Macaristan hükümeti, koronavirüs ile mücadeleyi bahane ederek, Pazartesi günü bilfiil diktatörlüğünü ilan etti.
Parlamento, aşırı sağcı Viktor Orban ve iktidar partisi FİDESZ’e kararnamelerle yönetme yetkisi verdi. Bu, parlamentodan onay almasına bile gerek kalmadan, ne istiyorsa onu yapabileceği anlamına geliyor. Böylece tüm ara seçimler ve referandumlar da askıya alınmış oldu.
Orban, hükümetin, virüsle mücadele için gereken yetkiye bu sayede sahip olduğunu dile getirdi.
Bu arada, toplumda paniğe ya da tedirginliğe yol açabilecek “asılsız haberleri” yayanlara da beş yıla kadar hapis cezası geliyor.
Dahası, bu yeni yetkilerin bir süre sınırlaması da yok. Tamamen hükümetin keyfine bağlı; olur da vazgeçmek isterse, dilediği zaman...
Bu, devletlerin, virüsü bir bahane olarak kullanıp, kapsamlı yeni yetkiler elde edebileceğini göstermesi açısından dikkate alınması gereken bir uyarıdır.
Taner Akçam, yeni kitabında Ermenilerin dininin zorla değiştirilmesi ve asimilasyon süreçlerini inceliyor. Kitapta Talat Paşa’nın ihtida edenlerin tehcirden muaf tutulması emrini daha sonra nasıl geri çektiği de anlatılıyor.