Avrupa’da, Asya’da ya da Afrika’da- mücadele edilmesi.

- “Avrupa kalesi”ne karşı mücadele edilmesi; bütün mülteciler ve göçmenler için sınırların açılmasının ve yeterli hayat koşullarının oluşturulmasının talep edilmesi.

- Ortadoğu’da, Mağrip’te ve dünya çapında özgürlüğü ve kurtuluşu için mücadele eden halklarla dayanışmanın güçlendirilmesi.

Arap bölgesindeki demokratik ve ilerici anti-emperyalist güçlerle dayanışıyoruz.

Ortadoğu ve Mağrip halklarıyla, onların meşru kurtuluş mücadeleleri ve yabancı saldırılara karşı mücadeleleriyle dayanışıyoruz: bölgedeki halkların kurtuluşunun halkların kendi eseri olacağında ısrarcıyız.

Devrimci Sol Akım – Suriye
Sosyalist Forum – Lübnan
Al-Mounadil-a (Fas)
Devrimci Sosyalistler – Mısır
Sol İşçiler Ligi (LGO) - Tunus
Yeni Antikapitalist Parti (NPA) - Fransa
Sosyalist İşçi Partisi (SWP) - Britanya 
21’inci yüzyılda Devrimci Sosyalizm (RS21) – Britanya
Salvage editörleri - Britanya
Devrimci Komünist Ligi - Sosyalist İşçi Partisi (LCR-SAP) – Belçika
Dayanışma (solidaritéS) – İsviçre
Enternasyonal Sosyalistler İskoçya (ISS) – İskoçya
Enternasyonal Sosyalist Örgüt (ISO)- ABD
Sosyalist Alternatif - Avustralya
Enternasyonal Sosyalistler- Hollanda
En lucha-En lluita- İspanya
Sosyalist Demokrasi İçin YeniYol - Turkiye
Demokratik Kurtuluş - Fas
Sosyalist Direniş (Birleşik Krallık)
Antikapitalistler - İspanya
Libya Redress Hareketi
Internationale Sozialistische Linke - Almanya
SAP-Grenzeloos – Hollanda
Socialist Workers Party- İrlanda
Platform "Open Left"- Rusya
Revolutionär Sozialistischer Bund - Almanya
Socialist Review Center- Kürdistan
Devrimci Sosyalist İşçi Partisi - Türkiye
Socialist Solidarity with Workers in Iran - Fransa
Solidarity- Avustralya
The Collective Solidarity Iran Paris- Fransa
International Socialist Organisation – Aotearoa/Yeni Zellanda
Radical Socialist – Hindistan
Japan Revolutionary Communist League (JRCL) – Japonya
National Council of Internationalist Workers (NCIW) – Japonya
Farooq Tariq, Awami İşçi Partisi (AWP) genel sekreteri – Pakistan
Nava Sama Samaja Party (NSSP) – Sri Lanka
News and Letters Committees – ABD