Faruk Sevim

Faruk Sevim son yazıları

07.09.2022 - 09:35

Enerji savaşının hem Avrupa’ya hem Rusya’ya faturası ağır olacak

Rusya’nın Ukrayna’yı işgali 7. ayını dolduruyor. Savaşın insani boyutunda büyük dramlar yaşanıyor. Her iki taraftan binlerce insan öldü, ölmeye devam ediyor. Rusya elindeki silah ve mühimmat stoklarını giderek bitiriyor ve yerine yenilerini koyamıyor, bu konuda batının uyguladığı ambargolar etkili oluyor. İran’dan SİHA, Kuzey Kore’den top mermisi almaya çalışıyor, ama cephede saldırı üstünlüğünü kaybetmiş durumda.

Ukrayna, batıdan yağan silah desteği sayesinde şimdi karşı saldırıya geçti, Rusya’nın işgal ettiği bölgeleri geri almayı hedeflediğini açıkladı. Görünen o ki, savaş daha uzun bir süre devam edecek, her iki tarafın da birbirine üstünlük sağlaması mümkün olmayacak.

Savaşın önemli bir alanı “enerji”, özellikle de doğal gaz 

Rusya savaştan önce Avrupa’ya kömür, petrol ve doğal gaz temin eden en önemli kaynak ülkelerden biri konumundaydı. Savaşın başlaması ile Rusya’dan Avrupa’ya kömür sevkiyatı geniş ölçüde durduruldu. Savaş devam ederken pek çok ülke Rusya’dan petrol tedarikini de durdurdu, Avrupa ülkeleri bu yılın sonunda Rusya’dan petrol alımını tümden bitirmeyi hedefliyorlar.

Asıl sorun doğal gaz konusunda yaşanıyor. Savaştan önce Rusya, Avrupa’nın doğal gaz ihtiyacının yüzde 40’ını (180 milyar m3’ünü) karşılıyordu, şimdi bu oran yüzde 15’e kadar düşmüş durumda, hatta Rusya’nın vanaları kapatması ile sıfırlanabilir.

Rusya, Haziran ayında gaz akışını kısmaya başlamıştı, geçen hafta ise hatlarda bakım yaptığı gerekçesi ile Kuzey Akım hattındaki gaz akışını tamamen durdurdu. Şimdi sadece Türkiye ve Ukrayna üzerinden gelen boru hatları açık durumda, ancak bu hatların kapasiteleri çok sınırlı.

Avrupa ülkelerinin doğal gaz planları

Avrupa’da bazı ülkeler savaşın başında Rusya’dan doğal gaz alımlarını durdurmuşlardı. Bazı ülkeler ise süreç içinde ruble ile ödemeyi kabul etmeyerek gaz sevkiyatını bitirmiş oldular.

Avrupa ülkeleri, Rusya’nın gazı tümüyle kesmesi ihtimaline karşı hazırlık yapmaya başladılar. Örneğin İngiltere, Litvanya, Bulgaristan, Finlandiya, Polonya, Letonya, Yunanistan, Slovakya, Slovenya, Danimarka, Hırvatistan ve Hollanda Rus gazından tamamen vazgeçtiler. 

Bazı Avrupa ülkeleri Rusya’dan gaz ithal etmeye devam ederken, diğer taraftan yeni arayışlar içerisindeler. Bu ülkelerin başında Almanya, Fransa, Avusturya ve İtalya geliyor. Bu ülkeler özellikle sıkıştırılmış gaz (LNG) alımını arttırmayı planlıyorlar. İspanya’daki sıkıştırılmış gaz terminallerinin kapasitesi, 60 milyar metreküp civarında. İspanya’dan İtalya’ya 30 milyar metreküp kapasiteli bir boru hattının inşası söz konusu. Böyle bir boru hattı, İtalya’nın Rusya’ya bağlılığına son verebilir.

Almanya, sıkıştırılmış gaz rezervleri için dört yüzen terminal kiraladı. Şimdiden Almanya’nın Rusya’ya bağlılığı yüzde 55’ten yüzde 35’e geriledi. Almanya 2024’te bu rakamı yüzde 10’a indirmeyi planlıyor. 

