Trump’a ve ayaklanan aşırı sağa karşı birlik olmalıyız

10.01.2021 - 10:16

ABD'de mücadele eden devrimci sosyalistler, aşırı sağcıların Kongre işgalinin ardından bir açıklama yayınladı.

Marx21 örgütü, faşizme karşı harekete geçme ve antikapitalist solu inşa etme çağrısı yaptı.

6 Ocak Çarşamba günü Washington DC’de Trump’ın teşvik etmesiyle gerçekleşen gösteride, konfederasyon bayrakları ve başka nefret sembolleri taşıyan binlerce ırkçı ve faşist, Kongre başkanlık seçimleri için oyları sayılırken Kongre Binası’na yürüdü ve saldırdı. Şiddet içeren eylemler yapan MAGA [Make America Great Again] çetesinin Kongre binasına saldırması son derece endişe verici. Bu saldırı büyüyen bu güce karşı örgütlenmemizin ne kadar acil bir görev olduğunu gösteriyor. 

Bu, militan, genellikle şiddet kullanan ve merkezinde örgütlü faşistlerin yer aldığı Trump taraftarı kalabalıklar tarafından gerçekleştirilen çok sayıda provokasyon serisinin yalnızca sonuncusu. Aşırı sağ, geniş bir havuz yaratarak buradan insan toplamak için Trump başkanlığı boyunca çağrılar yaptı. Bu gruplar Trump'ın kampanyalarındaki ırkçı ve göçmen karşıtı Make America Great Again çağrılarından, "yeniden aç" protestolarına, Covid komplo teorilerinden, "Stop the Steal" protestolarına kadar pek çok konuda mobilize oldular. 

Wahington DC’deki olaylar sırasında, California, New Mexico, Indiana ve Georgia’daki hükümet binalarına da saldırgan yürüyüşler yapıldı; Atlanta’da milisler hükümet binasının dışındaki yüzlerce kişiye katılarak çalışanları binayı terk etmeye zorladı. Kansas, Topeka’da göstericiler yerel hükümet binasına zorla girdiler. Ohio, Columbus’daki hükümet binasının dışında, büyük bir Proud Boys grubu Trump destekçilerine katıldı ve bunların birçoğu silahlıydı. Bu gruplar, bir yerde sokaktaki anti-faşist bir protestocunun etrafını sardılar ve onu dövdüler. 

Trump darbesi mi?

Birçok kişi, polisin neden bu ayak takımının Kongre Binası'na bu kadar kolay girmesine izin verdiğini ve durumu kontrol edemediğini sorguluyor. Polislerin, Siyahların Hayatı Önemlidir (Black Lives Matter) isyanı sırasında Kongre binasını koruma şekli ile Çarşamba günkü davranışları arasındaki zıtlık daha açık olamazdı. Bu çifte standardın, yapısal olarak ırkçı olan ve aynı zamanda Trump’a büyük sempati duyan polis teşkilatı içinde uzun bir geçmişi var. Faşist grupların ABD'deki polis teşkilatına ve silahlı kuvvetlere sızdığı yıllardır biliniyor. 

Ancak yine de, ne ordu ne de federal polis şu anda devlete karşı bir ayaklanmayı desteklemiyor. Bu olayı darbe girişimi olarak nitelendiren pek çok yorum yapıldı. Kuşkusuz, bu dengesiz kalabalıkta Trump'ın iktidarını korumak için bir darbeyi destekleyecek çok sayıda insan (ve muhtemelen Trump'ın kendisi de) vardı. Ancak Choose Democracy ve başkaları tarafından yapılan analizin sorunu, pratik anlamda seçimin tersine çevrilemeyeceği sonucuna vardıklarında, her şeyin yolunda olduğunu söyleyip insanları evlerine gitmeye teşvik ediyor olmaları. 

Trump ciddi bir darbe yapmak için kurumsal destekten yoksun olsa da, bu gösteri, Trump’a sadık grupların, aşırı sağcıların ve faşistlerin güç gösterisiydi ve bu gruplar, yakın ABD tarihinde gördüğümüz hiçbir şeye benzemeyen tehlikeli, koordineli bir tehdit oluşturmaya devam ediyorlar.

