Mısır eski cumhurbaşkanı Mursi'nin cunta mahkemesinde hayatını kaybetmesinin ardından, cunta "teyakkuz" durumuna geçti.
Mısır Devlet Televizyonu, Muhammed Mursi'nin casuslukla suçlanarak yargılandığı davanın duruşmasında bayıldığını, ardından yaşamını yitirdiğini duyurmuştu.
General Sisi liderliğindeki darbeciler tarafından tutuklanan Muhammed Mursi, hipertansiyon sorunu ve diyabet hastası olmasına rağmen tek kişilik bir hücrede tutuluyordu.
Oğlu Abdullah Muhammed Mursi, Mısırlı yetkililerin babasının memleketi olan El Adva köyünde cenaze törenine izin vermediğini söyledi.
Mursi'nin avukatı ise küçük bir cenaze töreni düzenlendiğini, törene Mursi'nin ailesinin katılımına izin verildiğini duyurdu.
Müslüman Kardeşler hareketinin üyesi Muhammed Mursi, Mübarek rejimine son veren Tahrir Devrimi'nin ardından 2012'de düzenlenen ilk demokratik seçimde cumhurbaşkanı olarak seçilmişti. Yoğun protestolarla karşılaşan Mursi, 3 Temmuz 2013'te Mısır ordusunun darbesiyle devrildi.
Olağanüstü tedbirler
Mursi'nin ölüm haberinin ardından Mısır İçişleri Bakanlığı, "teyakkuz" haline geçtiklerini belirterek, ülke genelinde sabit ve mobil binlerce güvenlik devriyesi konuşlandırdı.
Subay ve emniyet görevlilerinin izinlerini iptal eden bakanlık, yollarda denetimi artırdı.
Meydanlardaki kolluk kuvvetlerinin sayısı artırılırken, önleyici operasyonların gerçekleştirilmesini kapsayan "C" planının devreye sokulduğu söyleniyor.
Darbeci Sisi yönetimi, Anadolu Ajansı ve TRT sitelerine erişimi de engelledi.
Taner Akçam, yeni kitabında Ermenilerin dininin zorla değiştirilmesi ve asimilasyon süreçlerini inceliyor. Kitapta Talat Paşa’nın ihtida edenlerin tehcirden muaf tutulması emrini daha sonra nasıl geri çektiği de anlatılıyor.