Yunan sosyalist Panos Garganas: “Hayır oyu antikapitalist bir cevaptır”

03.07.2015 - 09:38

Sosyalist İşçi gazetesi, pazar günü yapılacak referandum öncesi, DSİP'in Yunanistan'daki kardeş örgütü Sosyalist İşçi Partisi'nden (SEK) Panos Garganas ile bir röportaj yaptı.

Sorular ve Garganas'ın yanıtları şöyleydi:

Troyka’yla görüşmelerde tavizler vermeye açık görünen SYRİZA, neden anlaşmayı imzalamadı ve referandum çağrısı yaptı?

Yunanistan’da şu anda durumu belirleyen iki faktör var. Birincisi, Troyka’nın uzlaşmazlığı. IMF, Avrupa Merkez Bankası ve Avrupa Birliği’nin liderleri iki hafta önce Berlin’de bir araya geldiler ve  Yunanistan’a, bu kurumların daha da berbat yönlerini bir araya getiren bir final teklifi hazırladılar: Borç üzerine hiçbir müzakere olmayacak, büyük kesintiler ve tüketime yüksek vergiler yoluyla önemli miktarda bütçe fazlası elde edilecek. Yunanistan’ın borcu  sürdürülebilir değil, ancak Troyka Yunan ekonomisini daha da fazla sıkarak bu borcun ödenebilir olacağını iddia ediyor. İkinci faktör ise, Yunanistan işçi sınıfının kesintilere karşı yükselen direnişi.  SYRIZA hükümetinin beş aydır Troyka’nın baskıları sonucunda verdiği tavizlerin ardından artık insanlar boyun eğmiyorlar ve bu duruma öfkeyle yanıt vermeye başladılar. Cuma günü, Çipras referandum ilan etmeden hemen önce, öğretmenlerin ve sağlık çalışanlarının da içinde olduğu kamu çalışanları sendikaları konfederasyonu  (ADEDY) genel konseyinde 30 Haziran’da genel grev çağrısı yapılması tartışıldı. Karar alınmadı ama bu, işçi sınıfının tabanından SYRIZA liderliğine yönelik basıncı gösteren bir tartışmaydı. ADEDY, 21 Haziran’da, kesinti anlaşmasına karşı parlamentonun önüne kitlesel bir yürüyüş çağrısı yaptı ve bu yürüyüş gerçekten çok büyüktü.

AB ve IMF’nin referanduma tepkisi ne olur?

Eğer insanlar referandumda ‘hayır’ derse bunun avro bölgesiden çıkış anlamına geleceği ve Yunan ekonomisine kaos getireceği yönünde bir korku kampanyası sürdürülüyor.  Bu çok açık bir şantaj. Yunan muhafazakar partisi Yeni Demokrasi ve müttefikleri (PASOK, To Potami) insanları korkutmak ve böylece ‘evet’ oyu vermelerini sağlamak üzere işbirliği yapıyorlar. Eğer başarılı olurlarsa, müttefikleri olan sağ partilerle birlikte SYRIZA’yı zorlayacak bir hükümet değişikliği için baskı yapacaklar. Ama eğer başarısız olurlarsa ve ‘hayır’ oyu kazanırsa, ya geri adım atarak SYRIZA hükümetiyle uzlaşacaklar ya da Yunanistan’ı temmerüde düşmeye zorlayacaklar.

İşçi sınıfının ve solun referandum tutumu ne?

İşçi sınıfının çoğunluğu Troyka’yla anlaşmaya karşı ve referandumda ‘hayır’ oyu kullanacak. ‘Hayır’ın kazanması mümkün. Biz ANTARSYA ve SEK olarak hayır oyu için kampanya yapıyoruz. SYRIZA liderliği, sonuç ne olursa olsun, hükümetin itaat edeceğini söylüyor.  ‘Hayır’a destekleri çok isteksiz ve kafaları karışık. Aslında uzlaşmaya hazırlanıyorlardı, ancak son dakikada referandum çağrısı yapmak zorunda kaldılar. Komünist Partisi (KKE) kesinti anlaşmasına ‘hayır’ oyu vermenin yeterli olmadığını söylüyor ve parlamentoya referandumun ‘Avrupa Birliği’ne evet veya hayır’ sorusuyla olması gerektiğini teklif ediyor.  Teklif parlamentoda reddedildi. KKE şimdi referandumda kendi oy pusulalarını basabileceğini söylüyor. Bu tutum ‘hayır’ oyunu bölüyor ve ‘evet’ diyen egemen sınıfın kampına hizmet ediyor.

Referandum sonucuna dair öngörünüz ne? Hayır kazanırsa ne olacak?

Biz ‘hayır’ın zaferinin işçi sınıfı mücadelesinin zaferi olacağını ve SYRIZA hükümetindeki uzlaşmacılara karşı işçilerin pozisyonunu güçlendireceğini söylüyoruz. Bu referandum, Troyka ve sağ güçler için yeni bir yenilgi olacak. Elbette bankacılık sisteminin mali kaynağını kesmek gibi sert önlemler uygulayarak tepki gösterebilirler. Bu yüzden işçilerin avroyu bırakmaya hazırlanmalarını tartışıyoruz, borcun iptalini ve bankaların işçilerin kontrolünde kamulaştırılmasını talep ediyoruz. Bankacılar ve patronlar işçilere karşı saldırılarını tırmandırıyor. Buna karşı verilecek cevap açık bir şekilde antikapitalist bir cevap olmak zorunda. Hayır oyu bu yönde bir adımdır.



Bültene kayıt ol