Suriye rejimi İdlib’e saldırmaya hazırlanıyor

27.08.2018 - 21:47

Suriye'de rejim, muhaliflerin elindeki son bölge İdlib'e saldırmaya hazırlanırken, emperyalistler ve bölgesel güçler arası rekabetin mağduru siviller oluyor.  

Suriye’de rejim muhaliflerinin elinde kalan tek bölge olan İdlib’te rejim güçleri “son savaşa” hazırlanıyor.

İdlib, devrimin ilk yıllarında hemen her gün İngilizce olarak hazırladıkları pankartlarla dünyaya seslenerek devrimin sesi olmuştu. Kimi zaman ABD müdahalesine kimi zaman Rusya’nın müdahalesine karşı çıktılar. Dünyayı devrimle dayanışmaya davet ettiler. Şimdi ise İdlib, muhaliflerin elinde kalan tek şehir durumunda. Rusya’nın girişimleri ile başlayan Astana görüşmelerinde muhaliflerin elinde kalan birkaç şehirde çatışmasızlık bölgeleri kurulması kararı alınmıştı. Fakat İdlib dışındaki bütün çatışmasızlık bölgelerinde bugün rejim hakimiyet kurmuş durumda. Bu bölgelerden çıkmalarına izin verilen çok sayıda savaşçı ve cihatçı grup da İdlib’e gönderildi. Böylece İdlib’in nüfusu aldığı iç göçle birlikte iki katına çıkarak 3 milyona yaklaştı.

Geçtiğimiz hafta Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar ve MİT Başkanı Hakan Fidan, Rusya'ya gitmişti. Hemen ardından da Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu Rusya’ya giderek Dışişleri Bakanı Lavrov ile görüştü. Bu trafiğin ana nedeni İdlib’ti. Lavrov, “İdlib’de Nusracı teröristler var. On binlerce militanları var. Suriye mevzilerine ateş açıyorlar, her gün Rusya’nın Khemeimim hava üssüne drone saldırıları düzenliyorlar. Suriye ordusunun bu eylemleri bastırma hakkı var” dedi. Çavuşoğlu da “teörist grupların” varlığını kabul etti ancak sorunun Astana üçlüsünün yani Rusya, İran ve Türkiye’nin birlikte çözmesi gerektiğini söyledi.

Astana’da alınan karar doğrultusunda İdlib’te Türkiye’nin 12 askeri gözlem noktası var. Buralarda askerleri var. Bir rejim saldırısında hem askerlerinin ne olacağıyla hem de İdlib’ten Türkiye’ye yaşanacak göç dalgasıyla ilgili çekinceleri var. Türkiye, ABD ile yaşadığı krizden dolayı Rusya ile yakınlaşmış durumda. Rusya da NATO’dan koparmaya çalıştığı Türkiye’nin kaygılarını gidermeden İdlib’e saldırıya izin vermeyecektir. Çin ise Doğu Türkistan’dan gelen cihatçı grupların İdlib’teki varlığını bahane ederek rejimin İdlib’e girmesine destek veriyor. ABD, rejimin kimyasal silah kullanacağına dair istihbarat aldığını söyleyerek rejimi vurabileceğini söylüyor. Kısaca İdlib savaşı bölgesel bir savaşın fitilini ateşleyebilir. Ayrıca İdlib’te çok fazla örgüt var ve bunlar başka ülkelerden destek alıyor. Dolayısıyla İdlib savaşı bir yandan İdlib içindeki grupların da birbiriyle çatışmasına yol açabilir.

Rusya açısından Türkiye’nin ikna edilmesi ve savaşın barındırdığı riskler nedeniyle cihatçı grupların Türkiye’nin kontrolündeki Fırat Kalkanı bölgesine götürülmesi de gündemde. Her ne olursa olsun emperyalist devletler ve bölgesel güçler arasında uzun süreli bir çözüm bulmak mümkün değil. İdlib’te yüzbinlerce sivil bir kez daha devletler arası rekabetin mağduru olacak. Rejim saldırısı şiddetin çok daha geniş bir coğrafyaya yayılmasına yol açacaktır.



Bültene kayıt ol