Arjantin’de IMF ve hükümet karşıtı eylemler

05.09.2018 - 07:26

29 Ağustos Çarşamba sabahı Arjantin Başbakanı Mauricio Macri, dünya piyasalarına hitap eden bir dakikalık kısa bir konuşma yaptı. Konuşmasında Arjantin’in 2019 yılı ekonomisini güvenceye almak için IMF ile yeni bir anlaşmaya vardığını açıkladı. Bu açıklamadan hemen sonra, Arjantin’in para birimi bir gün içinde %8 ile yakın tarihin en büyük düşüşünü yaşadı.

Bu düşüş, IMF’nin böyle bir anlaşmaya varılmadığını, görüşmelerin hâlâ devam ettiğini açıklamasından sonra başladı. Macri’nin, piyasaların duymak isteyeceğini düşündüğü şeyleri gerçeklere dayandırmadan söylemesi, Arjantin hükümetine olan güvensizliğin ortaya çıkmasını sağladı.

Peso’nun bu serbest düşüşü, ülkenin ana iki işçi sendikası olan CGT ve CTA’nın genel grev ilan etmesine sebep oldu. Fakat iki sendika da bu grevlerin Eylül ayı sonunda yapılacağını duyurdu.

Bu ekonomik kriz, hızlıca politik krize dönüştü. Bazı analistler bunu bir kısır döngü olarak görüyorlar. Politik istikrarsızlık ekonomik krizi besliyor, ekonomik kriz de politik krizin derinleşmesine sebep oluyor ve şimdilik bundan bir çıkış yolu görünmüyor.

Yüz binler sokakta

30 Ağustos günü, günün erken saatlerinde üç farklı üniversitenin öğrencileri Buenos Aires şehrinin merkezindeki Buenos Aires Dikilitaş’ı etrafında toplandılar. Öğrenciler bir gün önce bu eylemin çağrısını yapmışlardı. Eylem, Arjantin’de geleneksel olarak her yıl daha iyi ücretler için yapılan bir eylem gibi başlasa da, kısa sürede Macri hükümetiyle büyük bir kapışmaya döndü..

Yürüyüş saati olarak akşam 5 duyurulmuştu. 5 ile 7 arasında aralıksız bir şekilde yağmur, zaman zaman dolu yağması, kararlı kitleyi etkilemedi. Binlerce kişi kongre binasından Mayıs Meydanı’na yürüdü. Bu manzara Arjantin’in çeşitli büyük illerinde de tekrarlandı. Mendoza ve Córdoba şehirlerinde on binlerce kişi dondurucu yağmura rağmen sokaktaydı. Eylemin çağrısını çeşitli üniversitelerden profesörler yaptıysa da, eyleme katılanlar üniversite personeli ve profesörlerle sınırlı değildi. Araştırmacılar, bilim insanları, lise öğretmenleri, öğrenciler ve diğer sektörlerden işçiler de eyleme katıldılar. Bu kadar çok insanın eyleme katılması, bunun sadece bir maaş artırımı eyleminden ziyade kamusal eğitimin her seviyede korunması eylemine dönüştüğü anlamına geliyordu.

Ülke tarihinde birçok hükümet parasız eğitimi kaldırmayı denedi ama Arjantin halkının geniş çapta eylemleriyle karşılaşıp başarısız oldular. Arjantinliler parasız ve üst düzey eğitimin temel bir insan hakkı olduğunu düşünüyor.

Ülkenin çeşitli yerlerinde öğrenciler, ekonomik krizi, üniversitelerde yaşanan krizleri ve kürtaj hareketinin talebi olan din ve devlet işlerinin ayrılmasını konuştukları binlerce kişinin katıldığı toplantılar yapıyorlar. Öğrenciler ve öğretmenler, üniversiteler devletten yeteri kadar ödenek alamadığı için üniversiteleri işgal ediyor. Üniversitelerdeki öğretim görevlileri ve personel, 50 günden daha fazla süredir grevdeler. Eğitim emekçileri senenin başında çözülmüş olması gereken maaş artırımı için hâlâ mücadele ediyorlar. Enflasyon %20’nin üzerinde ve sene sonunda %35 olması beklenirken, hükümet hâlâ %15 zam konusunda ısrarcı.

2001’de hükümet sarayından helikopterle kaçmak zorunda kalan Başbakan De La Rua gerçeği, Başbakan Macri’nin aklından çıkmıyor. 2001 kriziyle bugün yaşanan kriz arasındaki benzerlikler milyonlarca kişinin gözünden kaçmıyor. IMF’nin planı, krizin faturasını işçilere, öğrencilere ve toplumun en fakir kesimine ödetmek yönünde. Hükümetin ve IMF'nin planlarını sadece kürtaj hakkı için sokağa çıkan kadınların, üniversiteleri işgal eden öğrencilerin ya da kemer sıkma politikaları sonucu işlerinden kovulan işçilerin mücadelesi durdurabilir.

(LeftVoice.org'dan Marksist.org için Berkay Bağcı derledi)



Bültene kayıt ol