Alex Callinicos

Alex Callinicos son yazıları

Alex Callinicos tüm yazıları

25.04.2024 - 10:20

İran’la savaş tehdidi için İsrail’i suçlayın

İran İslam Cumhuriyeti rejimi ile İsrail’in aşırı sağcı hükümeti arasındaki ölümcül satranç oyunu henüz sonuçlanmadı. Bu krizin sorumluluğu doğrudan Binyamin Netanyahu’ya ait. 1 Nisan’da İsrail Savunma Kuvvetleri İran Büyükelçiliği’nin Şam’daki ek binasını bombaladı ve ölenler arasında Devrim Muhafızları’ndan iki üst düzey subay da vardı.

Diplomatik tesislere saldırmak uluslararası hukukun açıkça ihlalidir. Bu aynı zamanda 1979 İran Devrimi’nden bu yana iki devlet arasında hüküm süren sözde “gölge savaşı” da tırmandırdı. Bir zamanlar ABD’nin Ortadoğu istihbaratından sorumlu olan Paul Pillar, saldırı İsrail’in Gazze’deki soykırım savaşının “başarısızlığından olayı tırmandırarak çıkış yolu bulma çabasının bir parçasıydı” diye açıklıyor:

“Tırmandırma... iki unsurdan oluşuyor. Temel unsur, İran’ı misilleme yapmaya kışkırtmak. Bu İsrail’in kendisini saldıran değil savunan taraf olarak göstermesine ve tartışmayı Gazze’de yol açtığı yıkımdan uzaklaştırıp kendisini yabancı düşmanlara karşı koruma ihtiyacına çevirmesine olanak sağlayabilir. Diğer unsur ise ABD’nin İran’la çatışmaya doğrudan müdahil olma olasılığını arttırmak.”

Pentagon, bölgedeki üslerine yönelik karşı saldırılara yol açabilecek bu saldırı konusunda kendilerine önceden haber verilmemesinden duydukları “hayal kırıklığını” dile getirdi. Washington Post’a göre, Savunma Bakanı Lloyd Austin “doğrudan İsrailli mevkidaşı Savunma Bakanı Yoav Gallant’a şikayette bulundu.”

İsrail ile İran arasındaki prestij mücadelesinde Tahran misilleme yapmak zorunda kaldı. Ancak topyekûn bir savaş istemiyor. Bu, Körfez ülkeleriyle son dönemdeki uzlaşılarını tersine çevirebilir. Pillar, “şiddetin çoğunu İsrail’in başlattığı ve İran’ın çoğunlukla karşılık verdiği asimetrik bir örüntüye” işaret ediyor. İran’ın tepkisi, cumartesi gecesi ilk kez doğrudan İsrail’e 300'den fazla füze ve drone fırlatmak oldu.

İsrail’e göre neredeyse tamamı Batı’nın da yardımıyla engellendi. İngiltere Dışişleri Bakanı David Cameron saçma bir şekilde İran’ın “çifte yenilgiye” uğradığını iddia etti. Güvenlik uzmanı Emile Hokayem’in belirttiği gibi, “İsrail bu başarısını İran’ın uyarılarına ve ABD, İngiltere, Fransa, Ürdün ve diğer Arap devletlerinin yardımına borçludur. Operasyon, İsrail’in son aylarda yok saydığı ortaklarına olan güvenlik bağımlılığını ortaya çıkardı.”

Eminim Tahran füzelerinin ve drone’larının büyük oranda engellenmesini bekliyordu. “Rejimin içinden biri” Financial Times’a şöyle diyor: “Amaç caydırıcı olmak ve ABD ile İsrail’e ‘artık yeter’ sinyali vermekti.” Bombardıman bir gösteriydi. Topyekûn bir savaşta İran, çok daha fazla füze ve drone fırlatarak İsrail savunmasını boğmaya çalışacaktır. Askeri uzmanlar, İranlıların İsrail Savunma Kuvvetleri’nin şimdiki tepkisini gözlemleyerek gelecekteki saldırılar için faydalı bilgiler elde edeceklerine dikkat çekiyor.

Joe Biden bilhassa zafer ilan etmeye ve bir sınır çizmeye hevesli. İsrail’i desteklemek için iki füze savunma muhribi gönderdikten sonra, Netanyahu’ya saldırıların ardından “ağırdan almasını ve tepkisini iyice düşünmesini” tavsiye etti. “Üst düzey bir yetkili” Washington Post’a, “Burada kimse gerilimi tırmandırmak istemiyor” diyor ve “ABD’nin İran’a yönelik herhangi bir İsrail saldırısının parçası olmayacağını” vurguluyor.

Biden’ın önceliği Çin’le yüzleşmek. Geçen hafta Washington’un sadece İsrail’e değil, Çin ile toprak anlaşmazlıkları olan Filipinler’e de “sarsılmaz” bağlılığını ilan etti. Bu arada Ukrayna silahlı kuvvetlerinin başkomutanı, Rusya ile savaşta doğu cephesinin “önemli ölçüde kötüleştiğini” söyledi. İran’la savaş, ABD’nin ihtiyacı olan son şey.

Binyamin Netanyahu? Onun için durum pek öyle değil. Hokayam’ın belirttiği gibi, onun için “bu net bir kazanç: İran’ın saldırısı, Gazze’deki acımasız harekata yönelik haftalardır çoğalan eleştirilerin ardından Batı’nın desteğini artırdı. Şu anki endişe, bu turda galip gelindiği algısının, İsrail’i riskten kaçınmak yerine risk almaya yönlendirebileceği. Netanyahu’nun Washington’a şöyle demesi mümkün: İran’ın peşinde düşmemize izin vermiyorsanız bırakın Refah'ı işgal edelim.”

Bu yüzden ABD nihayet İsrail’e ciddi bir baskı uygulamaya başlamadığı sürece, şiddet sarmalının yeniden alevlenmesini bekleyebiliriz.

Alex Callinicos

Çeviri: Irmak Yavlal

(Sosyalist İşçi)


Bültene kayıt ol