Hacı Lokman Birlik: Canileri hatırlatan bir isim…

AKP’nin paçavralarında, Kürt sorununda çatışmaların yeniden başlamasına Kürt tarafının neden olduğuna dair derin “analiz”ler okuduğunuzda kafanız karışıyorsa, “Acaba?” diyorsanız, son birkaç günden birkaç kare:

Bir tanesi, Ahmet Sönmez’in cansız bedeni. Nusaybin’de devlet güçlerinin saldırılarında evinin kapısında öldürülmüş 50 yaşında bir adam. “Terörle mücadele” kurbanı.

Bir diğerinde, polis, TOMA’nın hemen iki metre ötesinde, elinde bastonuyla yürüyen yaşlı bir adamı hedef alarak gaz kapsülü atıyor.

Silvan’da, polisler, olup biteni görüntülemek isteyen gazetecilere “Çekmeyeceksiniz” diye öfkeyle saldırıyor.

Bunlara daha nicesi eklenebilir: Buzdolabında bekletilen çocuk cesetleri, “Türk’ün gücünü göreceksiniz” denilerek yere dizilen Kürt işçiler…

En vurucularından biri ise dün ortaya çıktı. HDP’nin Şırnak milletvekili Leyla Birlik’in kayınbiraderi Hacı Lokman Birlik’in öldürüldükten sonra zırhlı bir aracın arkasına bağlanarak sürüklendiği sahneler internet üzerinden paylaşıldı.

AKP’lilerin hâli kötü. Paçavralardan Sabah’a göre “işin sırrı ortaya çıkmış”. Mesele, “teröristin bomba tuzaklamış olma ihtimaline karşın, tüm dünyada uygulanan kontrol amaçlı rutin uygulama” imiş.

Daha da pespaye olan AKP’li troller, “ışık”, “gölge” vs. diyerek resmin montaj olduğunu ispatlamaya çalışmış.

Olayın küfürlerle dolu videosu da ortaya çıkınca bunların hepsi iflas etti. Bu kez de son sığınakları olan “paralel yaptı”ya başvurdular. Cemaat, “polis-MİT-ordu” arasında hiçbir dönemde yakalanamamış uyumu bozmaya çalışıyormuş. Hilal Kaplan’a göre görüntüleri yayınlayan hesap “F tipi” imiş.

Açıp bakıyorsunuz, hiç alakası yok. Hesabın adı JİTEM, çözüm süreci nedeniyle Cemaat-AKP-PKK işbirliğini suçlayan bir çete görünümü veriyor.

AKP’li yazarların zavallılığı dert değil, yeni de değil. Ahmet Hakan’a saldırıyla ilgili AKP Genel Başkan Yardımcısı Ömer Çelik “4 kişinin 3’ü partimizden. İhraç ettik” derken hâlâ PKK-DHKPC vs. bağlantıları arayan paçavraların “yorumcu”larından bahsediyoruz.

Ama daha genel anlamda AKP’nin düştüğü zavallı durumun bir anlamı var. Özel olarak Kürtlere karşı açtıkları savaşta, daha genel olarak ise “paralele karşı mücadele” dönemindeki tüm siyasetlerinde ortakları bu JİTEM hesabını yönetenlerin benzerleri. Sonları iyi değil.

Öte yandan AKP’nin durumu sürpriz de değil. Türkiye devletinin tarihi, AKP’nin sınır tanımayan haydutluğunun genelleştirilmiş hâlinden başka bir şey değil.

Bir başka kare, 1929 tarihli bir gazete küpüründen. Devlet kararıyla, Osmanbey’deki Tatavla caddesinin adının “Kurtuluş” olarak değiştirileceğini müjdeliyor. Çünkü eski isim “kasa hırsızlarını, canileri” hatırlatıyormuş. Oysa “bir zamanlar canilerin, Hristantos gibi şerirlerin ilticagâhı olan Tatavla şimdi birçok Türk ailelerinin oturduğu temiz bir yer olmuş”. Bu itibarla eski “çirkin” ismi kaldırılıp “Kurtuluş” denilecekmiş.

Selahattin Demirtaş, ceset sürüklenen görüntü için “Kimse unutmasın, biz unutmayacağız çünkü” demiş.

Biz de Hacı Lokman Birlik ismini unutmayacağız. Gazete küpüründe dendiği gibi çünkü, “canileri hatırlatan bir isim…”

Ozan Tekin

[email protected]