Rusya ile yaşanan kriz, enerji alanında Kafkasya ve Orta Doğu ülkelerinin önemini bir kez daha artırdı. Bu bağlamda Avrupa ile iş birliğini geliştirebilecek en önemli ülke, Azerbaycan. 2021’de Azerbaycan, Avrupa’ya 8 milyar metreküp gaz ihraç ederken, beş yıl içerisinde bu miktarı 20 milyar metreküpe çıkaracak. Rusya’nın Avrupa’daki “müttefiki” Sırbistan bile Azerbaycan’dan doğal gaz almayı planlıyor. Cezayir, Fas, Mısır, Libya gibi ülkelerdeki kaynaklar Avrupa’nın gündemine girse de buradaki yataklara ve yeni boru hatlarının inşasına önemli harcamalar yapmak gerekiyor. Bu maddi açıdan kolay olmayacağı gibi yeni boru hatlarının inşası zaman alacak.

Avrupa’nın doğal gaz krizi konusunda acilen yapmayı planladığı konu, enerji tasarrufu. Böylece 360 milyar metreküplük yıllık harcamasını en az 45 milyar metreküp azaltmayı hedefliyor. Bu doğrultuda şimdiden çeşitli uygulamalar başlatıldı. Ayrıca enerji faturalarına devlet desteği, enerjide tavan fiyat uygulaması, tartışılan konular arasında.

Rusya’nın gelirleri azalıyor

Rusya, ekonomisinin en önemli gelir kaynağı olan doğal gaz için yeni pazarlar arayışında. Özellikle Çin’in artan doğal gaz ihtiyacından yararlanmaya çalışıyor. 2021’de Çin, yaklaşık 350 milyar metreküp gaz kullanırken bunun yarısını ithal etti. Rusya’nın bu rakamdaki payı yüzde 10’du. Rusya, Çin’e ihraç edeceği doğal gaz miktarını 3-4 kat artırmayı planlıyor.

50 milyar metreküp kapasiteli Sibirya’nın Gücü-2 boru hattının inşası ise zaman alacak. Ayrıca yine bu boru hattının inşası için Rusya’nın büyük yatırımlar yapması gerekecek. Bu ise Kuzey Akım-2 boru hattı örneğinde olduğu gibi hem çok riskli hem de çok maliyetli.

Rusya şimdilik çözümü Çin ve Hindistan’a sıkıştırılmış gaz (LNG) satmakta görüyor. 2022 yılının ilk yarısında Çin, Rusya’dan aldığı enerji kaynağı miktarını 2 kat, Hindistan ise 5 kat artırdı. Ancak bu satışlar (toplam 40 milyar m3) Avrupa’ya satamadığı en az 130 milyar m3’ün yerini dolduramıyor.

Geçen yıl 700 milyar metreküpten fazla doğal gaz üreten Rusya, bunun yaklaşık 400 milyar metreküpünü iç piyasasında kullanılırken 300 milyar metreküpünü ihraç etmişti. Rusya’nın doğal gaz ihracatı şimdi ortalama 100 milyar m3 azaldı. Gaz fiyatlarındaki artış nedeniyle gelirlerinde düşme olmadı, hatta arttı. Ama uzun vadede Çin ve Hindistan’a gaz sevkiyatı Avrupa’ya göre çok daha pahalı olduğu ve satılan miktar az olduğu için Rusya’nın gelirleri azalacak. Ayrıca ambargo nedeniyle petrol ve gaz üretme ve iletme teknolojilerine erişmede zorlanacak.

Avrupa, Rus enerji kaynaklarına alternatif bulsa ve Rusya’dan aldığı enerji kaynaklarının miktarını minimum seviyeye indirse de bu alternatif enerji kaynaklarına çok daha fazla para ödemek zorunda kalacak. Dolayısıyla enerji savaşının her iki tarafa da faturası ağır olacak. Ve faturayı her kapitalist ülke kendi halkına ödetmeye çalışacak. Buna izin vermemek gerekir.

Faruk Sevim

 

Bültene kayıt ol