Brezilya: Solun bölünmüşlüğü ve hayal kırıklığı

04.12.2015 - 09:33

İki yıl önce toplu taşıma araçlarının ücretlerinde gidilen fiyat artışlarına karşı ortaya çıkan sosyal bir hareket, Başkan Dilma Rousseff'e yönelen sağcı bir harekete dönüştü. İşçi Partisi'nin politikalarının yarattığı hayal kırıklığıyla bu sağcı hareketin yükselişi arasında yakın bir ilişki var.

2013 yılının Haziran ayından bu yana Brezilya'da daha önce görülmedik büyüklükte gösteriler yaşanıyor ve halkın sol İşçi Partisi'ne (PT) karşı duyduğu hoşnutsuzluk giderek büyüyor. Sosyal haklarda yapılan kesintiler ve birbirini izleyen yolsuzluk skandalları, kalabalık halk kitlelerini sokağa dökmüş durumda. İşçi Partisi, büyük bir politik krizin tam ortasında bulunuyor. 2014 ve 2015 yılları arasında sağ partiler ve örgütler gösterilerin liderliğini ele alarak, bunlara milliyetçi ve muhafazakâr bir kimlik kazandırmaya başladı.

İşçi Partisi'nin iktidarı ve çıkmazı

İşçi Partisi iktidara çok geniş bir ittifak şeklinde gelmiş ve bunu sağlayabilmek için de programında çok ciddi değişiklikler yapmak zorunda kalmıştı. Bunun sonucu olarak da parti büyük şirketlerin, toprak sahiplerinin, tarım endüstrisinin temsilcilerinin yer aldığı bir ittifaka dönüştü. Bu bileşenlerin neredeyse tümü bugün çeşitli bakanlık koltuklarında oturuyor, bu da farklı çıkar çatışmalarının ve gerilimlerin yaşanmasına neden oluyor.

İşçi Partisi'nin iktidarı döneminde özellikle konut yapımı, kira yardımı gibi sosyal alanlarda hatırı sayılır ilerlemeler kaydedildi. Ancak bunlar kalıcı reformlar haline getirilemedi ve hükümetin bugün içinde bulunduğu durumun bir sebebi, gerçek reformları bir türlü uygulamaya koyamıyor olması. Hükümetin kısmen bunun bedelini ödediği söylenebilir.

Topraksızlar Hareketi (MST) olanlara nasıl bakıyor?

Brezilya'da büyük toprak sahiplerine ya da devlete ait büyük çiftliklere el koyarak işletmeye başlayan, bunları yaparken farklı altyapılarla yeni bir sosyal hayatı da örgütlemeye başlayan bir hareket olan Topraksızlar Hareketi açısından, İşçi Partisi'nin tarım reformları ya da yerleşim politikaları eski devlet başkanı liberal Collor'un uygulamalarından bile daha kötü. Eski başkan Lula da Silva ve onun halefi Dilma Rousseff, ihracat için tarım ve madenciliği desteklediler. Brezilya'da soya, mısır ve şeker pancarı gibi ihraç maddelerinin üretimi üzerine yoğunlaşıldı. İşçilerin ve Topraksızlar Hareketi'nin toprak ve tarım reformuna ilişkin talepleri, İşçi Partisi tarafından dikkate alınmadı.

2013'ten sonra protestolar nasıl gelişti?

2013 yılında yaşanan gösterilerin talebi, kısa mesafe toplu taşım ücretlerine yapılan zamların geri alınmasıydı. On binlerce kişinin sokağa dökülmesinin ardından hükümet yine de işçilerin taleplerini dikkate almadı ve toplu taşım ücretlerini indirmek yerine, kamu harcamalarında kısıtlamaya gitti. İşçilerin ve yoksulların durumu giderek daha da kötüleşmeye başladı.

Özellikle yolsuzluk skandallarının patlamasından sonra gösterilerin liderliği kısa sürede sağcılar tarafından ele geçirildi ve protestolar orta sınıfın gösterilerine dönüştü. Bu elbette sağın değil, toplumun genelinin ilgilendiği bir mesele.  Bu sloganın öne çıkartılması, devlet başkanına zenginlerin ve orta sınıfların çıkarlarına daha fazla boyun eğmesi için baskı yapma amacını taşıyor. Bu baskıların sonuçları alınmaya başlanmış durumda. Dilma hükümeti başta sağlık, madencilik ve enerji olmak üzere tarım ve hayvancılık, teknoloji ve inovasyon, turizm gibi bazı bakanlıklarda şirketlerle giderek daha fazla siyasi ittifak içine giriyor.

Brezilya'nın tümüne yayılmış olan gösterilere katılanlar, hiçbir siyasi partiye bağlı olmadıklarını, hatta partiler üstü olduklarını ifade ediyorlar. Ancak öne çıkardıkları sloganlar muhafazakâr karakterde, örneğin kürtaj hakkına karşı sloganlar da öne çıkıyor. Brezilya Sosyal Demokrat Partisi (PSDB) gösterilerin liderliğinde önemli bir rol oynuyor.

Solun durumu nedir?

Şu anda Brezilya'da sol derin bir parçalanmışlığın içinde. İşçi Partisi'nin izlediği politikalar derin bir hayal kırıklığı yaratmış durumda. 2015 yılında Brezilya Halk Cephesi adında bir oluşum hayata geçirilmeye çalışıldı. Bu cephe çeşitli hareketleri, partileri ve sendikaları bir araya getirmeye çalıştı. Başlangıçta en önemli bileşenleri İşçi Partisi ile Sosyalizm ve Özgürlük Partisi (PSOL) olmasına karşın,  PSOL bir süre sonra işçilerin çıkarlarını savunmayı hedeflemeyen güçlerin etkinliklerini gerekçe göstererek cepheden ayrıldı.

Cephenin içinde çok sayıda sosyal hareket de yer alıyor. Özellikle konut sorunuyla ilgilenen hareketler, Sosyal Hareketler Merkezi (CMP), Topraksızlar Hareketi (MST) ve bazı sendikalar da cepheye katılmış durumda. Ancak İşçi Partisi'nden kopamıyor oluşu, cephenin başarısının önündeki handikaplardan en büyüğünü oluşturuyor.

Brezilya'da 2018 yılında genel seçimler yapılacak. Bu seçimlerde ezilenleri, yoksulları, işçileri, topraksız köylüleri bir araya getirebilen, konut, sağlık, ulaşım, atık su, eğitim gibi temel sorunları politikasının merkezine koymayı hedefleyen yeni bir hareket, solu yeniden kitlelerin nezdinde eski saygınlığına kavuşturabilecek bir yükselişin anahtarı olabilir.

Atilla Dirim

(Sosyalist İşçi)



Bültene kayıt ol