Bernie Sanders 12 Şubat günü, Demokratların New Hampshire eyaletinde yapılan Başkanlık ön seçimini kazandı. Bu son zafer, geçen hafta Iowa'da en yüksek oyu aldıktan sonra geldi.
Sanders, “Burada birlikte yaptığımız şey, siyasi devrimin başlangıcından başka bir şey değil” dedi.
Sanders, oyların yüzde 26'sını “demokratik sosyalist” olarak aldı. Yüzde 24,5 ile ana akım neoliberal ve eski deniz istihbarat subayı Pete Buttigieg ikinci oldu. Başka bir iş dünyası yanlısı aday olan Amy Klobuchar ise üçüncü oldu.
En önde yarışmaları beklenen iki aday için seçim büyük bir hayal kırıklığı oldu. Elizabeth Warren sadece yüzde 9 oy alabilirken, eski başkan yardımcısı Joe Biden ise yüzde 8,4 ile beşinci sırada kaldı.
CNN’nin seçim sonrası anketleri, Sanders’ın tüm adayları neredeyse her kategoride yendiğini gösterdi. 25 yaş altı seçmenlerin yarısından, 26-44 yaş arası seçmenlerin üçte birinden, üniversite derecesi olmayan beyaz kadınların yarısından ve yine üniversite derecesi olmayan beyaz erkeklerin üçte birinden oy aldı. Sanders ayrıca beyaz olmayanların oylarının üçte birini aldı.
Demokrat adayın Donald Trump'ın rakibi olarak seçilmesi için, alınacak hala çok uzun bir yol var. Bir adayın seçim kazanabilmesi için önümüzdeki dört ay içinde, 50 eyalette yapılacak olan seçimlerde 1.991 delege çıkarması ve diğer yedi başka "Primary" ve " Caucus" kazanması gerekiyor. Primary yöntemi partinin taraftarı olan her ABD yurttaşına açık olan seçimler iken, Caucus yöntemi ise ancak partinin kayıtlı üyelerine açık olan seçimlerdir. New Hampshire'dan sonra Sanders'ın 21, Buttigieg'in 23 delegesi mevcut.
Ancak Sanders'ın ivmesi Demokrat Parti'yi endişelendiriyor. ABD kapitalizminin merkez partilerinden biri olan Demokratları yönetemeyecek kadar sol görüşlü olduğunu düşünüyorlar.
Demokrat liderler ve onların iş ortakları, Sanders'ın politikalarından açıkça nefret ediyorlar. İklim değişikliğiyle mücadele ilkelerini desteklerken, süper zenginlere savaş açtı. İşçi haklarını destekliyor ve İran'la savaşa karşı duruyor.
Barack Obama döneminin eski yöneticilerinden stratejist Kenneth Baer, "Sanders bir Demokrat değil," dedi. “Demokratlar Sanders'ı ciddiye almıyor gibi görünüyor. Aslında kimse onu sorgulamıyor da.”
Diğer büyük bir iddia ise Sanders’in kaybedeceği ve bunun Trump'ı ikinci bir dönem daha başkanlığa taşıyacağıdır. Ancak bunun için Biden'ın en güçlü aday olması gerekiyordu, şansını kaybettiği için bu iddia geçerliliğini yitirmiş görünüyor.
Sanders kendi radikalizminin, Trump'ı yenme ihtimalini artırdığı konusunda ısrarcı. Sanders yanlıları daha çok sağcı adaylarla yarışmaya hazırlanıyorlar.
Yuhalanma
Çarşamba gecesi Buttigieg, şirketlere gösterdiği aşağılık destek için “Wall Street Pete!” diye yuhalandı. Ancak Sanders, tüm adayların ve taraftarlarının zamanı geldiğinde Trump ile karşılaşması için seçileni desteklemeleri gerektiğini söyleyerek parti içi birlik mesajı verdi. “Kim kazanırsa kazansın - kesinlikle kazanacağımızı umuyoruz - bu ülkenin modern tarihindeki en tehlikeli başkanını yenmek için bir araya geleceğiz” dedi.
Şimdilik bu söylem, Demokrat liderlerin Sanders'ın arkasında durması ve onu engellememeleri için bir baskı sağlıyor. Ancak kaybederse, Sanders'ın emperyalizmin ve kapitalizmin Buttigieg gibi tamamen muhafazakâr destekçilerinin arkasında sadık bir şekilde bulunacağının da bir göstergesi. Bu keskin ifade Sanders'ın kampanyasının sınırlarını belirliyor.
Bir sonraki mücadele 22 Şubat'ta Nevada'da ve 29 Şubat'ta Güney Carolina'da yapılacak. Buttigieg ve Klobuchar arasında Sanders'a karşı ana akım Demokratların standart adayı olmak için ciddi bir mücadele başladı.
Bir başka seçenek ise milyarder Michael Bloomberg. Başlardaki ön seçimleri kendisine hedef almadı. Bunun yerine 3 Mart'ta 16 eyalet ve bölgenin oy kullandığı “Süper Salı”yı bekliyor.
Zaten kampanya reklamlarına 200 milyon doların üzerinde para harcadı. Önümüzdeki ay 500 milyon dolar daha harcamaya hazırlanıyor. Bütün bunlar 40 milyar dolar olduğu tahmin edilen büyük servetinden geliyor.
Bloomberg'a atıfta bulunarak Sanders, “Milyarderlerle ve milyarderlerin finanse ettiği adaylarla yarışıyoruz. Fakat kazanacağız çünkü bu ülkenin emekçilerinin ihtiyaçlarını dile getiren bir gündemimiz var” dedi.
Amerika'nın süregelen düzenini endişelendirenin, kesinlikle bu ifade olduğu çok açık. Patronların dergisi Forbes, Sanders'ın çekiciliğini şöyle analiz ediyor: “Genç insanlar, ebeveynlerinden daha düşük bir yaşam standardına sahip olan ilk nesil olabileceklerinin korkutucu farkındalığıyla karşı karşıyalar.
Kendi kendine yeterli, mali açıdan bağımsız ve onlara vaat edilen Amerikan rüyasını nasıl yaşayabilecekleri konusunda açık bir şekilde endişe duyuyorlar. Bunun göstergesi olarak da, Bernie Sanders'in sandıklardan çıkması şaşırtıcı değil ve sosyalizm fikri gençler arasında cazibe kazanıyor.”
Charlie Kimber
(Socialist Worker'dan TN çevirdi)
Taner Akçam, yeni kitabında Ermenilerin dininin zorla değiştirilmesi ve asimilasyon süreçlerini inceliyor. Kitapta Talat Paşa’nın ihtida edenlerin tehcirden muaf tutulması emrini daha sonra nasıl geri çektiği de anlatılıyor.