ABD Başkanı Donald Trump, Birleşmiş Milletler (BM) 73. Genel Kurulu'nda yaptığı konuşmada İran'ı "dünyada terörizmin önde gelen sponsoru" olarak nitelendirdi. Trump, "Tüm uluslardan, saldırganlığı devam ettiği sürece İran rejimiyle bağlantılarını kesmelerini istiyoruz" dedi.
ABD Başkanı Donald Trump’ın Birlemiş Milletler (BM) Genel Kurulu’ndaki konuşmasına Suriye, İran ve küreselleşme karşıtı mesajları damga vurdu.
Hürriyet'ten Cansu Çamlıbel'in haberine göre Trump'ın mesajları şöyleydi:
Suriye: ABD ordusu ve buradaki pek çok ülke sayesinde sizlere DEAŞ diye bilinen kana susamış katillerin Irak ve Suriye’de tutukları topraklardan dışarı atıldığını bildirmekten memnuniyet duyuyorum. Dost ve müttefiklerimizle birlikte çalışarak radikal İslamcı teröristlerin finansmanını ve sınırlarımıza sızmasını engellemeye devam edeceğiz.
Suriye’de devam eden trajedi kalp kırıcı. Ortak hedefimiz askeri çatışmanın sonlandırılmasının yanı sıra Suriye halkının hak ettiği bir siyasi çözüm olmalı. BM liderliğindeki barış sürecinin yeniden canlandırılması çağrısı yapıyoruz, ancak emin olun eğer Esad rejimi kimyasal silah kullanmaya kalkarsa ABD buna karşılık verecektir.
Ürdün'e teşekkür: Ürdün halkını ve diğer komşu ülkeleri Suriyeli mültecilere kucak açtıkları için selamlıyorum. Ürdün’de gördüğümüz gibi en merhametli politika mültecileri olabildiğince evlerinin yakınına yerleştirmek. Böylece yeniden yapılandırma sürecinin parçası olabilmek için zamanı geldiğinde evlerine dönebilsinler.
İran: Suriye’deki insani krize her türlü çözüm bu ülkedeki krizi körükleyen acımasız İran rejimine karşı alınacak stratejiyi de içermeli. İranlı liderler kaos, ölüm ve yıkım ihraç ettiler. Komşu ülkelerin sınırlarına ve egemenlik haklarına saygı duymuyorlar. İran’daki diktatörlük ülkenin hazinesinden hortumladıkları milyarlarca dolar ile kendilerini zenginleştirdi ve Ortadoğu’ya kargaşa yaydı. Bu nedenle de Ortadoğu’daki pek çok ülke 2015’te imzalanan korkunç nükleer anlaşmadan çekilme kararımı memnuniyetle karşıladı. İran ordusunun bütçesi nükleer anlaşma sayesinde yüzde 40 arttı.
ABD, kendi kanlı ajandasını dayatmak için finansman kullanmasını engellemek üzere İran rejimine karşı bir ekonomik baskı kampanyası başlattı. Nükleer anlaşmayla kaldırılan sert ve vurucu yaptırımları geri getirdik. 5 Kasım’da yenileri eklenecek. İran’dan ham petrol alan ülkelerin alımlarını büyük ölçüde kesmesi için bu ülkelerle birlikte çalışıyoruz. Dünyanın en büyük terör destekçisi olan bu ülkenin gezegenimizin en tehlikeli silahlarına sahip olmasına izin veremeyiz. Tüm ülkeleri bu saldırgınlığı devam ettiği sürece İran rejimini izole etmeye ve İran halkını desteklemeye çağırıyoruz.
Küreselleşmeyi reddediyoruz
Trump’ın dikkat çeken cümleleri şöyleydi:
"Uluslararası Ceza Mahkemesi’nin tanınmasına ABD’nin desteği yok. Amerika’nın egemenliğini seçilmemiş ve hesap vermeyen bürokratlardan oluşan bir kuruma teslim etmeyeceğiz. Amerika, Amerikalılar tarafından yönetilir. Küreselleşme ideolojisini reddediyoruz. Vatanseverlik doktrinini kucaklıyoruz.
ABD vatandaşlarını koruduğu için asla özür dilemeyecektir. Dünya ticaret sistemi acilen değişmeli. Çin’in pazar konusunda yaptığı denge bozucu adımlar kabul edilemez.
Gezegen üzerinde en büyük enerji üreticisi haline geldik. OPEC dünyayı kazıklamaya devam ediyor. Bu korkunç fiyatlara göz yumamayız. Böyle bir şantaja kesinlikle göz yumamayız. Almanya eğer rotasını değiştirmezse Rus enerjisine bağlı kalacaktır."
Taner Akçam, yeni kitabında Ermenilerin dininin zorla değiştirilmesi ve asimilasyon süreçlerini inceliyor. Kitapta Talat Paşa’nın ihtida edenlerin tehcirden muaf tutulması emrini daha sonra nasıl geri çektiği de anlatılıyor.