Charlie Hebdo dergisinin basılıp 12 kişinin katledilmesinden sonra yapılan protesto yürüyüşüne katılan dünya liderleri protesto edildi. "Teröre karşı" eylemin en önünde dünyanın en büyük teröristlerinin bir kısmı yer aldı.
Bazı kaynaklar, dünya liderlerinin kitlenin geri kalanı tarafından protesto edildiğini ve planladıkları yürüyüşü tamamlayamadıklarını yazdı.
Basın ise "basın özgürlüğü" için yürüyen dünya liderlerinin bazı yaptıklarını hatırlattı.
Ülkenin merkez solcu gazetesi Le Monde, gösteriye ifade özgürlüğünün kısıtlı olduğu bazı ülkelerden temsilcilerin katılmasını çelişki olarak yorumladı; örnek olarak da Başbakan Ahmet Davutoğlu’nu gösterdi. Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov, Gabon Cumhurbaşkanı Ali Bongo, Ürdün Kralı Abdullah, İsrail Ekonomi Bakanı Naftali Bennett’in de çağrıldığına dikkat çeken Le Monde, “Ülkelerinde pek de ifade ve basın özgürlüğüyle anılmayan bazı temsilcilerin yürüyüşe katılımı eleştirilere neden oldu. Şu an için hükümet bu konu hakkında bir açıklama yapmadı” diye yazdı.
Le Monde muhabiri Marion Van Renterghem ise “Basın özgürlüğü gösterisinde Netanyahu, Lavrov, Orban, Davutoğlu, Bongo! Beşar Esad niye yok? #Maskaralık #ZavallıCharlie” diye tweet attı.
Sınır Tanımayan Gazeteciler (RWB) de ifade özgürlüğüne sahip çıkmak için yapılan yürüyüşe ifade özgürlüğü sicili bozuk ülkelerin temsilcilerinin katılmasını kınadı. Örgütten yapılan açıklamada Mısır, Türkiye, Rusya, Birleşik Arap Emirlikleri örnek gösterilerek, “Özgür basının katillerinin Charlie Hebdo`nun mezarına tükürmesine müsaade edemeyiz” denildi.
Yürüyüşe katıldığı için en çok tepki alan isim ise hiç kuşkusuz binlerce Filistinliyi katleden İsrail'in başbakanı Netanyahu oldu. İsrail'in Gazze’ye geçen yıl düzenlediği saldırılar sırasında 17 gazeteci katledilmişti.
Türkiye'de ise AKP yanlısı Yeni Şafak, yaptığı bir haberle "Gazeteci katilleri ön saflarda" dedi ancak AKP'nin basın özgürlüğünü yok eden uygulamalarına getirilen eleştirilerden bahsetmedi.
Taner Akçam, yeni kitabında Ermenilerin dininin zorla değiştirilmesi ve asimilasyon süreçlerini inceliyor. Kitapta Talat Paşa’nın ihtida edenlerin tehcirden muaf tutulması emrini daha sonra nasıl geri çektiği de anlatılıyor.