İngiltere’de Jeremy Corbyn liderliğindeki İşçi Partisi, Corbyn’in bütün itirazlarına rağmen İsrail’in eleştirilmesini antisemitizm olarak kabul etti ve Filistinlilere sırtını döndü.
İngiltere’de İşçi Partisi’nin yürütücü kurulu İsrail’in eleştirilmesini kısıtlayan yeni bir antisemitizm tanımını kabul etti.
Partinin Ulusal Yürütme Komitesi’nin (NEC) salı günü aldığı bu karar Filistinlilere ihanet. Bu karar sağcıların insafsız karalama kampanyalarının bir sonucu ve İşçi Partisi içindeki sol kanadın liderliğinin bunu kabul etmesi utanç verici.
Aylardır sağcılar tarafından partinin lideri Jeremy Corbyn ve sol kanadına yapılan antisemitizm suçlamalarına parti sonunda boyun eğdi. Parti, İsrail devletini “ırkçı bir girişim” olarak tanımlamanın antisemit olduğuna karar verdi.
Pratikte, İsrail’e ırkçı bir devlet demek ya da Filistinlilere yapılan baskının ırkçı olduğunu söylemek antisemit olarak görülecek.
En sonunda NEC’in, “bu hiç bir şekilde İsrail’e karşı ifade özgürlüğünü ya da Filistinlilerin haklarını kısıtlamıyor” cümlesini eklediği söyleniyor. Ancak bu açıklama tam olarak bunu yapıyor. Corbyn’in İsrail’e ırkçı deme hakkının korunması yönündeki teklifi ise reddedildi.
Corbyn karşıtı kampanya
Corbyn’i “lanet bir antisemit ırkçı” olarak tanımlayan İşçi Partisi Milletvekili Margaret Hodge “Uluslararası Holokost’u Anma Birliği’nin (İHRA) tanımını memnuniyetle kabul ederken bunu neden gereksiz bir kısıtlamayla sulandıralım” şeklinde bir tweet paylaştı.
İsrail’in İşçi Partili Arkadaşları grubunun yöneticisi Jennifer Garber “İsrail üzerine ifade özgürlüğü” gibi bir maddenin gereksiz olduğunu söyledi.
Sağ git gide daha rezil bir şekilde Corbyn’e saldırıyor.
Geçtiğimiz hafta sağcı haham Jonathan Sacks, Corbyn’i ırkçılığıyla nam salmış muhafazakar milletvekili Enoch Powell’a benzetti.
Sağın saldırıları bundan sonra daha da şiddetlenecek ve bu tanım Corbyn destekçilerinin aleyhine kullanılmaya başlanacak.
Yahudiliğin özünde siyonizm ve İsrail’e desteğin olduğu fikri doğru değil ama doğru olduğu iddiası Filistin’le dayanışmanın antisemit olarak kötülenmesini mümkün kılıyor.
Corbyn’e karşı saldırılar neredeyse parti lideri seçilmesiyle birlikte başladı. O zamanlar saldırılar nadiren Corbyn’in kendisine yönelikti. Çoğunlukla Corbyn’in geçmişten beri süren Filistin desteğinin antisemitlerin partiye katılmasına sebep olduğuna saldırılıyordu.
Jeremy Corbyn kimdir?
Jeremy Corbyn bütün politik hayatını baskılara, emperyalizme ve ırkçılığa karşı kampanyalar yaparak geçirdi. Eylül 2015’te İşçi Partisi’nin lideri seçildikten sonra yaptığı ilk iş mültecilerle dayanışma eylemine katılmak oldu.
Savaşı Durdurun Koalisyonu’nun başkanlığını yaptı. İslamofobi ve radikal sağ karşıtlığını açıkça dile getirdi ve İsrail devleti tarafından baskılanan Filistinlilerle hep dayanışma içinde oldu.
Corbyn böyle bir hareketi nasıl kabul etti?
Bu sorunun yanıtı İşçi Partisi ve reformizmin doğasında yatıyor. İşçi Partisi değişikliği kazanmanın en önemli yöntemi olarak parlementoyu görüyor. Bu sebepten Corbyn, Filistinle dayanışmayı düşürecek bir müdahaleyi kabul edecek pozisyonda kaldı.
Sol gündem reformist bir partinin içinde kaldığı sürece sürekli geri çekilme, taviz verme ve sağcı fikirlerin nazını çekme baskısı olacak.
Corbyn sol fikirlerin de popüler olabileceğini gösterdi. Corbyn’e gösterilen büyük ilgi sosyalist fikirleri öne çıkarmayı daha kolay bir hâle getirebilir.
Filistinlilerden Corbyn’e destek
İsrail parlementosu Knesset’teki Filistinli politikacılar Corbyn’i ve İsrail’i ırkçı bir devlet olarak tanımlama özgürlüğünü savunan açıklamalar yaptılar. Milletvekilleri Ahmad Tibi, Masud Ganaim, Yousef Jabareen ve Jamal Zahalka tarafından imzalanan açıklamada “Jeremy Corbyn’in İngiliz halkına on yıllardır yaptığı hizmeti, kararlı bir şekilde Filistin halkına olan desteğini ve tüm dünyadaki baskılanan halklara olan desteğini takdir ediyoruz. Jeremy Corbyn ile dayanışıyoruz ve onu barış ve adalet peşinde, Yahudilere, Filistinlilere ya da başka herhangi bir gruba karşı yapılan her türlü ırkçılığın karşısında birisi olarak tanıyoruz.” denildi.
(Socialist Worker'daki orijinalinden çeviren ve derleyen Berkay Bağcı)
Taner Akçam, yeni kitabında Ermenilerin dininin zorla değiştirilmesi ve asimilasyon süreçlerini inceliyor. Kitapta Talat Paşa’nın ihtida edenlerin tehcirden muaf tutulması emrini daha sonra nasıl geri çektiği de anlatılıyor.