Suriyeli aktivist Garib Umavi: “IŞİD, Rakka'yı hapishaneye çevirdi”

24.11.2015 - 16:17

2014'te IŞİD’in eline geçerek örgütün fiili başkenti olan Rakka’da yaşayan bir aktivist, savaş öncesini ve kentteki günlük yaşamı Al Jazeera’ye yazdığı mektupta anlattı.

Mektup şöyleydi:

“Garib Umavi, kendime taktığım ve sosyal medya hesaplarımda kullandığım bir isim. Rakka’dan Deyr Ez Zor’a, Suriye’nin doğusunun kontrolünün IŞİD’e geçmesinden sonra hayatlarımız ebediyen değişti.

Rakka’daki günlük yaşam, siyah giyinmiş maskeli adamların gardiyanlık yaptığı büyük bir hapishaneye benzedi. Çoğu zaman sabahları tepemizden geçen savaş uçaklarının sesleriyle uyanıyoruz. İnsansız hava araçları kentin semalarından hemen hemen hiç ayrılmıyor. IŞİD’in kente döşediği uyarı sirenleri de onlara eşlik ediyor.

"Rakka’nın çocukları artık bombardımanlardan korkmuyor"

Rakka’nın çocukları artık bombardımanlardan korkmuyor. Üzerimizden geçen savaş uçağının cinsini ve rejime mi, Rus ordusuna mı, yoksa ABD öncülüğündeki koalisyona mı ait olduğunu ayırt edebilmeye başladılar.

Kadınlar artık ilk zamanlardaki gibi savaş uçaklarının sesini duyunca çığlık atmıyor. Kentimize kimin yeni geldiğini, savaş uçaklarının seslerini duydukları zaman yüzlerindeki panik, korku ve endişe ifadelerinden anlayabiliyoruz.

"Tutuklamalar, çarmıha germeler ve recm"

Her gün evden çıkıp Rakka sokaklarında dolaşıyorum. Korku, endişe ve bıkkınlıkla IŞİD’in kentteki vahşetini belgelemeye çalışıyorum. IŞİD yakın arkadaşlarımdan birini Özgür Suriye Ordusu (ÖSO) için casusluk yaptığı gerekçesiyle tutuklayıp öldürdükten sonra, örgütün yaptıklarını belgelemeye başladım. IŞİD kontrolündeki bölgelerde yaşananlar hakkında haberler yapmaya başladım; tutuklamalar, çarmıha germeler ve recm gibi pek çok ihlale yer verdim.

Savaş ya da bazılarının ifadesiyle Esed diktatörlüğüne karşı devrimden önce, [Suriye’deki] Fırat Üniversitesi’nde ziraat mühendisliği öğrencisiydim. Vaktimi, diğer Suriyeli gençler gibi geçiriyordum. Futbol ve yüzme gibi hobilerim vardı, birileriyle flört etmeyi severdim. Mart 2011’de devrim baş gösterince, Suriye’nin doğusundaki Deyr Ez Zor’da barışçıl protestolara katılmaya başladım.

Barışçıl gösteriler yaklaşık üç ay sürdü. Kentin ana meydanındaki göstericilerin sayısı 500 bine ulaştı. Rejim güçleri, göstericilere sert davranmaya başlayarak pek çok genci hedef aldı. Kentte yaşayanlar sivil itaatsizlikle yanıt verdi. Barikatlar kurdular ve kentteki ulaşımı engellediler. Bu, hükümet güçlerinin tanklar, ağır makineli silahlar ve kara askerlerini konuşlandırmasına yol açtı.

"Hâlâ üniversiteye geri dönme hayalleri kuruyorum"

Bu sırada, ailemle birlikte Deyr Ez Zor’dan daha iyi durumda olan Rakka’ya gittik. Çünkü Suriye hükümetinin vahşi bombardımanı ve muazzam baskısından korkuyorduk. Üniversiteye geri dönmeye çalıştım. Ancak bir arkadaşımdan aldığım mektup, beni şoke etti ve geleceğimi kararttı. Mektupta ‘Siyasi nedenlerden dolayı üniversiteyle ilişiğin kesildi’ yazıyordu. Arkadaşım ilişik kesme kararıyla ilgili daha fazla bilgi vermedi. Bu kararla birlikte, çalışmalarıma devam etme hakkımı kaybettim. Hâlâ üniversiteye geri dönme hayalleri kuruyorum.

2013 Martında ÖSO, El Nusra savaşçılarının da yardımıyla Rakka’yı hükümet güçlerinden kurtardı. Bu ittifak daha sonra bozuldu. Olaylar çabuk tırmandı. 2014 başlarında IŞİD, daha sonra çekilen ÖSO savaşçılarıyla şiddetli çatışmalar yaparak kentin kontrolünü ele geçirdi. IŞİD, merkezinde siyah bayraklarını yükseltmeye başladı. Pek çok kişiyi tutukladılar. Kendi ‘İslam Devleti’ni kurmak için Suriye ulusal kimliğiyle alâkalı her şeyi alt etmeye başladılar.

IŞİD, Suriye hükümetine benzer bir şekilde, tutuklamalar ve katliamlarla kendi sözde devletini kurdu. Ancak IŞİD’in suçlarının vahşiliği, rejiminkini geçti. Çarmıha germeye, el kesmeye, recme ve halkın ortasında kırbaçlamaya başladılar.

IŞİD, sigara içilmesine karşı katı kurallar koydu. Sigara içerken yakalananlara, ilk seferde toplum içinde 40 kırbaç vuruluyor. İkinci seferde ise kırbaçla birlikte hapis cezasına çarptırılıyorlar. Üçüncü sefer yakalanırlarsa kırbaçlanıyorlar, para cezası kesiliyor, hapse atılıyorlar ve sürgüne gönderiliyorlar.

Son zamanlarda tutuklamalar arttı. Çoğunlukla sigara içen, dar pantolon giyen ve sakallarını traş eden gençler hedef alınıyor. Kadınlar için en fazla yapılan suçlama, geleneksel İslami giyime aykırı davranmak.

"Rakka’daki masum sivilleri merak eden yok"

Durumun kötüleştiğini gördükçe, deneyimli aktivist ve gazetecilerle birlikte Ses ve Görüntü isimli bir proje başlattık. Suriye savaşındaki bütün silahlı grupların insan hakları ihlâllerini belgeliyoruz. Medya ve belgeleme olmak üzere iki alanda çalışan bu proje, IŞİD’in kontrol ettiği bölgelerdeki insanlar için bir ses.

Ben medya kısmında çalışıyorum. Amacımız ihlaller nerede olduysa ya da olacaksa, onların görüntüsünü ele geçirmek. Görüntüyü kendimiz de çekebiliriz, gizlice bir yerlerden de edinebiliriz. Bunları daha sonra sayfalarımızda paylaşıyoruz. Yaptığımız iş tehlikeli. Bu bilgileri almak için neler yaptığımızı anlatamam. Bu bizi ciddi sıkıntıya sokabilir.

IŞİD’in ihlâlleri korkunçtan da öte… Bazı insanlar bu gerçeği tamamıyla göz ardı ediyor.Rakka’da IŞİD’in tutukladığı masum sivilleri merak eden yok.

IŞİD’in bütün ihlâllerini gözler önüne serme azmiyle işimize devam ediyoruz. Bu, bizden korkuyu alıyor. Bir gün yaptığımız işin bizi özgürleştireceğini ve IŞİD’i adalet önüne çıkartacağını umuyoruz. Bu, bizim dünyaya göstermek istediğimiz şey.”



Bültene kayıt ol