Yunanistan: Syriza yine birinci parti, seçime katılım düşük

21.09.2015 - 09:11

Yunanistan’da Başbakan Aleksis Çipras’ın 20 Ağustos’taki istifasının ardından 20 Eylül’de yapılan seçimlerde, Syriza oyların %35,5’ini alarak birinci parti oldu. Syriza’nın 5 Temmuz referandumunda büyük bir çoğunlukla reddedilen 3. memorandumu uygulamayı kabul etmesinin ardından gidilen seçimlerden yeni bir Syriza-ANEL koalisyonu çıktı.

Seçimlere katılım sadece %55 olurken, Syriza’nın ardından sağcı Yeni Demokrasi %28, faşist Altın Şafak %7, merkez solcu PASOK %6,3 ve Yunanistan Komünist Partisi %5,5 oy aldı. Syriza’nın 3.memorandumu kabul edip kemer sıkma tedbirlerini uygulamaya başlamasına karşı çıkıp bu partiden ayrılanların kurduğu Laiki Enotita (Halkın Birliği) ise oyların %2,8’ini alarak meclise girmek için gereken %3 barajının altında kaldı. DSİP’in kardeş örgütü Sosyalist İşçi Partisi'nin (SEK) içinde yer aldığı antikapitalist sol birlik ANTARSYA ise EEK ile birlikte girdiği seçimlerde oyların %0,8’ini alabildi.

25 Ocak seçimlerinde Avrupa’da kemer sıkma politikalarına, refah devletinin kısıntılarla yok edilmesine karşı bir alternatif olarak birinci parti olan Syriza, o günden bu yana bu özelliğini tamamen kaybetti. AB kurumları ve IMF ile uzun süre görüşmeler yapan Çipras hükümeti, en sonunda AB’nin teklifini referanduma götürmüş, halk teklifi %61 ile reddetmesine rağmen, Syriza AB ile çok benzer bir anlaşma imzalamıştı.

Syriza’nın seçim vaatleriyle ve programıyla tamamen zıt olan bu gelişmeye parti içinden yoğun bir muhalefet doğmuş, 30’dan fazla milletvekili mecliste anlaşmaya evet oyu vermezken, Syriza merkez komitesinin yaklaşık yarısı muhalif bir bildiri yayınlamışlardı. Bu süreç, Çipras’ın istifası ve Syriza’daki sol muhalefetin partiden ayrılarak Halkın Birliği’ni kurmasıyla sonuçlanmıştı.

20 Eylül’de yapılan seçimlerdeki katılım bu kadar düşük olması, Syriza’nın yarattığı hayal kırıklığının ardından genel olarak parlamentoya yönelik ilginin azaldığını gösteriyor. Oranlar çok değişmese de Syriza ocak ayından beri yarım milyon, koalisyon ortağı sağcı-milliyetçi ANEL ise yüz bin kadar oy kaybetti. Bu oyların Syriza’nın solundaki yapılara (KKE’ye, LaE’ye, Antarsya’ya) kaymamış olması, Çipras’ın sağcıların başaramadığı bir şeyi başardığını, Yunan halkının önemli bir kısmını kemer sıkma önlemleri dışında bir seçenek olmadığına ve Avro’dan çıkılamayacağına ikna ettiğini gösteriyor.

Syriza ilk seçildiğindeki coşkuyla seçilmedi, ancak seçmenler belki kesinti politikalarını önceki hükümetler kadar vahşice uygulamayacağını umarak ona oy verdiler. Ancak artık AB ve kesinti yanlısı tarafa geçen Syriza’nın böyle bir şansı yok. 25 Ocak’ta Syriza seçimleri ilk kazandığında, Çipras'ın yanında Podemos’un lideri Pablo Iglesias vardı. Bu seçimin gecesinde ise Çipras, geçen seçimi kazanır kazanmaz Kardak üzerinde helikopterle gezinecek kadar şoven olan ANEL lideri ile el ele duruyor, ona “parti bayraklarını birleştirdiği” için teşekkür ediyordu.

Partisindeki sol kanadı tasfiye eden Çipras’ın, bundan sonra bir yandan işçi sınıfına “başka alternatifin olmadığını” anlatmaya devam ederken diğer yandan kemer sıkma politikalarını dayatacağını, daha sağ politikalar savunacağını göreceğiz. Yunanistan’da sol reformizm kendi sınırlarını ortaya sererken, sosyalist alternatifi kitleler için inanılır kılacak kitlesel bir devrimci parti ihtiyacı her geçen gün daha yakıcı hâle geliyor.

Onur Devrim Üçbaş



Bültene kayıt ol