Paris katliamının ardından Avrupa'da sağcılar ve ırkçılar "mülteci akınını" durdurma çağrıları yaparken, saldırıyı planlayan ve gerçekleştiren IŞİD'lilerin hiçbirinin mülteci olmadığı ortaya çıktı.
The Independent’in haberine göre şu ana dek kimliği belirlenen sekiz saldırganın tamamının AB ülkelerinden pasaportu var; hiçbiri yakın zamanda Suriye’den ya da bir başka yerden Avrupa’ya mülteci olarak gelmediği gibi, neredeyse hepsi Fransa ve Belçika’da doğup büyümüş.
Saldırılarla doğrudan ilişkisi olduğu düşünülen sekiz isim şöyle:
Bilal Hadfi, 20 – Fransız (ikameti Belçika)
İsmail Ömer Mustafa, 29- Fransız
Sami Amimur, 28 – Fransız
İbrahim Abdülselam, 31- Fransız (ikameti Belçika)
Salah Abdülselam, 26 – Fransız (ikameti Belçika)
Hamza Attu, 21 – Belçikalı
Muhammed Amri, 27 – Belçikalı (Fas doğumlu)
Abdülhamid Ebayud, 27- Belçikalı
Fatura mültecilere çıkarılmaya çalışılmıştı
Paris saldırılarından birinin gerçekleştiği stadyum yakınında bulunan ve Ahmet Adbülhamid adlı Suriyeli mülteciye ait olduğu iddia edilen pasaport, ‘Şüpheli terörist, Yunanistan yakınlarında batan mülteci gemisinden kurtarılmıştı’ veya ‘Cihatçılar, sahte Suriyeli mülteciler olarak Avrupa’ya sızdılar’ diye manşetler atılmasına neden oldu. Yunan hükümetine göre söz konusu pasaport, Ekim ayı başlarında Yunan adalarına ayak basan biri tarafından kullanılmıştı. Fransız savcılığı da intihar bombacısının parmak izlerinin, aynı isim altında Yunanistan’da kaydedilen bir kişiyle eşleştiğini duyurdu.
Fakat pasaportun çalınmış ya da Türkiye’de ‘üretilmiş’ olabileceği yönündeki iddia üzerine, Fransız müfettişler pasaportun, IŞİD’in mülteci krizini istismar etme propagandası kapsamında kasıtlı olarak intihar bombacısının yakınına bırakılmış olabileceğini açıkladı.
Fotoğraf: Fransa'daki Calais mülteci kampı
Taner Akçam, yeni kitabında Ermenilerin dininin zorla değiştirilmesi ve asimilasyon süreçlerini inceliyor. Kitapta Talat Paşa’nın ihtida edenlerin tehcirden muaf tutulması emrini daha sonra nasıl geri çektiği de anlatılıyor.