Tehlikeli işaretler

Çarşamba günü, sayıca örgütlü soldan ve anti-faşistlerden çok daha büyük bir sağcı güruh toplandı.  Zaman zaman Hitler’in başarısız Beer Hall Darbesi’ni çılgınca canlandıran soytarılar gibi görünseler de, bu aslında çok ciddiye almamız gereken bir tehdit. Giderek güçlenen bu sağ, BLM göstericilerine, grev yapan işçilere ve sola karşı kullanılabilir. Çarşamba günkü şiddetin kıvılcımı, Trump'ın seçimi kazandığına dair yanlış iddiası olsa da, faşistlerin hedefi, çok daha geniş ve bu hedef son ırkçılık karşıtı isyanı, tüm BLM hareketini, kadınların bedensel özerkliğini, LGBTQ + bireyleri, sendikaları ve örgütlü işçi sınıfını kapsıyor. 

Faşizm, bir umutsuzluk hareketidir ve öncelikle orta sınıfların hareketidir çünkü orta sınıflar kriz zamanlarında sıkışırlar ve ekonomik koşullarını iyileştirmek için kolektif bir mücadele yolu görmezler. Bunu 2020 yılı boyunca gördük; iş yerlerinin yeniden açılması için (ki bu en çok işçileri riske atıyordu) gösteri yapanlar çoğunlukla orta sınıf aşırı sağ destekçileriydi. Aynı zamanda, işçiler de gösteri ve daha güvenli çalışma koşulları için grev yaptı. Ekonomik kriz ve salgının neden olduğu zorlu koşullarda gerçekleşen bu tecrit karşıtı protestolar aşırı sağın daha da güçlenmesine neden oldu. Hükümet, pandeminin ekonomik sonuçlarıyla başa çıkmak için daha fazla kemer sıkma önlemi alırken, daha fazla insan yüzünü Trump'ın başkanlığının sunduğu sağcı çözümlere ya da daha kötüsüne dönebilir. 

2008'deki ekonomik durgunluktan bu yana, ABD'de solun yükselişi sağ ile aynı düzeyde oldu ya da onu geçti. Banka kurtarma operasyonlarına ve sistematik eşitsizliğe karşı bir hareket olan Occupy Wall Street hareketi, Cumhuriyetçi Parti’nin isyancı sağcı Tea Party hareketini alt etmiş görünüyordu. Kısa bir süre sonra, 2013'te Trayvon Martin'in polis tarafından öldürülmesinin ardından bu yıl yeniden patlayan BLM hareketinin yükselişine ve aynı zamanda Amerika Demokratik Sosyalistlerinin hızla büyümesine tanık olduk. Charlottesville, Virginia'da 2017'de "Sağı Birleştirme" girişiminden bu yana, sol ve kendini adamış anti-faşistler organize olmayı başardıklarında sokağa çıkan aşırı sağa karşılık vermeyi de başardılar. Ancak son zamanlardaki tecrit karşıtı gösteriler, “Stop the Steal”, ve Washington DC’deki olaylar mevcut sol aktörlerden çok daha büyük bir yanıtı gerektiriyor. Bu son gösteri ABD'nin çoğunluğunu dehşete düşürdü.

Sol yanıt

Sol, bu sağcı güce, ırkçılık karşıtı tüm grupların – Biden’a oy verip vermediklerine bakmaksızın mümkün olan en geniş birliğiyle karşı koymalıdır. Ancak böyle bir birleşik hareket aşırı sağı geriletebilir. Bunu yapmak için, Bernie Sanders etrafındaki kampanyaların harekete geçirdiği milyonlarca kişiyi, kısa süre önce Amerika’nın Demokratik Sosyalistleri’ne katılan binleri, geçen seneki ırkçılık karşıtı isyana katılan tahmini 26 milyon kişiyi, ve kendini ırkçılık karşıtı ve anti-faşist olarak gören herkesi bir araya getirmeye çalışmalıyız. 

Bu, hem Trump’ın bazı liberal muhaliflerinin aşırı sağ ile karşı karşıya gelmenin ters etki yarattığı ve yapılması gerekenin onları göz ardı etmek olduğu şeklindeki argümanlarına, hem de ana akım örgütleri dışlayarak anti-faşizmi sadece aşırı sol ile sınırlandırmaya çalışanlara karşı çıkmak anlamına geliyor. Marx21 üyeleri, bu tür geniş bir anti-faşist direniş inşa etmeyi tartışan yerel ve ulusal koalisyonlarda ve ırk ayrımcılığının ortadan kaldırılması için BM günü olan 20 ve 21 Mart'ta yürüyüşler, mitingler ve ırkçılığa ve faşizme karşı eylemler düzenleyen küresel bir ağ olan Irkçılığa Karşı Dünya gibi uluslararası kampanyalarda aktif olarak yer alıyor. Bu tür bir koordineli uluslararası çaba, anti-faşist çoğunluğu harekete geçirebilir.

