Koronavirüs krizinin en sert vurduğu ülke olan İtalya’dan Sicilyalı doktor Giovanna Moretti, süreç içerisindeki deneyimlerini anlattı.
İngiltere’de yayımlanan Socialist Review dergisinde yayınlanan röportaj:
Bize İtalya’yı bir ayı aşkın süredir sarsan trajediyi anlatır mısın?
Bu röportaj yapıldığı sırada, İtalya’nın kuzeyindeki Lombardiya bölgesinde 35 bin kadar pozitif insan var, Bergamo şehri en yüksek bedeli ödüyor. Ancak virüs şimdi Liguria ve Emilia Romagna bölgelerine de yayıldı.
En çok etkilenen yer olan Bergamo’da, tabutlar askeri kamyonlarla taşınıyor. Hastalar yalnız ölüyor. Bazen ölmeden önce aileleriyle bir video görüşmesi yapmış oluyorlar.
4 bin civarı insan öldü ancak maalesef ki hastalığın yayılmasında zirveye ulaşılmadığı için ölümler de henüz zirve yapmış değil. Ancak daha şimdiden sayılarda uyumsuzluklar ve karışıklıklar var: veriler homojen değil ve herkesi test etmeyi hedefleyen bir politika uygulanmıyor.
Eğer bu yeni dalga yatışmazsa, sağlık sistemi sadece bir doğal felaketle karşılaştırılabilecek bu durumun tetiklemesinin sonunda çöküşe doğru gidebilir.
Lombardiya ülkedeki en iyi sağlık sistemine sahip olan bölgelerden biri; ancak yoğun bakım ihtiyacı olan hasta sayısının çokluğu karşısında, buradaki sağlık sistemi dahi çöküyor. Bunun sebebi buranın çok sayıda ciddi vakayla aynı anda karşılaşan ilk bölge olması.
Böyle olmasının farklı sebepleri var. Şubat ayı boyunca ve Mart’ın ilk günlerinde virüsün yayılmasına izin verildi. O günlerde insanlar normal günlük hayatlarını sürdürdüler; işe gittiler, alışverişe çıktılar, okullara gittiler, toplu taşımayı kullandılar.
Genellikle hafif enfeksiyonlara veya ayırt edici olmayan semptomlara (ateş, öksürük, boğaz ağrısı) sebep olan virüs, semptomu olmayanlar veya az semptom gösterenler (örneğin çocuklar) tarafından muazzam bir hızla yayıldı. Aynı zamanda virüslü olup aile doktoruna veya hastanelerin acil servislerine gidenler tarafından da yayıldı.
Sosyal mesafelenme önlemleri öncelikle daha “yumuşak” bir yaklaşımla uygulandı, sonrasında ise gittikçe katılaştırıldı.
Kovid-19 eskiden bilinmiyordu, ancak artık kuluçka süresinin birkaç günden 14 güne değişebildiğini (bazı Çin kaynaklı çalışmalar bunu 21 güne kadar çıkarıyor) biliyoruz.
Hastaların azınlığı iki taraflı akciğeri tutan zatürre hastalığına sahip (daha agresif yüksek ateş, nefes darlığı, titreme ve sürekli öksürük) ve bunların hastaneye yatırılması ve daha uç örneklerde solunum cihazına bağlanmaları gerekli.
Tedavi süreci ağır ilerliyor ve bu tip hastaların yoğun bakımdaki yataklarda normal zatürre geçiren hastaların üç katı süreyle yatmaları gerekiyor. Sert vakalar arasında, ciddi solunum zorluklarına ve organ iflaslarına sahip olan hastalar genellikle ölüyor.
Durum öylesine ağır ki devlet emekli doktorlarla, yeni mezunlarla ve yoğun bakım uzmanı olmayan doktorlarla en çok etkilenen bölgelerde görev yapmaları için temasa geçti.
Büyük şehir merkezlerinde sorun çok daha büyük olabilir: Milano, Roma ve Napoli’de virüs salgını başlarsa ne olacak?
Ben bir anneyim ve doktorum. Kovid-19’la mücadelede ön safhada olmasam da nöbetlerden eve dönünce oğluma uzaktan “merhaba” diyorum ve duşta 40 dakika harcadıktan sonra yanına gidip selamlaşıyorum.
Sosyal hayatımız tamamen değişti. Ailenizden, arkadaşlarınızdan ve komşularınızdan uzak duruyorsunuz.
Meslektaşlarınızla şakalaşmak istemiyorsunuz ve sürekli bir kaygı ve alarm durumunda yaşıyorsunuz. Şehirler tamamen boş. Sessizlik sağır edici.
Alışveriş için kuyruklar var, herkes birbirine kuşkuyla bakıyor ve ara sıra birkaç kelime konuşuluyor –şaşkınlık ve yatıştırma ifadeleri.
Sürekli burada, Sicilya’da uygulanan tedbirlerin bizim için faydalı olup olmadığını merak ediyoruz. Burada vaka sayıları hâlâ görece düşük: 275 kişi hastanelik oldu, 55’i yoğun bakımda, 321 kişi evde karantinada, 26 kişi hastalığı yendi ve 8 kişi yaşamını yitirdi.
Ancak Sicilya’daki sağlık sistemi, Lombardiya’daki kadar iyi donanımlı değil. Ancak ana sorunumuz, kullanılmayacağını umduğumuz yeni yoğun bakım yataklarına ihtiyacımız olması; bunlar derhal kullanıma hazır olmalı ve işin ehli personel tarafından yönetilmeli.
İtalya’da neden bu kadar yüksek sayılar ve yüksek ölüm oranı görülüyor?
Bunun sebeplerinin İtalya’daki görece yüksek yaşlı nüfus, Lombardiya’nın iklimi ve kirli havası olduğu iddia ediliyor.
Ancak bana kalırsa sayılar çarpıtılıyor: tüm topluma test uygulanmış değil, dolayısıyla yalnızca ciddi vakalar enfekte kabul ediliyor.
Güney Kore ve Çin’de herkese test uygulandı ve Almanya da aynısını yapıyor.
Ve son olarak, ancak daha az önemli değil, sağlık sistemi yıllardır düzenli olarak parçalandı ve gerekenden az bütçe desteği aldı.
Boris Johnson’ın koronavirüse ilk dönem verdiği tepki hakkında ne düşünüyorsunuz?
“Sürü bağışıklığı”nı duyduğumda, bunun klasik İngiliz mizah anlayışı olduğunu düşündüm. Ancak daha sonra böyle olmadığını fark ettim ve insanların “normal hayatlarına” devam ettiği görüntüler beni korkuttu.
Sürü bağışıklığı yalnızca aşılarla birlikte gelişebilir, toplumun büyük bir kısmını enfekte ederek değil.
Bu şekilde işe yaramaz. En önemli bağışıklık uzmanları, enfeksiyon hastalıkları uzmanları ve epidemiyolojistler böyle söylüyor.
Bu trajedinin ortasında, durumla ilgili umut veren herhangi bir şey var mı?
Sıradan insanların arasındaki dayanışma –dilerim uzun sürer- ve artık Matteo Salvini ve tweetleri hakkında fazla bir şey duymuyor oluşumuz. Kesin olan bir şey var, krizden sonra hepimiz değişmiş olacağız.
Her şey farklı olacak; en iyisi yönünde olacağını umalım.