Yunan sosyalist Yorgos Pittas: “Alternatifimiz kapitalizme karşı uluslararası dayanışma”

15.04.2015 - 14:39

Yunanistan'da mücadele eden antikapitalist cephe ANTARSYA'nın içinde yer alan SEK (Sosyalist İşçi Partisi) üyesi Yorgos Pittas, DSİP tarafından İstanbul'da düzenlenen Marksizm 2015 toplantılarında, ülkedeki sınıf mücadelesinin ve Syriza'nın durumunu anlattı.

Marksist.org'un Pittas'ın konuşmasından derlediği satırbaşları şöyleydi:

- Seçimlerde Yunanistan’da sol zafer kazandı. Syriza yüzde 36, sol toplam olarak yüzde 42 oy aldı. PASOK ve Yeni Demokrasi'nin toplam oyu, Syriza’dan az oldu. Son 5 yıldaki sınıf mücadelesi bu sonucu sağladı. Sadece kemer sıkma, neoliberal politikalar değil; asıl önemlisi mücadele ve direniş oldu. 33 genel grev, yüzlerce iş bırakma, binlerce günlük grev, her gün 15 gösteri, yaygın okul ve işyeri işgalleri oldu. Bakanlıkların yarısı kendi çalışanlarınca işgal edildi, radyo televizyon kurumu kendi çalışanları tarafından yönetildi, üç hükümet devrildi. Avrupa’nın her yerinde kapitalizme karşı bir hayalet dolaşıyor. Bu tehditler, egemen sınıfın acımasızlığını da açıklıyor.

AB mücadelenin gücünü kırmak istiyor

- Uluslararası Para Fonu (IMF) ve Avrupa Merkez Bankası, daha ilk günden, borç vermemekle tehdit ettiler. "Syriza neoliberal politikaları uygularsa borç veririz" diyorlar, sürekli yapısal reformları dayatıyorlar. Mesela, Syriza "iktidara gelir gelmez hastanelere para, gıda yardımı vb. acil insani sorunları çözeceğim" demişti, bunun için de hemen bir yasa çıkardı. Yasa için 2 milyar Euro ayrıldı, AMB bunun 200 milyon Euro’ya düşürülmesini istedi. İki aydır Yunan bankalarından Avrupalı kapitalistler paralarını çekiyorlar, banka sistemi her an çökebilir. Böylece AB, 5 yıldır mücadele eden işçileri cezalandırıyor. Çünkü AB, Avrupa’nın bütününe “mücadele ile hiçbir şeyi değiştiremezsiniz”i göstermek istiyor.

Syriza uzlaşmacı bir parti

- Hükümet, şimdiye kadar AB ve IMF’ye teslim oldu. Memorandum, yani her türlü kural 4 ay uzatıldı, devlet harcamalarından kesintiler olacak, önceki ekonomik program devam ediyor, borçlar ödeniyor. Bu geçici değil, Syriza’nın siyaseti böyle. Syriza uzlaşmacı bir parti, AB’den çok fazla beklentileri var, o nedenle AB’nin kabul etmeyeceği hiçbir adım atmayacağını ilan etti. Ama AB 10 milyar Euro verecekti, şimdi "vermiyoruz" diyorlar. Gerçi bu para da borç ödemesine gidecekti.

"Borcu ödemiyoruz" denmeliydi

- Syriza "borcu ödemiyoruz" demeliydi. Avrupa böylece 322 milyar Euro kaybeder. Yunanistan’ı AB’den çıkarmakla tehdit ediyorlar. Biz de bunu hemen kabul etmeliyiz. Bankalardan paralarını çekmekle tehdit ediyorlar, bankalar devletleştirilmelidir. Bize "borcunuzu neyle ödeyeceksiniz?" diyorlar, zenginlerden alacağız. Bu öneriler ANTARSYA'nın önerileri. Bu öneriler, bugün toplumda yaygın kabul görüyor. Seçimlerden sonra sol daha da güçlendi. Çünkü toplum, AB’nin şantajlarına tepki duyuyor.

İşçi hareketini müzakere kartı değil, değişimin gerçek gücü olarak görüyoruz

- Şimdi ne yapmalıyız? Syriza’nın sağa kaymasını sürekli eleştirmek doğru değil. İşçi hareketi birleşik cephe taktiği ile büyütülmeli, birleşik eylemler düzenlenmelidir. Biz Syriza’dan farklı olarak, işçi hareketini bir müzakere kartı olarak değil, değişimin gerçek gücü olarak görüyoruz. Sol güçleniyor. İnsanlar sokaklarda AB’ye karşı gösteriler yapıyor. Bugünlerde öğretmenler, işe dönüşler geciktiği için grev yaptı. Pire Limanı işçileri özelleştirmeye karşı grev yapacak. Telekom işçileri üç şirkette grev yaptı, metro çalışanları grevde, feribot çalışanları grevde, atılan işçiler üç gün önce Selanik’ten Atina’ya bir yürüyüş yaptılar.

Irkçılığa, milliyetçiliğe, savaşa ve faşistlere karşıyız

- En büyük kamu çalışanları sendikası, borçların iptal edilmesini istiyor. Irkçılığa karşı 21 Mart'ta 4 şehirde gösteriler düzenledik. Yunanistan’da doğan 250 bin göçmen çocuğuna vatandaşlık verilmesini istedik. Altın-Naziler'in davaları 20 Nisan’da başlıyor, kamu sendikaları dava için grev çağrısı yaptı. 1 Mayıs'ta AB dayatmalarına karşı ilk kitlesel gösterileri yapacağız. Bizler ırkçılığa, milliyetçiliğe, savaşa ve faşistlere karşıyız. Çünkü ABD ve Yunanistan, Ortadoğu için askeri anlaşmalar yapıyor. Ayrıca İsrail-Kıbrıs-Yunanistan yakınlaşmasına karşı Filistinlilerden yana olmalıyız. Koalisyon ortağı sağcı partinin Savunma Bakanı, ilk iş olarak Kardak kayalıklarına helikopterle gidip çiçek attı, sonra da “Bize daha fazla silah lazım” dedi.

Çıkış ne ABD ne Rusya

- Bizim için çıkış ne ABD ne Rusya. Alternatifimiz Türkiye, İspanya ve Yunanistanlı devrimciler olarak kapitalizme karşı uluslararası dayanışmadır.

- ANTARSYA olarak yerel seçimlerde 120 bin oy aldık. AB seçimlerinde 40 bin oy aldık. Bir seçimde bize oy verenlerin bir kısmı iki hafta sonra Syriza'ya oy verdiler. Yunanistan Komünist Partisi, bizi Syriza’nın 13. bileşeni olmakla suçluyor. (Syriza’nın 12 bileşeni var) Bizim Syriza’ya sert eleştirilerimiz var, AB ile ilişkilerini eleştiriyoruz, ama YKP gibi ayrı gösteriler örgütlemiyoruz. Yıllardır Syriza'yı destekleyenler ile birlikte hareket ettik. Aslında Syriza son günlerde kendi üyelerine “çenenizi kapatın” diyor. Ama biz kapatmayız. Tabii bu yetmez, Syriza üyeleri ile AB uzlaşmacılığına karşı birlikte hareketi örgütlemeliyiz. Antikapitalist hareketi Syrizalı yoldaşlarla birlikte yapıyoruz.



Bültene kayıt ol