Faşizm tek başına sandıkta yenilemez, ancak her ortaya çıktıkları yerde faşistlere karşı sokak gösterileri yapılarak yenilebilir. Demokrasimizi muhafaza etmek ve sağa karşı oylarımızı korumak isteyenlerin katılımı olumlu bir işaret, ancak kendimizi sadece bununla sınırlayamayız. Aşırı sağ, statükoya karşı argüman üreten ve çözüm öneren tek güç olduğunda etkisi de artıyor. 

Aşırı sağa karşı geniş birlik hiç bu kadar acil olmamıştı, ancak bu tek başına faşist tehdit sorununu çözmeyecektir. Sosyalistler, geniş bir kitle hareketi inşa ederken, ırkçı ve faşist çaresizliğin köklerini tamamen açıklayabilen ve ortadan kaldırabilen anti-kapitalist solu da güçlendirmeliler. 

Cumhuriyetçiler ve Demokratlar

Washington DC’deki olaylar yozlaşmış Cumhuriyetçi Parti içindeki mücadeleyi ortaya çıkardı. Tea Party hareketinin bir parçası olanların ya da Trump’ın çevresinde yer alanların çoğu devlet dışı aşırı sağ unsurlarla bir araya gelerek Almanya’daki AfD ya da Fransa Le Pen’in National Rally Partisi gibi hibrid, temsili demokrasiyi hor gören ve etkili faşist unsurları içeren bir sağcı parti oluşturmak istiyor. DC'deki öfkeli Trump destekçileri bu proje için kullanılıyor. Kongre Binası'nın işgalinin ardından, birçok Trump destekçisi gemiyi terk ediyor. Ancak, bu mücadelenin diğer tarafında yer alanlar (“yumuşak bir iktidar devrini” savunan Cumhuriyetçiler) ilerici müttefikler değil; onlar, aynı zamanda, patronların çıkarlarını destekliyorlar, işçi sınıfına saldırıyorlar, ve iktidarda kalmak için, istismarcı bir “istikrar”ı yeniden kurmak için ırkçılığı, cinsiyetçiliği ve Hristiyan köktenciliğini kullanmaya hazırlar. 

Ayrıca, Biden ve Harris de sorunun bir parçası. Sorun, ABD’de egemen sınıfın yoksulları umursamaması. Salgın sırasında işçiler ve yoksullar daha büyük bir belirsizliğe ve daha zor koşullara sürüklenirken, en zengin %1 daha da zenginleşti. Bu en zengin kesim Herkes İçin Sağlık Hizmeti (Medicare for All)’ne karşı çıktılar. Covid-19 nedeniyle hastaneye yatış ve tedavi masrafları için insanlara dava açılıyor. Faşistleri ve aşırı sağı asıl güçlendiren işte böyle yukarıdan gelen  bir barbarlık. Biden ve Harris yönetiminde normale dönüş çözüm değil. 

Çözüm, devlet mekanizmasının dışında. Polis ve devlet, egemen sınıfı desteklemek için oluşturulmuştur ve faşistler bu kurumların içine sızmış durumdalar. Demokrat Parti, “ılımlı Cumhuriyetçiler”, sözde politik merkez bu durumun nedeni – çözümü değil. Politik merkez çürümüş durumda; milyonlara kemer sıkma politikalarını ve sefaleti yaşattı. Kapitalizm faşizmi ve ırkçılığı besliyor ve solun cevabı başka bir dünyanın mümkün olduğu şeklinde olmalıdır. Şimdi faşizme karşı harekete geçmenin, ama aynı zamanda önümüzdeki mücadeleler için savaşan bir anti-kapitalist sol inşa etmenin zamanıdır. 

Marx21 – Amerika

Ocak 7, 2021

Çeviren: Arife Köse

Sosyalist İşçi'nin yorumu... Trump’ın faşistleri

Trump son derece tehlikeli bir aşırı sağ hareketi örgütledi

Trump kışkırttı, faşistler Kongre binasını bastı



Bültene kayıt ol