Alex Callinicos

Alex Callinicos son yazıları

Alex Callinicos tüm yazıları

18.01.2024 - 12:07

ABD ve İngiltere'nin Husilere yönelik saldırıları başarısız olmaya mahkûm

Joseph Conrad, Afrika'daki Avrupa sömürgeciliği hakkındaki ünlü romanı Heart of Darkness'ta (Karanlığın Yüreği, 1899) bir Fransız savaş gemisinin “bir kıtaya ateş ettiğini” anlatır: “Altı inçlik toplardan biri ‘güm’ diye patlıyor, küçük bir alev parlayıp sönüyor, beyaz bir duman belirip hemen yok oluyor, küçücük gülleden cılız bir ıslık sesi geliyor ve hiçbir şey olmuyordu. Olamazdı da zaten.”

Hiçbir şey bana bu görüntüyü ABD ve İngiltere'nin Yemen'e yönelik acımasız ve nafile hava saldırıları kadar hatırlatmamıştır. Joe Biden ve David Cameron gibilerin bu saldırılar için ileri sürdüğü gerekçeler, Batılı güçlerin kibrini ortaya koyuyor. Ama aslında operasyon acizliğin itirafı.

Ana akım medya, Yemen'in çoğunu kontrol eden Husi hareketini İran'ın “vekilleri” olarak değerlendirip görmezden geliyor. Ama Husilerin Filistin ile dayanışmak için Kızıldeniz'deki gemi taşımacılığını engellemeye yönelik girişiminin derin bölgesel kökleri var.

Yemen onlarca yıl Batılı emperyalist güçler ile Orta Doğu'daki bölgesel güçler arasındaki mücadelenin savaş alanı oldu. 19. yüzyılda İngiltere, Hindistan imparatorluğunun iletişimini kontrol etmek için Yemen'in güneyinde Aden Kolonisini kurdu. 1960'larda sömürge gücü çökerken İngiltere, Mısır Devlet Başkanı Cemal Abdünnâsır'ın militan Arap milliyetçiliğini Yemen'e yaymasını önlemek için Suudi kraliyet ailesiyle ittifak kurdu.

Solcu gerilla mücadeleleri Körfez'e yayıldı. İngiltere, Aden'i elinde tutmak için şiddetli bir kontrgerilla savaşı başlattı. Sonradan Muhafazakâr Parti milletvekili olan Albay Colin Mitchell, bir Arap öldüren adamlarını Robertson's reçellerinin Golliwog* çıkartmaları ile ödüllendiriyordu. İngiltere, Kasım 1967'de Aden'den çıkmak zorunda kaldı ama Umman Sultanı'nın Dhofar eyaletindeki isyanı bastırmasına yardım etmede daha başarılı oldu.

İslam’ın Şiilik mezhebinin bir yorumunu benimseyen Husi hareketi, 2011'deki Arap devrimlerinin ateşlediği mücadele dalgasının ürünü. Suudiler, Batı'nın desteğiyle bu hareketi ezmek için yedi yıl boyunca bir seferberlik yürüttü ve yüz binlerce insan bombalar, hastalık ve açlık nedeniyle öldü.

Suudiler konvansiyonel askeri üstünlüklerine rağmen Husileri yenmeyi başaramadı. Artık Orta Doğu’da üretilen enerjinin en büyük ithalatçısı olan Çin, yakın zamanda Suudi Arabistan ile İran arasındaki diplomatik ilişkilerin yeniden başlamasına aracılık etti. Riyad, Yemen'deki ateşkesi Husilerle kalıcı bir çözüme dönüştürmeye çalışıyor.

Bölgesel güç dengesi Batı emperyalizminin aleyhine değişiyor. Bu nedenle Suudiler, ABD-İngiliz hava saldırılarına “gerginliği tırmandırmaya” karşı uyarıda bulunarak tepki gösterdi ve Umman da “tavsiyelerine uyulmadığını" söyledi.

Batı'nın askeri harekâtının Yemen'in taşımacılığa yönelik saldırılarını sona erdirmesi son derece düşük bir ihtimal. Washington Post, Orta Doğu Enstitüsü'nde analist olan ve “Husileri, Yemen'de yıllarca süren gerilla savaşıyla ve Suudi Arabistan liderliğindeki hava saldırılarıyla mukavemet kazanmış, çevik bir militan grubu olarak tanımlayan” İbrahim Jalal'in sözlerini aktarıyor.

“Büyük ölçekli, kalıcı askeri tesisleri çok az ve bunun yerine roket ve dronlar için mobil fırlatma rampalarının yanı sıra, hedef alınmalarını oldukça karmaşık hale getiren tünel ve mağara ağları kullanıyorlar.’ Jalal, cuma günkü saldırıların ‘cerrahi titizlikte, büyük ölçüde taktiksel ve sembolik’ olduğunu söyledi. Caydırıcı olduklarından şüpheli.

“Jalal ‘Husilerin kaybedecek çok az, kazanacak çok şeyleri olduğunu’ söylüyor. Gazze'deki savaş, grubun kendisini Filistin meselesinin bölgedeki savunucusu olarak konumlandırmasını, yurt içinde ve yurt dışında halkın desteğini kazanmasını ve dikkatlerin iç hoşnutsuzluklardan uzaklaşmasını sağladı.”

Biden, Husilerin durmaması halinde daha fazla askeri harekât tehdidinde bulundu. Bu ne anlama geliyor? Daha büyük hava saldırıları mı, daha fazla sivilin öldürülmesi mi? 20. yüzyıl tarihinin ana derslerinden biri, bombalamaların etkilenen halkları hükümetlerinden uzaklaştırmak yerine onlara doğru ittiği. Sırada ne var? Kara birlikleri göndermek mi? Okyanusun iki tarafında da sağ, hatalı bir şekilde Husilerin iplerini elinde tuttuğunu düşündükleri İran'la savaşmaktan bahsediyor.

Fakat bir tahmine göre ABD'nin İran'ı işgal etmek için 1,8 milyon askere ihtiyacı var. Faal görevdeki ABD silahlı kuvvetleri yalnızca 1.335.000 kişi. İran'ı fethetmek ABD'nin askeri kapasitesinin ötesinde. Irak Savaşı'nda olduğu gibi, Orta Doğu bir kez daha ABD emperyalizmini gücünün sınırlarıyla yüzleştiriyor.

Alex Calllinicos

*Golliwog: Karikatürist ve yazar Florence Kate Upton tarafından yaratılan ve 19. yüzyılın sonlarında çocuk kitaplarında yer alarak popülerlik kazanan bir tür bez bebek. Artık siyahi insanların ırkçı bir karikatürü olarak görülen bebek, bir dönem Robertson's reçellerinin maskotu olarak da kullanılmış.

Socialist Worker’dan çeviren: Irmak Yavlal


Bültene kayıt ol