Sendikalaşmak istedikleri için Flormar Kozmetik firmasında işten atılan 132 işçinin fabrika önünde başlattığı eylem 79’uncu gününe girdi. Seslerini herkese duyurduklarını söyleyen işçiler, "Bir tek iktidar bizi duymuyor" dedi.
Kocaeli’nin Gebze ilçesindeki Organize Sanayi Bölgesi'nde (GOSB) yer alan Flormar'da sendikalaşmak istedikleri için işten çıkarılan 132 işçinin 15 Mayıs'tan bu yana fabrika önünde başlattıkları eylemi devam ediyor.
Sabah saat 09.00’dan akşam 17.00’ye kadar işe gider gibi fabrika önüne gelen işçiler, burada attıkları slogan ve çektikleri halaylarla işten çıkarılmalarını protesto ediyor. Eylemde olan işçilere, fabrika tellerinin ardından çalışan işçiler yemek ve çay molalarında yalnız bırakmıyor.
5 yıl boyunca Flormar’da çalıştığını belirten Arzu Akyüz, emeklerinin karşılığını alamadığı için sendikaya üye olduğunu belirtti. Çok iş yaptıklarını ancak karşılığında az ücret aldıklarını dile getiren Akyüz, “İşveren bizden hep daha fazla çalışmamızı bekledi. Ama maaşa gelince asgari ücretle yetinmemiz gerektiğini söylüyordu. Biz de kendi hakkımızı savunmak için sendikalı olmaya karar verdik. İşveren bunu duyunca önce öncü olan arkadaşlarımızı işten çıkardı. Sonra bize baskı yaptı. Bunun sonucunda biz de işten çıkarıldık. Bölüm sorumlularımızla toplantılar yaptı. Bizim sendikadan çıkmamızı, yoksa işimizden olacağımızı söyledi. Biz buna aldırış etmedik. Çünkü, artık kararımızı vermiştik. Bunun arkasından gittik” sözleriyle sürecin nasıl ilerlediğini anlattı.
"Sendikalı olmak çok önemli"
İşten çıktıktan sonra eylem yapmaya başladıklarını ifade eden Akyüz, “79 gün önce işten çıkarıldık. O gündendir kapı önündeyiz. Bizden sonra, bize destek veren ve alkışlayan arkadaşlarımızı da çıkarttılar. Şu an işten çıkarılanların sayısı 132 oldu. Biz mücadelemize devam ediyoruz. Haksız yere çıkarıldık. İşveren bunu kabul etmiyor. Bizimle inatlaşıyor. Ama en sonunda vazgeçecek” dedi.
Sendikalı olmanın her anlamda çok önemli olduğuna vurgu yapan Akyüz, “Sadece maddi anlamda değil, manevi anlamda da sendikalı olmak iyidir. Biz daha önce bunu bilmiyorduk. Ama sendikalı olunca bunu fark ettik” ifadelerini kullandı.
İşten çıkarılan Yağmur Özgören de 2 yıl çalıştığı Flormar’da patronlarının yüzünü hiç görmediğini, sendikalı olduktan sonra patronlarının yüzünü görmeye başladığını söyledi.
“Bir gece vardiyasında saat 1.00’de kalkıp yanımıza geldiler. Hiç yanımıza gelmeyen insanlar, ‘Nasılsınız? İyi misiniz?’ diye sormaya başladılar. Sonrasındaysa arkadaşlarımızı işten çıkarttılar” diyen Özgören, arkadaşlarına destek verdiği için kendisinin de işten çıkarıldığını söyledi.
Özgören, “Desteğimiz, sadece alkış tutup onları selamlamaktı. Bunu yaptığımız için 60 kişi işten çıkartıldık. İktidar, Flormar işçilerini görmezden geliyor. Biz burada 79 gündür direniyoruz. Herkes sesimizi duydu. İktidar duymadı” sözleriyle tepki gösterdi.
"Kadınlar Flormar'ı yenecek"
İşten çıkarılan bir diğer işçi Elif Uslu da hâlâ çalışan arkadaşlarıyla görüşmelerini engellemek için fabrikanın etrafını brandalar ve tellerle çevirdiklerini söyledi. Yağmur çamur demeden direndiklerini söyleyen Uslu, “Yılmadık. Yılmayacağız. Ben inanıyorum, kadınlar Flormar’ı yenecek” diye belirtti.
Sendikaya üye olduktan bir gün sonra işine son verilen Pınar Koca, fabrika sahibinin ve Kocaeli Valiliği’nin bütün engellemelerine rağmen direnişlerine devam ettiklerini belirterek, “Bariyerler, brandalar ve çivili teller koyuyorlar önümüze. Valilik ses arabasıyla işçilerin fabrikanın önünden gitmesini söylüyor. Ben hakkımı savunan bir işçiyim, buradan neden gidiyorum?” diye sordu.
Koca, İşçi arkadaşlarına ve duyarlı kamuoyuna, “Biz sadece kendi hakkımızı değil, işçi arkadaşlarımızın da hakkını savunuyoruz. Zenginler yanımızda olmayabilir. Devlet arkamızda olmayabilir. Baskı da görsek, valiliklere haber de verilse, polislere şikayet de edilsek değil 79 gün, 600’üncü gün de olsa biz burada olacağız ve hakkımızı savunacağız” diye seslendi. Koca, kadınlara da, “Kozmetik ürünü olan Flormar ve Yves Rocher ürünlerini biz sendikadan içeriye girene kadar kullanmayın ve almayın” diye çağrı yaptı.
"Direnmeye devam edeceğiz"
Yıllardır emek verdiği fabrikada eylemde olan ve arkadaşlarına alkışla destek verdiği için işten çıkarıldığını ifade eden İbrahim Ayaz ise “Biz yıllarca buraya hizmet ettik. Ne rapor aldık ne başka bir şey yaptık. İş kazası geçirdiğim için bana 4 aylık rapor verdiler. Ona rağmen bir ay dinlenip işe geri döndüm” dedi. Sivil toplum örgütleri dışında hiç kimseden destek almadıklarını söyleyen Ayaz, “Devlet büyüklerine de siyasi partilere de çok kızgınız. Direniyoruz. Direnmeye de devam edeceğiz. Petrol İş bayrağını içeriye dikene kadar buradayız” şeklinde konuştu.
(Mezopotamya Ajansı)
Taner Akçam, yeni kitabında Ermenilerin dininin zorla değiştirilmesi ve asimilasyon süreçlerini inceliyor. Kitapta Talat Paşa’nın ihtida edenlerin tehcirden muaf tutulması emrini daha sonra nasıl geri çektiği de anlatılıyor.